Gitme Yunan’a, gel Bozcaada’ya!

Nihayet bohem-burjuva tayfanın bolca takıldığı Bozcaada sezonumu açmış bulunuyorum. Son derece mesudum.

Haberin Devamı

O eşsiz rüzgarını, kahkaha dolu sokaklarını, gelenekselleşen tatlarını, ada keyfini harbiden özlüyorum. Çok iyi geliyor bana Bozcaada. Ve her seferinde ayrılırken buradan, kalbimde buruk mu buruk bir tat kalıyor. Neyse ki yaz yeni başladı daha çok gideriz inşallah. Efendim Bozcaada bayrama ve elbette yaza son derece hazır görünüyor. Ayapetro konaklamaların yeni adreslerinden ve hatta adanın en iyilerinden. Sardunya ise tabii ki bir klasik. Tıpkı Kuşlu Konak gibi. Ayapetro’nun bahçesinin genişliğini ve esen rüzgarla yerleşen huzuru hissedince kahvenizin tadı ayrı bir güzel oluyor.

Ada mekanlarında hünerli kadın eli

Çanakkale esvabının yakinen tanıdığı  yıllanmış ve efsaneleşmiş tad ‘Yalova’ geçtiğimiz yıl ada sokaklarında boy gösterirken ‘a ne hoş, sokaklar ve ağızlar tatlanıyor’ demiştik. Aynen öyle. Deniz mahsullü kabak çiçeği dolması ve şehriyeli karidesi hayli orijinal, midyenin binbir çeşidi konusunda kendilerini aşmışlar. Öte yandan Yunan usulü ahtapot yemek için nihayet uygun bir yeri buldum dedim yerken. Ha bir de plaktan yükselen Zeki Müren’ler, Emel Sayın’lar.. Bir harika! ‘Yalova’ nın böylesine güzel ve tatlı bir yer olmasında tabii ki kadın eli değmesinin katkısı tartışılmaz Didem Hanım bu konuda çok hünerli. Kutlarım. Adanın eskilerinden Nevreste Hanım da evinin alt katını ve bahçesini restaurant kafasında yapınca yemek konusunda adaya rekabeti de getirmiş. Portakal kabuğu yatağında fırınlanan deniz mahsulleri ya da akya balığı pastırması! Damak çatlatan lezzetler desem ne dediğimi anlarsınız. Yalova da, Nevreste de adanın kadın eli değmiş tatları. Bu arada Akvaryum Plajı’na denize, Rüzgar Gülleri’ne güneşi batırmaya giden kardeşlerimiz maalesef ki maalesef trophye çıkmış gibi, adaya hiç yakışmayan yolları aşmak zorundalar. Yıllardır yapılmayan bu yollarda yapılırsa Bozcaada’mız dünya standartlarında bir ada olacak. Hadi iyi tatiller! 

Haberin Devamı

Çeşme’de ‘gelin hamamı’ sefası!

Çeşme düğünlerinde trend, gelin hamamı masajı. Önce gelin hanım ve avanesi hamamda yıkanıyor, ardından eşsiz bir masaj ve nihayetinde çalgı-çengi, göbek atmalar derken gelin hanım kızımız düğüne bir başka hazırlanıyor. Şahane. Nesi şahane derseniz ben böylesi gelenek-görenek, örf-anane yaşatma fikrinden son derece haz duyuyorum. Sahipleniyorum. Ilıca’daki otelin devasa hamamı gelin-kaynana, görümce, nedimeden geçilmiyor bu ara. Şöyle ki hanım kızlarımız önce işinin uzmanı tellaklarca şöyle sabunlu lifli- keseli-taslı güzelce bir yıkanıyorlar. Göbek taşına yayılmış hanımlar etrafa saçılmış gül yaprakları arasında binbir çeşit meyvelerden tadarken, bir yandan da hamam kafasına uygun müziklerle gelinimizi düğüne hazırlıyorlar. Sonrasında bir de harika bir vücut masajı derken ruhunuzu hamamın orta yerinde teslim ediyorsunuz zaten. Hamam kültürüne çocukluktan beri sempati duyarım ve hatta giderim de ama Budapeşte’nin eşsiz hamamlarından sonra bizlerin, Osmanlı’nın torunları olarak az-biraz geri kaldığımızı düşünürdüm. Fakat Çeşme’de, Ilıca’daki bu gelin masajı hadisesi benim o gelenekçi tarafıma öyle bir dokundu ki maşallah keyfim son derece yerinde!

Haberin Devamı

Kate Moss’un eşek sütü sabunları Türkbükü’nden!

Eşek sütü mevzusu epeydir gündemde ama alemin son yıllarda bu denli ilgi göstereceği aklımın ucundan geçmezdi. Tam bir mucizeymiş meğersem. Malum eski zamanlarda kral ve kraliçelerin banyolarından, küvetlerinden eksik olmazmış. E peki bizim Kleopatra’dan Sezar’dan neyimiz eksik. Son Bodrum gidişimde eşek sütü rüzgarına kendimi kaptırdım. Biricik annesinin kanser hastalığına yakalanmasının ardından alternatif tıpla da çokça haşır neşir olan Işıl Tan Hanım, Japonya’dan Fransa’ya, Amerika’dan Hindistan’a kadar binlerce kilometre yol tepmiş tedaviye destek olmak için. Rahmetli annesinin derdine derman olamamış belki ama 3 ay denen ömrünü neredeyse 6 yıla çıkarmış. Çabası takdire şayan. Hatice Teyze ‘nin eşek sütü mucizesini dinlerken şaşkınlığım bitmek bilmedi. Zira ünlü model Kate Moss yıllık eşek sütü ihtiyacını buradan karşılıyormuş. Eşeklerin süt verme sıklığının ne kadar az olduğu ve bu sütün nelere iyi geldiğini duydukça bu hayvanlara saygım bin kat daha arttı desem yeri. E vitamin, amino asit, A, B1, B6, C, D, E zengini. Omega 3 ve 6’nın madeni neredeyse. Genç görünmeyi sağlayan doğal bir retinol var kikırışıklıkları giderip, sedef ve egzamaya da geçit vermiyor. Ciddi bir antioksidan ve afrodizyak aynı zamanda.

Yazarın Tüm Yazıları