Nedim Şener

Bir cümle “Tavşan Başkan” Özel ve İmamoğlu’nun maskesini düşürdü

8 Mart 2024
CHP’nin Afyonkarahisar adayı Burcu Köksal’ın“Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları DEM Parti hariç her siyasi partiye açık olacak” cümlesi CHP’deki tüm maskeleri düşürdü.

Birincisi, “yok” dedikleri PKK’nın siyasi kolu PKK/DEM ile girdikleri ilişki tam olarak ortaya çıktı.

İkincisi, CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturan Özgür Özel’in çok rahat yalan söylediğini ve göstermelik etkisiz bir genel başkan yani ‘Tavşan Başkan” olduğunu gösterdi.

Üçüncüsü, CHP’de asıl söz sahibinin genel başkanlık koltuğunda oturan Özgür Özel değil, onu bu koltuğa taşıyan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu gösterdi.

PKK/DEM’LİLER GİREMEZ

Milletvekili ve TBMM’de Grup Başkanvekili olan CHP’nin Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Köksal, “Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları DEM Parti hariç her siyasi partiye açık olacak” deyince büyük bir tepki dalgası oluştu. Özellikle PKK/DEM’liler ağır hakaretlerle yerel seçimde CHP’ye destek olmayacaklarını söylediler.

PKK/DEM Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık şu sözlerle tepki gösterdi; “Ben Kürtlere seslendim, ‘Herkes size karşı ittifak oluşturuyor siz de kendi ittifakınızı oluşturun’ diye. ‘Hiçbir partiye kazandırmak gibi bir mecburiyetimiz yok’ dedim diye bana ‘mikro milliyetçi’ dahi diyen oldu. Peki bunun adı nedir? Bizim belediyelerimizde kapımız herkese açık, faşist, ırkçılar hariç.”

Bunun üzerine partinin genel başkanı Özgür Özel, Uşak’ta kendisini dinleyenlerin önünde Burcu Köksal’ın sözlerini düzelteyim derken şu yalanı söyledi; “Afyon’da bir sürçülisan oldu. Başkanım siz düzeltir misiniz?” dedi. Afyon Belediyesi’nin de Uşak Belediyesi’nin de kapıları, tüm siyasi partilere aralıksız olarak açıktır.’’

ÖZEL’İN DİL SÜRÇMESİ YALANI 

Yazının Devamını Oku

PKK/DEM ile kirli ittifakın lideri Özgür Özel, Atatürk değil

6 Mart 2024
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şu sözleri 1 Mart 2024 günü televizyon yayınında söyledi: 

“Bunu kaç kere söylesin CHP? Bu CHP’nin tek başına girdiği bir seçim. Herhangi bir ittifak yok. Bu seçim çok özel bir seçim. Yeni bir denklem var. Millet İttifakı’nı kurduğumuz partilerle birlikte değiliz. Millet İttifakı’nı oluşturan seçmen bir yere gitmedi. Kimse bize mecbur değil, herkesten oy istiyoruz. Seçmenin temel itirazları duruyor. Bizim bu seçimde DEM’le olan ilişkimizde, ne onların kayıtsız şartsız bize desteği söz konusu ne de bizim DEM’le kazanmaya yönelik işbirliğimiz söz konusu. Belirli yerlerde kent uzlaşısı olarak adlandırılan uzlaşı sağlanmış durumda  ama DEM’in adayları var ve bize de kaybettirecekleri birçok yer olabilir.”

Kısaca, bir ittifak yok, PKK/DEM ile bir sözde kent uzlaşısı varmış.

Özgür Özel, 3 Mart günü Tekirdağ’da da kendisini dinleyenlere “İttifak yok diye kimse endişelenmesin, Türkiye ittifakı var”diye seslendi.

“Türkiye ittifakı” konusundaki asıl şok edici açıklamasını ise 4 Mart günü yaptı: “Türkiye ittifakı, gücünü Türkiye’den alan bir ittifaktır. Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanıdır ama Türkiye ittifakının lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Türkiye ittifakı, Atatürk’ü sevenlerin ittifakıdır.

KANDIRMAYA DEVAM

19 Ağustos 2023 günü Muğla Bodrum’da partililere seslenirken, “En kolay alkışın Atatürk denilerek alındığı bir siyasi partinin siyaset üretme pratiğinde sorun var. Sıkışınca Milli Mücadele’den, Atatürk’ten bahsederek alkış alarak ilerlenemez. Bunda bir kolaycılık, birbirimizi kandırmak var...” diyen Özgür Özel, yerel seçim sürecinde seçmeni kandırmak için her güne bir “Atatürk” adı sıkıştırmaya başladı.

