Açılın kadınlar geliyor

Uzun süredir masamda okuduğum, incelediğim sayfamda paylaşmak üzere ayırdığım kitaplar bekliyordu. Her biri alanında farklılık yaratan, çok özel olduklarını düşündüğüm kitapların yazarları uzun yıllardır tanıdığım, arkadaşım, meslektaşım olan kadınlar.

Haberin Devamı


Nasıl bir başlık altında toplamalıyım bu kitapları diye düşünürken Fatoş Karahasan’ın “Açılın Gençler Geliyor” başlıklı kapsamlı çalışmasına gözüm ilişti. Kurgumu “açılın” üstünden yaptım.
Çünkü ülkemiz kültüründe gençlere ve kadınlara bakış benzerlikler gösterir. Onlara öğretilecek hep bir şeyler vardır. Birinde yaşla gelen tecrübe, diğerinde erkeklik yani cinsiyet kutsanır. Ama ben iyimserim. Henüz yansımalarını çok göremesek de paradigma değişiyor, değişim kendini dayatıyor, kadınlar gençler gibi 21’inci yüzyıla daha güçlü giriyor, kısacası “Açılın kadınlar geliyor!”
Bunun en güzel örneğini de onların yaptığı işlerde, bugün buraya alabildiğim, özetini aktarabildiğim kitaplarda görüyoruz. Hangi alanda olursa olsun her biri bize toplumsal duyarlılığı gelişmiş, yaptığı işe gönül veren kadınların neler yapabileceğini ispatlıyor.

Haberin Devamı

Açılın kadınlar geliyor

Y ve Z nesilleri nasıl bir dünya kuracak?

Uzun yıllar reklam ajanslarında yöneticilik yaptıktan sonra deneyimlerini gençlerle paylaşma yolu seçen Fatoş Karahasan, 2003’ten bu yana Bilgi Üniversitesi’nde Pazarlama İletişimi, Reklam ve Dijital Pazarlama dersleri veriyor. Gazete ve dergilerde yazıyor.
“Neden Herkes Futbol ve Reklamdan Anlar”, “Taşlar Yerinden Oynarken” ve “Akla ve Kalbe Giden İletişim Yolları” adlı yayımlanmış üç kitabı da var.
Karahasan’ın her kitabı gibi “Açılın Gençler Geliyor” da ufuk açıcı bir çalışma.
“Y ve Z nesilleri nasıl bir dünya kuracak? Hem dünyada hem de Türkiye’de gençler ne düşünüyor ne bekliyor, neyi hayal ediyorlar” soruları ışığında internet, dijital teknolojiler, akıllı cihazlar ve sosyal medya döneminde yetişen gençlerin değer yargıları, tüketim alışkanlıkları ve beklentilerini sorguluyor.
2017 yılında Türkiye’de 15 ilde 2 bin gençle yüz yüze görüşme sonrasında ortaya çıkan bilgiler ışığında yazılmış.
1980-1995 yılları arasında doğanlar “Millennials” ya da Y kuşağı/ nesli, 1995 sonrası özellikle 2000’li yıllarda doğan, gerçek anlamda dijital dünyada büyüyenler okul çağından önce internetle tanışanlar ise Z kuşağı olarak adlandırılıyor.
Y ve Z neslinin karakterini oluşturan özellikler, benzer ve ayrışan yönleri hem araştırma sonuçlarıyla hem de bu konuda farklı ülkelerde bilim insanları tarafından yapılmış çalışmalardan alıntılarla anlatılıyor.
“Açılın Gençler Geliyor” hayatın içinde olan, yeni dünyayı anlamak, anlamlandırmak isteyen herkesin okuması gereken bir kitap.

