Mutfağın Oscar’ları yolunda azimli bir şef

Aşçılıktan şefliğe uzanan yolu açan, yemek sanatının büyük ustası Paul Bocuse’ün başlattığı Bocuse d’Or Yarışması 30 yılı geride bıraktı. Ülkelerinin birincisi 20 şefin tekniklerini ve yaratıcılıklarını sergileyeceği yarışmanın Avrupa finalleri bu yıl 11-12 Haziran’da İtalya’nın Torino kentinde yapılıyor.

Haberin Devamı


Efsanevi şefin aramızdan ayrılmasından sonra düzenlenen bu ilk yarışma eminim biraz hüzünlü geçecek. Dünyanın önde gelen gastronomi fuarlarından biri kabul edilen Sirha kapsamında düzenlenen Bocuse d’Or’a son 5 yıldır Metro Toptancı Market sponsorluğunda Türkiye de katılıyor. Geçen yılın sonunda yapılan ülke elemelerinde ipi göğüsleyen Mutlu Şevket Yılmaz olmuştu.
Mutlu şef, Avrupa finallerinde ilk 10’a girebilirse 2019 yılında Lyon’da düzenlenecek Bocuse d’Or dünya finallerine katılma hakkı kazanacak.
Şef Mutlu, 2 yıl önceki elemeyi de kazanıp Budapeşte’ye gitmişti.
O yıl 15’inci olarak yarışmayı bitirdi Türkiye ekibi. Alanya’da restoranı olan Mutlu çok iddialı. Asla pes etmedi, son 2 yıldır hem kendi restoranında hem de Metro’nun araştırma mutfağında geceli gündüzlü çalışmaya devam etti. Dünyanın önde gelen Michelin yıldızlı şeflerinden eğitimler aldı. Hatta yarışmada kullanılacak malzemeler belli olduktan sonra İtalya’ya gidip malzemeleri alıp, yemekleri de denemiş.

Haberin Devamı

Mutfağın Oscar’ları yolunda azimli bir şef

Hafta başında düzenlenen basın yemeğinde Şef Mutlu Şevket Yılmaz, komisi Kıvanç Karagöl ve koçu Gastronometro eğitmen şefi Vedat Demir ile birlikte, yarışma mutfağının birebir ölçü ve standartlarında hazırlanan özel mutfakta yaptıkları yemekleri sundular.
Yarışmada hazırlanacak et ve sebze tabaklarında her ülkenin kendine özgü bir ürünü de yer alıyor.
Coğrafi işaretli Taşköprü sarımsağı, Ödemiş patatesi ve sumak gibi Türk mutfağında önemli ürünleri de yanlarında götürüyorlar. Yarışmada Ege ve Antep mutfaklarından esinlenen 14 tabak hazırlayacaklar.
12 Haziran’da Torino’daki yarışma alanında, 10 numaralı mutfakta 5 saat 35 dakika boyunca çalışacak ekibi izleyenler arasında olacağım.
Dilerim Lyon’a gitme hayalleri gerçekleşir. Ben bu kez umutluyum...

Anadolu lezzetlerine şef dokunuşu

Önce masaya ayçiçekli mısır ekmeği, yanında zeytin köpüğü ve tuzlu yayık tereyağı servis ediliyor. Ardından dil peyniri, pastırma ve hafif kavrulmuş çam fıstıkları dolgulu yaprak sarma geliyor.
Obruk peynirli somon, siyez bulgurlu bebek kalamar dolması, deniz börülcesi üstünde lakerda, yanında Antepli humus, külde pişmiş ahtapot, milföy içinde saganaki, yeşil mercimek üzerinde bıldırcın yumurtası, yanında kalamar, dana ilikli bonfile, yanında fırınlanmış sarımsakla siyez bulgur pilavı ve lavantalı muhallebi.
Bazen bir restorana büyük bir beklenti içinde gidersiniz ve hayal kırıklığına uğrarsınız.
Bazen de tam tersi olur.

Haberin Devamı

Mutfağın Oscar’ları yolunda azimli bir şef

Wyndham Grand Kalamış Oteli’nin Kalamış Marina manzaralı terasında yer alan Ouzo Restaurant’ta da tam böyle oldu, lezzet ve yaratıcılık kadar malzeme temini ve yemeklerin ardındaki emek de beni çok etkiledi. Her bir yemek ince ince düşünülerek hazırlanmış.
Deneyimli şef Mehmet Yalçınkaya bu menü için 6 ay süren bir araştırma yapmış. Coğrafi işaretli ürünler kullanmaya özen gösteriyor.
Obruğu Konya’dan, Siyez bulguru Kastamonu’dan, sarımsakları Taşköprü’den, tarhanayı Uşak’tan temin ediyor.
Her ne kadar adından dolayı Yunan mutfağı esintili bir restoran izlenimi verse de Ouzo tam bir yaratıcı şef restoranı.