Ama en çirkini, PKK’nın siyasi kolu DEM ile yaptığı işbirliğini kamufle etmek için “Türkiye ittifakı” adını koyduğu ortaklığın liderinin de Atatürk olduğunu söylemesiydi.

Ben bu konuda yazmaktan bıktım, o

Yazının Devamını Oku

Atatürk, PKK/HDP-DEM ile işbirliği yapanların yüzüne tükürürdü

4 Mart 2024
ÖZGÜR Özel, 19 Ağustos 2023 günü Muğla Bodrum’da CHP’de Atatürk’ün adını kullananları şöyle eleştiriyordu: “En kolay alkışın Atatürk denilerek alındığı bir siyasi partinin siyaset üretme pratiğinde sorun var. Sıkışınca Milli Mücadele’den, Atatürk’ten bahsederek alkış alarak ilerlenemez. Bunda bir kolaycılık, birbirimizi kandırmak var...”

4 Kasım Kurultayı’nda genel başkanlık koltuğuna oturan Özel, bu kolaycılıkla dinleyenleri kandırmak için şunları söyledi:

Atatürk sizden partisini iktidar yapmanızı bekliyor” diyerek haykıran Özel, şöyle konuştu: “Atatürk Sinop’a gidin diyor, Atatürk Erzurum’da çalışın diyor, Tekirdağ’ı kazanın, İstanbul’u kaybetmeyin, İzmir’de rekor kırın diyor. Bilecik’i sakın ha kaybetmeyin diyor.

SİYASİ İKİYÜZLÜLÜK 

İlginç olan ise Atatürk’ün, CHP’nin işbirliği yaptığı terör örgütü PKK’nın siyasi kolu HDP/DEM’in iddialı olduğu yerlerdeki belediyeleri kazanın dememiş olması. İşte siyasi ikiyüzlülük tam burada devreye giriyor. Kurtuluş Savaşı Önderi, Cumhuriyetimizin Kurucu Lideri ve ulusal birliğinin sembolü olan Mustafa Kemal Atatürk aynı zamanda kurucusu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin bölücü terör örgütü PKK/HDP-DEM ile işbirliği yapmasına ne derdi ya da ne tepki verirdi?

CHP’li Tanju Özcan’ın aktardığına göre, “Deniz Baykal döneminde MHP çizgisine yaklaşan CHP’yi, HDP çizgisine yaklaştıracağım” dediğini duysa ne derdi?

KILIÇDAROĞLU’NUN YAPTIKLARI

Kılıçdaroğlu’nun özerklik vaadini, PKK sözcüsü Demirtaş’a özgürlük istemesini, Irak ve Suriye tezkeresi ile Libya tezkeresine ‘hayır” demesini, 2018’de Türk milliyetçiliği, Atatürk kelimelerinin çıkarıldığı, Türk vatandaşlığı tanımının çıkarıldığı anayasa hazırlattığını, PKK ve FETÖ irtibat ve iltisakından dolayı ihraç edilen KHK’lıların iade etme vaadini, CHP’den Atatürkçüleri tasfiye ettiğini görse, Atatürk’e kefere diyenleri aldığını, Atatürk’e ‘ırkçı” diyen FETÖ destekçisi Yüksel Taşkın’ı İzmir’den, Sadullah Ergin gibi FETÖ destekçisi birini Ankara Çankaya’dan milletvekili yaptığını görse ne derdi?

ÖZGÜR ÖZEL’İN YAPTIKLARI

Yazının Devamını Oku

Terör örgütü PKK’ya ‘hareket’ diyen CHP adayı

1 Mart 2024
Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminde politik olarak PKK/HDP çizgisine çekilen Cumhuriyet Halk Partisi’nin Özgür Özel döneminde kadroları PKK/DEM tarafından belirlenir hale geldi.

Özgür Özel, işbirliğinin açık ve şeffaf olacağını söyledikten sonra, medyadaki kendisi ve sözcüleri ortaya çıkan rahatsız edici tabloyu perdelemek için elinden geleni yapıyor. CHP ve PKK/DEM yöneticilerinin göstermelik rekabete dayalı sözde tartışmaları gerçeği gizleyemiyor. Artık mızrak çuvala sığmıyor. İstanbul’un Esenyurt, Mersin’in Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde ortaya çıkan tablo CHP’nin nasıl tehlikeli bir yola girdiğini de gösteriyor.

