Yeni hükümet: Evdeki hesaplar..

Evet, Yalçın Akdoğan ile Volkan Bozkır’ın kabine dışı kalması çoğu kişiyi şaşırttı.

Haberin Devamı

Ama onun dışında Başbakan Binali Yıldırım’ın dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onayıyla açıkladığı kabinesinde, özellikle de kilit bakanlıklarda herhangi bir değişiklik yok.

Öncelikle Mehmet Şimşek’in ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı olarak görevde kalmasıyla iç ve dış yatırımcının endişelerinin giderilmesinin amaçlandığı belli. Şimşek, Abdullah Gül’e yakın olarak tanınan Ali Babacan’ın yakın mesai arkadaşı olarak Erdoğan’ın çevresindeki belli isimlerin hedefi olmuştu.

Keza Kalkınma Bakanı Lütfü Elvan’ın Ahmet Davutoğlu’na yakınlığı nedeniyle kabine dışı kalacağı tahminleri yapılıyordu, o da yerini korudu.
Yani en azından bakanlar kurulu düzeyinde, ekonomi yönetiminde keskin bir dönüş olacağı yolundaki yorumlar gerçek olmadı, en azından şimdilik.

Sadece Şimşek ve Elvan değil, Türk sisteminde temel bakanlıklar olarak sayılan dört bakan da yerini korudu.

Bunlar Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Maliye Bakanı Naci Ağbal ki o da ekonomi yönetimin en önemli aktörlerinden.

Aslına bakarsak bu dört isimden Ağbal dışındakiler, 2014 Ağustos’unda cumhurbaşkanı seçilmeden önce son Erdoğan kabinesinde de yer alan isimler; Ağbal da o zaman maliye bakanlığını yürüten Şimşek’in müsteşarıydı.

Yani Erdoğan’ın son kabinesindeki isimler, arada Davutoğlu başbakanlığında geçen 20 aydan sonra hala yerlerini koruyor, Davutoğlu ise artık yok.

İcracı bakanlıklarda da durum farklı değil.

Örneğin Berat Albayrak, malum cumhurbaşkanımızın damadı, enerji bakanlığına devam ediyor.

Yine büyük bütçelere sahip bakanlıklardan, Yıldırım’ın dün devrettiği Ulaştırma ve Habercilik bakanlığına Ahmet Arslan geldi. Ama Arslan da daha önce Yıldırım’ın Demiryolları, Limanlar ve Havaalanları Genel Müdürü olarak çalışmış bir isim, yani bakanlık politikaları aynen devam edecek.

Ulaştırma bakanlığıyla birlikte AK Parti’nin ilk dönemlerinde seçmen desteğinin kazanılmasında rol oynadığına inanılan sağlık bakanlığına, o dönemim bakanı Recep Akdağ’ın geri gelmiş olması dikkat çekici. Yani Akdağ da Erdoğan’ın başlangıç kadrosundan. Bunda son zamanlarda sağlık sisteminin özellikle de sosyal güvenlik sistemiyle yaşadığı sorunlardan artan şikâyetin rolü olabilir.

Milli Savunma Bakanlığı’ndan Milli Eğitim Bakanlığı’na kaydırılan İsmet Yılmaz da yüksek bürokrasiden siyasete geçen, Erdoğan’a sadakatiyle bilinen bir isim.

Bir açıdan baktığınızda, nasıl Yıldırım’a kimi “işgüder başbakan” kimi “son başbakan” benzetmesi yapıyorsa, bu hükümete de “teknokrat hükümet” benzetmesi yapmak mümkün.

Yani bu bakanlar kurulu, siyaset üretmesi değil, cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Başbakan Yıldırım’ın da katkısıyla üretilecek siyaseti uygulaması beklentisiyle oluşturulmuşa benziyor.

Yıldırım kabinesinin ilk toplantısını başbakan değil cumhurbaşkanlığı başkanlığında, Başbakanlıkta değil, Cumhurbaşkanlığında yapması zaten yeterince anlatmıyor mu “fiili durumu”.

Yıldırım dün o yüzden AK Parti grubunda ilk hedeflerinin bu “fiili durumu” anayasal hale getirmeleri gerektiğini söyledi, beklenti o.

Bakalım evdeki hesaplar çarşıya uyacak mı?

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları