ABD, FETÖ elebaşını konuşur diye iade etmiyor

15 Temmuz darbe girişiminin ardından 4.5 yıl geçti ve Amerika’nın rolü yine tartışma konusu oldu. “Yine” diyorum, çünkü konuya biraz ilgisi olanlar 15 Temmuz’un FETÖ eliyle gerçekleştirilen bir ABD darbe girişimi olduğunu biliyorlar.

Haberin Devamı

Ama yine de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir televizyon kanalında, “15 Temmuz’u FETÖ mü yaptı?” sözünün, 15 Temmuz’a “tiyatro”, “kontrollü darbe” diyen CHP’liler ve yandaşları ile özellikle FETÖ’cü sosyal medya hesapları tarafından dakikalar içerisinde hızlı bir şekilde paylaşılması, konunun bir kez daha gündeme gelmesini sağladı.

Aslında Soylu’nun söylediği açıktı; FETÖ’nün darbe girişiminin arkasındaki ABD’yi işaret ediyordu. Ertesi gün, Soylu’nun konu hakkındaki sözleri daha açık bir şekilde Hürriyet’te yayınlandı. Aynı gün Reuters Haber Ajansı çevirisini yapıp servis etti. Saatler sonra da Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, iddiaları reddetti ve şu açıklamayı yaptı: “Açıkça ifade etmek gerekirse, ABD’nin, 2016’da Türkiye’de gerçekleşen darbe girişimine hiçbir dahli olmamıştır. ABD bu girişimi derhal kınamıştır. Aksi yöndeki iddialar yanlıştır ve Türkiye’nin NATO müttefiki ve ABD’nin stratejik ortağı olmasıyla bağdaşmamaktadır.”

Haberin Devamı

ABD, FETÖ elebaşını konuşur diye iade etmiyor

BIDEN DARBEYİ BİLİYORDU

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price belki bilmiyordur ama 15 Temmuz darbe girişiminden haberdar olan üç grup vardı: Birincisi 25 Aralık 2015’ten itibaren Ankara’da darbe toplantılarını organize eden FETÖ’nün Genelkurmay imamı Adil Öksüz ile 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’nde beraber hareket ettiği “mahrem imamlar” ve FETÖ elebaşı Gülen. İkincisi, o toplantılara katılan TSK içindeki FETÖ’cü darbeci askerler, üçüncüsü de şimdiki ABD Başkanı Joe Biden...

“Hiç de inandırıcı değil” dediklerini duyar gibiyim. FETÖ’cülerin ByLock kayıtları olmasa ben de aynısını düşünürdüm. Ama Biden’ın Türkiye’de bir darbe hazırlığından 2016 yılı Ocak ayında haberdar olduğunu FETÖ’nün iki üst düzey yöneticisi olan Rıdvan Kızıltepe ve Barbaros Kocakurt’un 2 Şubat 2016 tarihli ByLock yazışmalarından öğrenmiştik.

İSTANBUL’DAKİ ‘BOŞBOĞAZLIK’

Şimdiki ABD Başkanı’nın ülkesindeki bir lakabı da “Boşboğaz (Loquacious) Biden”dı.

Haberin Devamı

2016 yılı Ocak ayında “ABD Başkan Yardımcısı” sıfatıyla Türkiye’ye gelen Biden, İstanbul’da bazı gazeteciler ve Can Dündar’ın oğlu ile görüşmüştü. “Boşboğaz Biden” o görüşmede, Türkiye’de darbe olacağını ağzından kaçırmıştı.

Biz bunu ByLock kullanıcı numarası (ID) 283838 olan Rıdvan Kızıltepe ile 146905 ID no’lu kullanıcı Barbaros Kocakurt arasında 2 Şubat 2016 tarihinde gerçekleşen yazışmada öğrendik. Kızıltepe ve Kocakurt, bu yazışmada, 22 Ocak 2016 günü Türkiye’de bulunan Biden’ın İstanbul’da yaptığı toplantıda Can Dündar’ın oğluna söylediği ve kendilerine ulaşan bilgiyi şöyle paylaşmışlardı:

“Kızıltepe: Hidayet Bey’in çok selamı var.

Kocakurt: Aro (Allah razı olsun) Aleyküm slm.

Haberin Devamı

Kızıltepe: Bu arada bir bilgi Biden, Can Dündar’ın oğluna, ‘Bu adam (Erdoğan) bizi pek dinlemiyor ama TSK tarafından kokular geliyor’ gibi bir cümle sarf etmiş.

Kocakurt: Bu adam kim?

Kızıltepe: Biden Başkan yardımcısı, Obama yardımcısı.

Kocakurt: Ne kokusu, olumlu mu olumsuz mu?

Kızıltepe: Hareket var manasında kullanmış, rahatsızlıkları var manasında hareket edebilirler gibi.”

7 İADE DOSYASI BEKLİYOR

BÜgünkü ABD Başkanı Biden’ın 15 Temmuz darbe girişimini altı ay öncesinden bildiğini biz değil, FETÖ’cüler söylüyor. Dolayısıyla ABD yalnızca öncesinde değil, içinde yer aldığı darbe girişimi sonrasında da suç ortağını korumaya devam ediyor. Yazılanlar yalansa, ABD adalet makamları bunun hesabını FETÖ elebaşı ve yanındakilere neden sormuyor? Bu yazışmaları yapanlar topraklarında yaşıyor. Eğer ABD, söylediği gibi masumsa Türkiye’nin defalarca iadesini istediği FETÖ elebaşı ile ilgili bir adım atar. FETÖ elebaşı Gülen, sadece 15 Temmuz darbe girişimi değil, birçok suçu işleyen bir terör örgütü elebaşıdır. İşlediği suçlarla ilgili tüm deliller dosyaları ile ABD makamlarına gönderildi. Bugüne kadar değişik konularda yedi kez iadesi istendi. Ancak ABD Adalet Bakanlığı bu dosyalardan bir tekinin kapağını bile açmadı, Pensilvanya’daki çiftlikte Fetullah Gülen’i beslemeye devam etti.

Haberin Devamı

YA AMERİKALILARLA MACERALARINI ANLATIRSA

İlginç olanı ise ne “yargılanması” için FETÖ elebaşını ne de “suçsuz” diye dosyaları Türkiye’ye iade etmemesi. Bırakın bir kez “usulen” bile olsun ifadesini almayı, kimlik teyidi için dahi kapısına gitmediler. İki ülke arasındaki anlaşmalar, Gülen’in hakkındaki iddialar/işlediği suçlardan ifadesinin alınmasını, tutuklanmasını, yargılanmasını hatta iadesini gerektiriyor.

Eğer ABD yönetimi FETÖ’nün işlediği suçların ortağı olmasa, FETÖ elebaşı ve örgüt yöneticilerini Pensilvanya’daki çiftlikte beslemez, zaman zaman “müttefik” dediği Türkiye’ye iade ederdi. Peki neden iade etmiyor? Elbette iade edilse, FETÖ elebaşı yalnızca “Amerika maceralarını” değil “Amerikalılarla maceralarını” da anlatır diye korkuyorlar. Elbette konuşmasın diye casusunu koruyacak. Bunun başka hiçbir açıklaması yok. İade etmemesinin hukukla, adaletle hiçbir ilgisi yok. Tıpkı Amerika’nın hukukla, adaletle, demokrasiyle ilgisi olmadığı gibi. Ya ne? İnsanlarımızı katleden FETÖ ve PKK’nın “müttefiki”, terörist destekçisi bir ülke, başka bir şey değil.

Yazarın Tüm Yazıları