KANDİL’İN MESAJI İLE CHP ADAYI ÇEKİLDİ

Başak Demirtaş’ın şantaj aracı olarak ortaya sürülmesinden sonra PKK terör örgütü yöneticisi Mustafa Karasu’nun 7 Şubat günü yaptığı ittifak açıklaması PKK/DEM ile CHP arasındaki Kandil uzlaşmasının yolunu açtı. Demirtaş aday olmayacağını açıkladı. 10 gün sonra da CHP Esenyurt’ta aday gösterdiği Ali Gökmen’i geri çekerek yerine 2015’te PKK/HDP’nin Van milletvekili aday adayı Ahmet Özer’i aday gösterdi.

PKK/DEM’İN ESENYURT MİTİNGİ

Esenyurt’ta aday çıkarmayan PKK/DEM, bu ilçedeki seçime verdiği önemi geçen hafta sonu yaptığı mitingle gösterdi. PKK/DEM’liler terör örgütü elebaşı Öcalan’ın posterleri ve PKK terör örgütünün sloganları eşliğinde yaptıkları mitingle sözde CHP’nin adayına desteklerini göstermiş oldular. CHP’nin adayı Ahmet Özer’in fikirleri ve tutumu da PKK/DEM’lilerden farklı değil. “Özerklik, Anayasa’dan Türk kelimesi ve TC Vatandaşlığı tanımının çıkartılması, PKK’lı teröristleri de kapsayan genel af, Kürtçenin resmi dil olması” gibi görüşleriyle Atatürk’ün kurduğu CHP’den çok PKK/DEM’li bir siyasetçi profiline sahip.

VATAN HAİNLERİ İÇİN UYDURUK TARİH

Önümde 2013’te yazdığı “

Yazının Devamını Oku

Yunanlıların önünde ‘Ayasofya’nın ibadete açılmasına ihtiyaç yok’ diyen İstanbul Şehr-i Emini İmamoğlu 3.5 yıldır Ayasofya’ya neden adım atmıyor

28 Şubat 2024
Yunanlıların önünde ‘Ayasofya’nın ibadete açılmasına ihtiyaç yok’ diyen İstanbul Şehr-i Emini İmamoğlu

Devletin valisine “Vali itlik yapmıştır bunu aynen iletin”, YSK üyelerine “Ahmak”, soru soran vatandaşa “Senin beynin tutulmuş”, kendisini eleştiren pazarcıya “Sen terbiyesiz birisin, ahlaksız birisin” diyen, her strese girdiğinde hakaret ve küfre sarılan İBB Başkanı İmamoğlu dün bir konuşmasında yine bu kişilik özelliğini ortaya dökmüş.

İki soru sormuştum; birincisi İstanbul gibi bir şehrin başkanı ‘İstanbul Şehr-i Emini’ sayılan İmamoğlu 86 yıl sonra 2020 yılında ibadete açılan Ayasofya Camii’ne 3.5 yıldır neden ziyarete gitmiyor?

İkincisi, Kadir Topbaş döneminden beri İstanbul’daki Selatin camilerinin temizlik ve güvenlik hizmetleri İBB tarafından veriliyor. Bunun tek istisnası Ayasofya Camii. Peki Ayasofya Camii’ne bu hizmet neden İBB tarafından verilmiyor da Fatih Belediyesi tarafından veriliyor?

Makamına yakışır medeni bir üslupla sebeplerini açıklayacağına ettiği hakaretlerle kendisini de tarif etmiş. Sirkeci-Kazlıçeşme hattı tren seferlerinin başlamasıyla ilgili törene “Ulaştırma Bakanı davet etti” yalanı ortaya çıkınca bunu perdelemek için hakarete sarılmış. “Saraçhane bülbülleri” diye adlandırılan fonlanan internet siteleri ve binlerce mesajı aynı anda atabilen organize BOT hesaplar, sosyal medya hesapları ile “Renklendirilmiş” FETÖ’cüler hep bir ağızdan hakaret eden İmamoğlu’nu savunmaya geçti.

DAVETİYE YALANI PATLAYINCA

Ulaştırma Bakanı’nın kendisini Sirkeci-Kazlıçeşme tren seferlerinin başlaması törenine davet ettiğini ilan eden İmamoğlu, gerçeği söylemediği ortaya çıkınca saldırganlaştı.

Fatih Belediyesi’nin isme özel olmayan biçimde e-posta üzerinden yolladığı protokol mesajını paylaşıp kendisini haklı çıkarmaya çalıştı. Nitekim iki belediye özel kalem personeli davetiyenin isme özel olmadığı konusunda yazışmış, İBB Özel Kalemi de “

Yazının Devamını Oku

Özgür Özel hakkında FETÖ dosyası ne oldu?

26 Şubat 2024
CHP’nin Balıkesir’in Karesi ilçesinde belediye başkan adayı olarak gösterdiği Serpil Akgül’ün adaylıktan çekilmesi sonrası yeni belediye başkan adayı 2 Şubat 2024’te Adalet ve Kalkınma Partisi’nden istifa eden Mesut Akbıyık oldu.

İşin ilginç yanı, Akbıyık’ın 2017 yılında şimdiki CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve Bülent Tezcan gibi de isimler hakkında “FETÖ” ile iltisakları olduğu iddiasıyla Balıkesir Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı. Sözcü’den Saygı Öztürk’e, “Özür dileyeceğim” açıklaması yaparken “Özgür Özel hakkındaki dosya ne oldu?” sorusu akıllarda kaldı.

Özgür Özel’in FETÖ’cülerle ilişkisi olduğu iddiası şimdi Kırgızistan’da olan eski örgüt üyesi Enis Uludemir’in 31 Mart 2016’da kendiliğinden gittiği Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’na “Tanık” sıfatıyla verdiği ifade ortaya çıkmıştı.

Ama bundan önce Özgür Özel, 12 Kasım 2015 günü Manisa’da yapılan FETÖ operasyonunda gözaltına alınanları ziyaret ettikten sonra Emniyet’in kapısında şunları söylemişti:

“Kamuoyunda çeşitli isimlerle anılan, FETÖ terör örgütü diye yetkililerin ifade ettikleri Manisa’daki bir inanç grubuna, bir cemaate, kendilerine ‘Hizmet Hareketi’ olarak ifade eden kişilere yapılmış operasyondan sonra bugün Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında olanları ziyaret ediyoruz, dört tanesiyle görüştüm yukarıda...”

İlk anda Özgür Özel’in insani duygularla yaptığı bir ziyaret gibi görünse de, bu, FETÖ’cülerin organize ettiği bir çalışmanın sonucuydu. Belgesi de Adliye, MİT ve Emniyet’teki ByLock yazışmalarında.

BYLOCK’TA ÖZGÜR ÖZEL

FETÖ’nün Manisa yapılanmasına yönelik operasyon günü olan 12 Kasım 2015’te FETÖ’nün “Gazete Mesulü” Murat Şimşek ile ED-Eğitim danışmanı Seyit Ahmet Akçalı arasında, Manisa’daki FETÖ operasyonu sonrasında Özgür Özel’in yaptığı çalışmalar şöyle anlatılmış:

“- Abi bugün daha çok Özgür Özel’le çalışıldı.

Yazının Devamını Oku

PKK/DEM işbirliği ve CHP’nin girdiği çıkmaz yol

23 Şubat 2024
PKK terör örgütü, HDP ile ittifak üzerinden politikalarını belirlediği CHP’nin, DEM üzerinden ne tür adaylar çıkarması gerektiğini belirleyecek noktaya geldi.

Böylece, siyasi olarak HDP/DEM üzerinden meşruiyet elde edemediği taleplerini de CHP üzerinden uygulamaya sokacağa benziyor.

CHP’in bu hale gelmesi, 2010 yılında FETÖ’nün Deniz Baykal’a kurduğu kaset kumpasından sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olmasıyla başladı.

2011 seçimlerinde Bolu Milletvekili seçilen Tanju Özcan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi PKK/HDP çizgisine çekme amacını şöyle anlatmıştı; “2012 yılında genç milletvekilleri yemeği vardı. Kılıçdaroğlu da bu yemeklerin bazılarına katılıyordu ve sürekli şu kelimeyi kullanıyordu ‘Yeni CHP’. Tokat milletvekilimiz ‘Yeni CHP’den ne anlamalıyız?’ diye sordu. Kılıçdaroğlu, ‘Sayın Baykal bu partiyi, merkezle MHP arasına konumlandırmaya çalıştı. Ben oradan alıp merkezle HDP’nin eski adı olan BDP ile arasında bir çizgiye konumlandırmaya çalışıyorum’ dedi.”

FETÖ KUMPASI İLE GELDİ

Kılıçdaroğlu politika değişikliğinin işaretlerini genel başkan olur olmaz verdi; 2011’de Hakkari’de “Yerel yönetimler özerlik şartını olduğu gibi kabul edeceğiz. Anadilde öğrenim konusunda da mücadelemizi hep birlikte yapacağız” açıklaması yaptı. CHP’de Atatürkçü ve ulusalcı bilinen isimleri uzaklaştırdı, Atatürk’e hakaret eden, bölücülere yakın, liberal isimleri partide etkili yerlere getirdi. Kılıçdaroğlu, 2014 yılındaki kurultayda da CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getirecekleri sözünü verdi.

