Heykeli merkez yapmak yerine ‘nasıl kurtuluruz’ diye düşünülmeli

ÖNCE Karabağlar Belediyesi’nden, “Karabağlar’a Nasreddin Hoca Bilim-Kültür Merkezi” başlıklı bir açıklama: “Bilimi, kültürü ve sanatı öne alan projelerle son dönemde adından söz ettiren Karabağlar Belediyesi, şimdi de Uzundere Rekreasyon Alanı içerisinde bulunan Nasreddin Hoca binasını bilimin ve kültürün merkezi yapacak.

Haberin Devamı


ÖNEMLİ VE PRESTİJLİYMİŞ
İçerisinde çocuk atölyeleri, bilim atölyeleri ve zeka oyun alanları, okuma salonları, atölyeler, kütüphaneler ve oyun salonları gibi çocukların gelişimi için gereksinim duyulacak tüm ihtiyaçları karşılayacak olan merkez, İzmir’de bu anlamda tek olacak. Proje aşamasında olan Nasreddin Hoca Bilim-Kültür Merkezi için İZKA’ya müracaatta bulunuldu. Tesis tamamlandığında Karabağlar Belediyesi’nin önemli ve prestijli bir sosyal projesi olarak hizmet verecek.”
O ŞEYE KAFAM TAKIK
Karabağlar ve Nasreddin Hoca denilince tabii ki İzmir’in girişinde, kentle ilgisiz ve hiç de yakışmayan o heykel geliyor aklıma. Okuyanlar bilir o malum şeye kafam takık. Ve eski bir yazım: 17 Ekim 2016: “MERAK EDİYORUM: NEDEN KONULDU-İzmir’e yakışıyor mu? Geçenlerde Uzundere tarafına gittim ve yine gördüm onu. Uzundere Rekreasyon Alanı’ndaki, kimse kusura bakmasın, bana göre gereksiz, acayip, şaşılacak şeyi. Nasreddin Hoca’nın heykelini.
SANATA SAYGI SONSUZ AMA
Yeşil alana asla itirazım yok. Gerçekleştirenlerin ellerine sağlık. Ama o tuhaf heykele sonuna kadar itirazım var. Kente Uzundere tarafından gelenleri adeta korkutarak karşılıyor. Sanata, sanatçıya saygım sonsuz. Ancak kim ne derse desin, o heykel İzmir’e yakışmıyor. Zaten İzmir’le ilgisi de yok. Ne akla hizmet İzmir girişine Hoca’nın heykeli konulmuş, bunu da anlamak zor.”
GELENLERİN KORKMAMASI GEREK
Merkez projesi bana şaka gibi geldi. Oradaki bilim-sanat ve kültür merkezi projesine itirazım var. Hadi diyelim ki böyle bir merkeze dönüştürüldü orası. Önce oraya gelenlerin o tuhaf şeyden korkmamasını sağlamak gerek. Ve de uygun bir dille orada neden Nasreddin Hoca’nın dikildiğini anlatmak. Bu da nasıl mümkün olur bilemiyorum. Bence Karabağlar Belediyesi’nin oraya bilim-sanat kültür merkezi yapmak yerine başka şeyi düşünmesi gerek: “Bu tuhaf heykelden nasıl kurtulabiliriz?”

Haberin Devamı

SÖZ SİZİN
BİR ACI VEDA

Mavi Ece Bebek
artık bir melek

9 Eylül Gazetesi’nde görüp bu köşeye aktarmıştım Mavi Ece Kurs’un dramını. Bir bağışıklık hastalığıyla dünyaya gelmişti. Yaşamı ilik nakline bağlıydı. KSK taraftarı baba Burak Kurs, sosyal medyada yardım istedi. Karşıyaka ve Göztepe taraftarı seferber oldu.
ANISI ÖRNEK OLSUN
Kan bağışı kampanyaları açıldı. Ancak altı aydır kan ve trombosit desteği alan Mavi Ece’nin yaşam savaşında yenik düştüğünü yine 9 Eylül’de Burak Yıldız’ın haberinden öğrendim. Artık melek olan yavrularını yitiren Sinem-Burak Kurs çiftine sabır diliyorum. Başımız sağ olsun. Umarım Mavi Ece’nin öyküsü, kan ve organ bağışlarına hız kazandırır.


BİR ‘TADIM’ TEŞEKKÜR

Haberin Devamı

Duyarlı firma
örnek alınmalı

GEÇENLERDE, “Çiğdemi temiz çitlemek gerek” demiş ve eklemiştim: “Basit gibi görünen önemli bir konuya değinmek istiyorum. Efendim çiğdem/çekirdek çitlemeye. İzmir’de pek yaygındır, adeta tiryakiliktir... Elbette sözüm yok... Ama çiğdem çitleyip kabuklarını gelişigüzel yere atanlar? Bunu engellemek için kabukluklar bile satılıyor, Kordon’a poşet konuldu. Ama kimin umurunda? En büyük dileğim bu kirliliğin önlenmesi...”
Ve çok değerli bir mektup aldım geçenlerde, Tadım Gıda Maddeleri A.Ş.’den, paylaşıyorum:
“Geçtiğimiz hafta içerisinde Hürriyet Ege’de ay çekirdeği çöplerinin yere atılmaması yönündeki yönlendirici yazınızı mutlulukla okuduk.
ÇÖP POŞETİ PROJESİ
Tadım olarak, aynı hassasiyetle, ay çekirdeği kabuklarının yerlere atılmasını önlemek amacıyla ‘Ay Çekirdeği Çöp Poşeti’ projemizi yürütüyoruz. Proje kapsamında açık alan, çay bahçesi, sahil kenarı gibi ay çekirdeğinin sık tüketildiği bölgelerdeki geleneksel satış noktalarında, ay çekirdeği paketlerimizle birlikte, çöp poşetlerimizi ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Konuyu yeniden gündeme taşıdığınız ve hassasiyetiniz için Tadım ailesi olarak çok teşekkür ederiz. Tadım Pazarlama Ekibi.”
“Tadı damağınızda, çöpler poşetinde kalsın” yazılı poşet dağıtan bir kuru yemiş firmasının bu duyarlılığı beni çok mutlu etti. Ben de Tadım ailesine yürekten teşekkür ediyor, örnek alınmalarını diliyorum.

BİR ALINTI
Emine Kantarcı’dan: Ne derlerse desinler, biz kalbimizin ve kafamızın doğru bulduğu şeyleri, etrafın ne dediğine bakmadan yapmalıyız. (Sabahattin Ali)

Yazarın Tüm Yazıları