Sıcak Analiz: Yeni 6-7 Eylül kışkırtmasına dikkat

Dün gece İstanbul Beyoğlu’daki Neve Şalom sinagogu önünde toplanan bir grup İsrail hükümetinin Mescid-i Aksa girişine metal dedektörü koymasını protesto için toplanıp gösteri yapmış.

Haberin Devamı

Herkesin barışçı olduğu, şiddete dökülmediği sürece protesto gösterisi yapma hakkı var ve olmalı; Anayasanın 34’üncü maddesi böyle söylüyor.

Ancak dün akşam göstericiler sinagogun kapısını tekmeleyip, taşlamış ve göstericiler adına konuşan, kendisini Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican olarak tanıtan kişi ajans haberlerine göre şunları söylemiş: “Siyonistler aklını başına alsınlar. Bizim kardeşlerimizin ibadet özgürlüğünü engellemesinler. Nasıl orada bizim ibadet özgürlüğümüzü engelliyorsanız, biz de sizin burada ibadet özgürlüğünüzü engelleriz. Nasıl bugün burada durduysak, yarın da geliriz. Buradan içeriye giremezsiniz.”

Sıcak Analiz: Yeni 6-7 Eylül kışkırtmasına dikkat

Haberin Devamı

Yani bu eylemde yalnızca şiddet ve şiddeti artırarak sürdürme tehdidi yanı sıra Anayasanın 24’üncü maddesiyle güvenceye alınmış ibadet özgürlüğüne engelleme tehdidi de var; eylem sonunda gözaltına alınan, ifadesine başvurulan ise olmamış.

Eylemcilerin İsrail hükümetinin Mescid-i Aksa’ya yönelik bir tasarrufu üzerine sokağı hareketlendirenlerin Türkiye’deki Yahudi toplumunu ve ibadet özgürlüğünü hedef almaları yalnızca yanlış değil, çok da sakıncalı.

Sıcak Analiz: Yeni 6-7 Eylül kışkırtmasına dikkat

Mescid-i Aksa’daki gelişmelere Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan en üst düzeyde müdahil olmuş vaziyette. Erdoğan dün 20 Temmuz’da hem Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, hem de İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin’i arayarak tepkisini dile getirmiş bulunuyor. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın bugün Cuma namazı sırası ve sonrasında meydana gelebilecek tepkiler konusunu dile getirdi.

Bu konuda çeşitli derneklerin, baskı gruplarının bugün Cuma namazı sonrası protesto gösterisi çağrısında bulunuyor. Şiddet içermediği sürece Anayasal haklarıdır. Ancak tepkiler şiddet tehdidi içerecek şekilde Türk toplumunun parçası, vatandaşları olan Yahudi toplumuna yönelmemeli.

Haberin Devamı

Sıcak Analiz: Yeni 6-7 Eylül kışkırtmasına dikkat

Böyle durumlarda ilk akla gelen 6-7 Eylül 1955 faciası oluyor çünkü. O dönem, sonradan Türkiye’deki derin devlet yapılanmasına bağlı olduğu anlaşılan bir kişinin Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba koyduğu haberleriyle meydana gelen kalkışma sonucu (sayısı hala tam olarak saptanamayan şekilde), çoğunluğu Beyoğlu’da olmak üzere 13’ü Rum, 1’i Ermeni olmak üzere en az 14 Türk vatandaşı öldürülmüştü. Keza 400’den fazlası ev, 100’den fazlası işyeri, 73 kilise, 1 sinangog, 26 okul kışkırtılmış kalabalıklarca tahrip edilmiş, bunun sonucunda Türkiye’den Yunanistan’a yeni bir göç dalgası yaşanmıştı.

Geçmişten ders almakta yarar var. Benzeri bir tablodan kaçınmak için gerekli bütün önlemler alınmalı, tepki gösteren kitle daha çok kışkırtılmak yerine yatıştırılmalı.

Haberin Devamı

Sıcak Analiz: Yeni 6-7 Eylül kışkırtmasına dikkat

Mescidi Aksa’daki sorun ciddidir. Sorun sadece metal dedektörler sorunu da değildir. Öyle olsa, Mekke’de Kabe’nin girişinde 2011’den bu yana yerleştirilmiş metal ve patlayıcı dedektörlerini de ibadet özgürlüğüne engel olarak görmek gerekirdi. Zaten Cumhurbaşkanı yalnızca bu ayrıntıya dikkat çekmiyor, daha çok Filistin halkının haklarının korunması gereği üzerinde duruyor.

O nedenle sokağı şiddet yönünde hareketlendirmek isteyenlere karşı hükümetin testi kırılmadan önce dikkatli olup önlem almasında fayda var.

 

(Fotoğraflar: DHA)

Yazarın Tüm Yazıları