Kılıçdaroğlu 13 yılın sonunda; PKK/HDP ile ortak hareket eden, Irak ve Suriye’de teröre karşı çıkartılan tezkereye ‘hayır’ oyu veren, özerklikten yana, PKK’ya yardım yataklık eden belediyelere kayyum atanmasına, PKK’nın siyasi şubesi ve suç ortağı HDP’nin kapatılmasına karşı, PKK ilişkili KHK’lıların iadesini isteyen, PKK sözcüsü Demirtaş’ı savunan bir kıvama gelmişti. İşin ilginci CHP seçmeni de bunları içine sindirecek noktaya getirildi.

2018 ANAYASA PLANI

Kılıçdaroğlu,

Yazının Devamını Oku

Kendi kazdığı kuyuya düşen FETÖ’cüye ‘Yusuf’ değil HAİN denir

21 Şubat 2024
Özellikle 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı Gülen, örgüt üyelerine kaçmaları yönünde mesaj gönderip telkinde bulunurken “Hicret” benzetmesi yapardı. Elbette hepsi kaçamadı, FETÖ elebaşı onları da avutacak bir benzetme uydurdu.

Kaçamayan, yakalanan FETÖ mensuplarının konulduğu cezaevleri için “Hazreti Yusuf Medresesi” benzetmesi yapan Gülen, cezaevine giren FETÖ mensuplarını da “Hazreti Yusuf” diye avuttu.

Milli İstihbarat Teşkilatı, 2016 yılı ağustos ayında FETÖ yönetiminin örgüt üyelerine şu dört maddelik talimatı yolladığını tespit etmişti: “Yurtdışına çıkan hizmet ehli olanlar, aileleri ve çocuklarını da yanlarına alsın. Eşleri ve çocukları da en yakın zamanda yurtdışına taşınsın. Yurtdışında ‘Hizmet diasporası’ çatısı altında birleşin, hizmet hareketini bulunduğunuz ülkeden yürütün. Türkiye’deki ailenizi de yanınıza alın, firar ve kaçma kelimelerini kullanmayın, yerine, bunun yerine zulüm ve baskılar nedeniyle ‘hicret ettik’ deyin. Hizmetinizi bulunduğunuz ülkelerde devam ettirin.”

10 YILDA 20 BİNİ KAÇTI

17/25 Aralık 2013’ten başlayarak “örgüt yöneticileri”, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra da “örgüt üyeleri” ağırlıklı olmak üzere 10 yıl içinde 20 bin FETÖ mensubu yurtdışına kaçtı. Haklarında mahkeme ve savcılıklar tarafından arama kararı bulunan firari 28 bin FETÖ mensubundan 20 bine yakını karadan Gürcistan, Suriye ve ağırlıklı olarak Yunanistan üzerinden firar etti. Denizden de Ege’deki Yunan adaları üzerinden örgütün Avrupa’daki merkezlerine kaçtılar. Bu süreçte Yunanistan FETÖ’cülerin geçiş noktası oldu. Öyle ki 15 Temmuz darbe girişimine fiilen katılan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait helikopterle topraklarına iniş yapan darbeci FETÖ mensuplarını bile iade etmedi. Atina’da bunun için ofis de kuran FETÖ mensupları, Yunan polisine yakalandıklarında üzerlerinde “I am Gülenist” yazılı notlar sayesinde giriş izni aldı.

1.236 FETÖ’CÜ SINIRDA YAKALANDI

Türk Silahlı Kuvvetleri 2019’da 138, 2020’de 84, 2021’de 246, 2022’de 547, 2023’te 422, 2024 yılı başından bugüne kadar da 21 FETÖ mensubunu yakalamayı başardı. Darbe girişimi sonrası Yunanistan’a kaçmaya çalışan FETÖ mensuplarından sayıları çok az da olsa; son aylarda Yunanistan üzerinden Türkiye’ye girerken yakalanıyor. Örgüt elebaşının talimatı ile ailesinin canını tehlikeye atan FETÖ’cülerden, sayıları az da olsa bazılarının Türkiye’ye girerken yakalanması herkesi şaşırttı.

Herkes “FETÖ neyi planlıyor?” sorusuna cevap arıyor. İşte tam bu sırada Türkiye’de bazı gelişmeler; Anayasa Mahkemesi’ndeki kararlar, Danıştay’ın FETÖ irtibat ve iltisakı olan hâkim ve savcıları görevlerine iade etmesi, mahkemeler tarafından verilen beraat kararları, FETÖ’den ihraç edilenlerden binlercesinin görevlerine iade edilmesi örgüt üyelerini umutlandırdı.

Yazının Devamını Oku