Alaçatı’da bugünlerde ilginç şeyler oluyor

NELER mi oluyor? Yorumsuz aktarmak gerek. Bazı gazete ve sosyal medyada haber çıktı, ama yinelemekte büyük yarar var.

Haberin Devamı

120 otel ve 35 restoranla yıllık 245 milyon liralık ekonomik büyüklüğe sahip Alaçatı Turizm Derneği’nin gürültü ve çevre kirliliğiyle mücadelesinin ilk olumlu sonuçları alındı. Dernek üyesi işletmeler, dışarıdaki hoparlör, logolu promosyon tente, şemsiye, geçişi engelleyen platformları, tezgahları ve cephe resimlerini kaldırmaya başladı. Çeşme Belediyesi’nin de üye olmayan işletmeleri bu konuda denetleyeceği bildirildi.


BÜYÜK ÖZVERİ ÖRNEĞİ
Dernek Başkanı Korkut Denizeri’yi dinliyoruz: “Alaçatı’nın önemli sorunlarından biri gürültü. Üyelerimiz, ses kirliliğine neden olabilecek mekan dışındaki hoparlörleri sökmeye başladı. Tüm üyelerimiz yönetmelikteki ses sınırlarının da altında hizmet veriyor. Gürültüyü onlar yapmıyor, ama büyük özveriyle ilk adımı yine onlar attı. Sadece bu da değil. Platform, tezgah, logolu şemsiye ve tenteler, bina dışındaki uygunsuz tabela, tüm dış cephe resimlerini de kaldırıyor. Şimdi sıra gürültü ve çevreyi asıl kirletenlere geldi. Çeşme Belediyesi’nin de bu tür işletmelere yönelik denetimiyle Alaçatı, fabrika ayarlarına dönecek. Buna inanıyoruz.”

Haberin Devamı


BAŞKAN SÖZÜ: TAVİZ YOK
Dernek yönetimi, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’a gürültü ve sokak işgalleriyle ilgili dosya sundu. Derneğin başkan yardımcısı Sema Aydın, belediye meclisinin ses denetimi yetkisini alabilmek için Çevre Müdürlüğü kurulması kararı vereceğini belirterek, “Başkan Oran’dan bu karardan sonra gürültüye taviz verilmeyeceği sözünü de aldık” dedi. Derneği alkışlıyor, “Ha gayret, kolay gelsin” diyorum.

-----


BİR ÖZEL GÜN ANIMSATMASI
Dünya Dans Günü’nde
dans etmek iyi gelebilir

ULUSLARARASI Bodrum Bale Festivali’nin mimarlarındandır Oğuz Özlem. Her festivalde görüşlerine yer vermeye çalışırım. Bu kez 29 Nisan Dünya Dans Günü nedeniyle bir özet iletiyorum. Hani bugünlerde iyi gelebilir. Söz, Ankara Devlet Balesi Sanatçısı Özlem’de:
“Sevgi, sevenden sevilene yönelen duygusal veriştir. Bu, insanoğlunun içinde depreşen bir nevi coşkulu danstır. Büroda, ders aralarında, toplantılardan sonra, aile arasında herhangi bir boş zamanınızda dans imkanı yaratın. Çünkü 29 Nisan, Dünya Dans Günü. Etrafımıza baktığımızda, günlük yaşamın her safhasında ve her alanda hoşgörüsüz, tahammülsüz, toleransı olmayan, erdem ve güzellikten yoksun insanların oluşturduğu günlerin geçip gittiğini görürüz.

Haberin Devamı


ÖFKEDEN TEBESSÜME
Bunları bir tarafa bırakın. Dünya Dans Günü deyip müzikli olur, müziksiz olur, iyi ya da kötü dans edin. Hiç fark etmez, göreceksiniz yüzünüzdeki stresli ve öfkeli görüntü tebessüm ve rahat ifadeye dönüşecektir. Bugün değer verdiğiniz sevdiğiniz insanlarla bir öne, iki yana hareketlerle dans ederek ‘keşke bunu her gün yapabilsek’ duygusunu tadın. Annenizi, kardeşinizi, sevgilinizi bir sebeple dansa kaldırın. Annenizle babanızın dansını izlemek mutluluk verecektir.


HALK ESİNTİLERİNİ UNUTULMAZ
‘Bugün Dünya Dans Günü’ deyip şaşkın bakışlar arasında tango, ça ça, rumba, samba, vals gibi dansları yaparken Türk halk danslarının esintilerini kulak arkası etmeyin. İnsanları ‘iyi ki dans ettiler, bizi de mutlu yaptılar’ dedirtmek ayrıcalığınız olsun. Dünyanın ilk profesyonel dansçısı Nijinskanin, ‘Dans eden, dansı benimseyen insanların karakterlerinin kötü olması mümkün değildir’ demiş.

Haberin Devamı


BU SANATIN AĞA BABASI
İnsanın yaşıyla eşit olan dansın bilimsel olarak terminolojik kalıpla monte edilmesi, özveriyle gerçekleşmiştir. İzleyenleri hayal dünyasına götüren, insanların göz zevkine hitap eden dansın ağa babası bale, bu sebeplerden dolayı zamanımıza kadar, deformasyona uğramadan gelebilmiştir.


ÖNEMLİ SENTEZ: ÇEŞMEBAŞI
Bizden somut örnek, İngiliz ve Türk balesinin kurucusu 20. yüzyılın dünya otoritesi Dame Ninette de Valois’in 1965’te Ankara’da sahneye koyduğu Ferit Tüzün’ün Çeşmebaşı’dır. Bu bale, klasik dansçıların akademik üslup ve ritminden esinlenerek Türk halk danslarının zengin esintilerinin fantastik sahnelenmesidir. Bu topraklarda yaşayan insanların şahane sentezidir. Böyle güzel bir yapıtın yurtdışında Türkiye tanıtımında kullanılmaması üzücüdür.”

-----

Haberin Devamı

BİR ÖNERİ
Tarihi fabrikaya
tiyatro salonları

TARİHİ Elektrik Fabrikası’na 3-4 tiyatro yapılsa çok iyi olur. Ortak fuayesi olan 400-500’er kişilik tiyatro salonlarına çok ihtiyaç var. 4.5 milyonluk şehirde tiyatro, sahne yok. İstanbul grupları oynayacak sahne bulamıyor. İki milyonluk Münih’te 500 tiyatro var. Ayrıca 20 opera, bale, müzikal oynanabilen tarihi yapıları var. İzmir bu konuda çok fakir. (M. Murat GÖZÜBÜYÜK)

-----

BİR ALINTI
Engin Yavuz’dan: Uzak dediğin önce içinde birikir insanın, sonrası yalnızca yoldur... (Mungan)

Yazarın Tüm Yazıları