Mutfağın Oscar’ları yolunda azimli bir şef

Ouzo’nun menüsünde yöresel ürünler ve geleneksel pişirme yöntemleri kullanılarak yorumlanan yemekler yer alıyor.
Şef sadece Yunan yemeklerini orijinalliğine dokunmadan hazırlamaya çalışıyor.
Ayrıca otelin bir diğer restoranı Remina’da ramazan ayı boyunca fasıl eşliğinde açık büfe iftar sofrası hazırlanıyor. Kömür ateşinde döner, naneli ayran, damla sakızlı soğuk sahlep, bademli dana, zahterli kuzu tandır; böğürtlenli güllaç, kavunlu baklava gibi baş aşçı Mehmet Yalçınkaya’nın Osmanlı mutfağından esinlenerek yorumladığı yemekler yer alıyor.

Haberin Devamı

1 gün, tüm yaşamı değiştirebilir mi?

Aslında 1 gün tüm yaşamı değiştirmeye yetmez belki ama farklı bir yaşam vizyonu olabileceğini anlamamıza yardımcı olabilir. Global Wellness Day Türkiye’den tüm dünyaya yayılan bir hareket. Kurucusu da 25 yıla yakın süredir turizm sektöründe olan Belgin Aksoy Berkin. Türkçe’ye “iyi yaşam” olarak giren “wellness” sözcüğü fiziksel, zihinsel ve duygusal açıdan iyi olma, kendini iyi hissetme hali olarak tanımlanıyor.

Mutfağın Oscar’ları yolunda azimli bir şef

Belgin Aksoy, yoğun koşuşturma içinde olduğu bir dönemde hastalanır, tedavi sürecinin ardından iyileşir.
Sonra da bu yaşam böyle sürüp gitmez diyerek daha iyi, az stresli ve sağlıklı yaşaması gerektiğine karar verir.
Kendi yaşamında bunu uygulamaya başladıktan sonra da dünyada “iyi yaşama” adanmış bir gün var mı diye araştırır, olmadığını görünce kurmaya karar verir. 2012 yılında Global Wellness Day hareketini başlatır.
İlk etkinlik Sapanca’da, Richmond Nua’da yapılır. Bugün ise 100 ülkede 4 bin 300 kadar noktada kutlanıyor.
2017 yılında toplam 200 milyon insana ulaşmış durumda.

Haberin Devamı

Mutfağın Oscar’ları yolunda azimli bir şef


ESAS OLAN GÖNÜLLÜLÜK

Global Wellness Day’in en büyük farklılığı tamamen gönüllülük esasına dayanması.
Merkezi İstanbul’da olan GWD’in Kanada, ABD, Arjantin, Brezilya, Meksika, Hindistan, Tayland, Japonya, İtalya ve Fransa gibi dünyanın dört bir köşesinde 86 elçi, 23 ana destekçi ve 3 danışmanı bulunuyor.
Belgin Aksoy’a göre “Wellness, sadece fiziksel ve ruhsal sağlıktan ibaret değil.
Muhtaç insanlara yardım, yaşlılar evini ziyaret, devlet okulunun duvarlarını boyamak, hatıra ormanı oluşturmak, obezite ile mücadele, okullarda sağlıklı beslenmenin önemini vurgulamak da ‘iyi yaşam’ın parçası”...
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 322 milyon kişi depresyonda. Ve bu insanların yarıdan fazlası hastalığının farkında değil, tedavi de görmüyor. Mutsuzluk, stres ve depresyonla başa çıkmanın yolu da büyük ölçüde “iyi” yaşamaktan geçiyor.
Global Wellness Day’in eylül ayında Birleşmiş Milletler’in resmi takvimine girmesi bekleniyor.
Türkiye merkezli bir proje resmen tüm dünyada kutlanan bir gün haline gelirse, bu hepimizin gururu olur. GWD, “iyi yaşam”a yön verecek birbirinden ilginç konu ve konuklarla 9 Haziran Cumartesi günü 10.00-18.00 saatleri arasında KüçükÇiftlik Park’ta yapılıyor.

Haberin Devamı

7 adımlık manifesto

1- Bir saat yürüyüş yapın
2- Daha fazla su için
3- Plastik şişe kullanmayın
4- Doğal gıdalarla beslenin
5- İyilik yapın
6- Sevdiklerinizle aile yemeği yiyin
7- Saat 22.00’de uyuyun.

 

Yazarın Tüm Yazıları