Haberin Devamı

Hayat Zayıflarken de Güzel

Neredeyse 20 yıla yakın süredir tanıdığım, enerjisine, neşesine, güzelliğine ve inceliğine hayran olduğum arkadaşım Emel Başdoğan hep yanı başımda duracak, tüm yakınlarıma da armağan etmek istediğim bir kitaba imza attı: “Hayat Zayıflarken de Güzel”
Başdoğan kitabının, huzurla yiyip de zayıf kalmak isteyenlere, bilinçli beslenmek isteyip de yöntem bulamayan gençlere, kendini gün boyu yorgun hissedenlere, sindirim sıkıntısı olanlara, bağırsak ve kalbinin sağlığını önemseyenlere yol göstereceğini söylüyor.
Kitaptaki tarifler sağlıklı ve yaratıcı olduğu kadar yapımı da kolay. Bugüne dek hiç turşu yapmadım, en kısa zamanda bamya turşusunu deneyeceğim.
Sicilyalı patlıcan salatası okurken bile insanın ağzını sulandırıyor. Fındıklı peynir tatlısı, taze meyveli pasta, kahvaltı krebi, karabuğday ekmeği, nişastasız muhallebiyi de sıraya koydum.
Kitapta sanat eseri gibi tariflerin görsellerini oluşturan suluboya desenler de Emel Başdoğan’a ait.

Haberin Devamı

İlham Veren Kadınlar

Gazeteci arkadaşım Elif Ergu’nun “Kadın Girişimciler Derneği”nin (KAGİDER) 15’inci kuruluş yılı için hazırladığı “İlham Veren Kadınlar” kitabında derneğin kurucularının, başkanlarının yanı sıra akademisyenlerin dernek ve Türkiye’deki kadın girişimciler konusundaki görüşlerine de yer veriliyor.
Ülkenin farklı köşelerinden kadın girişimcilik öykülerinin de yer aldığı kitabın satışından elde edilecek gelirle bin 500 kadına girişimcilik konusunda eğitim ve seminer fırsatı verilecek.
Bir sonraki aşamada da bu etkinliklerde yaratıcı fikirlerle ön plana çıkacak 150 kadın girişimci adayı için kamp düzenlenecek. Kamp sonunda ise bir adım daha öne çıkan 15 kadının yaratıcı fikirleri “startup” projesi olarak desteklenecek.

Haberin Devamı

Bayan değil kadın

“Kadın, kendi varlığına yaslanmasına izin verilmediği için olanca ağırlığıyla erkeğin sırtına binmektedir. Erkek, kadını zincirlerinden kurtardığı, yani ona yeryüzünde yapacağı bir iş verdiği an kendini kurtaracaktır.”
Deneyimli gazeteci yazar Seda Kaya Güler’in “Bayan Değil Kadın” adlı 14 yıl boyunca Yeni Asır gazetesinde yazdığı köşe yazılarından oluşan kitabı ünlü feminist yazar Simone de Beauvoir’dan bu alıntıyla başlıyor.
Kitaptaki denemelerin büyük bir bölümünde toplumsal cinsiyet eşitsizliği dile getiriliyor. Seda Kaya Güler kimi zaman gözlemlerini aktarıyor, kimi zaman da uzman görüşlerine yer veriyor.
“Özgüven çocukken inşa edilir”, “Pozitif ayrımcılık neden gerekli”, “Süper kadın yoktur” başta olmak üzere tüm yazılar yorumlarına katılsanız da katılmasanız da keyifle okunuyor.

Haberin Devamı

Açılın kadınlar geliyor

Oxford’da Türk kadınlar çıkartması

Dünyadaki yemek kültürüne ait en saygın etkinliklerden biri olan Oxford Yemek Sempozyumu’nun bu yıl konusu “Tohum”du.
Sempozyumun Yönetim Kurulu Üyesi Gamze İneceli’nin önerisiyle bu yılın şeref konuklarından biri ünlü tasarımcımız ve yemek kitabı yazarımız Gönül Paksoy oldu.
İki gün boyunca ünlü şefler Moshe Basson ve Olia Hercules’in yaptıkları yemeklerin tüm organizasyonu ve tasarımları da Gamze İneceli’ye aitti. Gönül Paksoy’un “Tohumlardan üretilmiş takılar” sergisi ile Paksoy’un kitaplarının editörlüğünü yapan Lalehan Uysal’ın “Tohum” başlıklı fotoğraf sergisi coşku ve hayranlıkla karşılanmış.
İngilizce baskıları da olan, hem içerik hem de tasarım olarak benzersiz “Atıksız Mutfak”, “Yenilebilir Boncuklar” ve “Türk Mutfağı” kitapları da büyük ilgi görmüş.
Osmanlı saray giysilerinden esinlenen, geleneksel desen ve kumaşlarla modern kıyafetler, objeler, takılar tasarlayan Gönül Paksoy tasarım yeteneğini yemeklerine de yansıtır.
Türk Mutfağı kitabındaki en klasik tarifte bile onun dokunuşlarının farklılığını görmek mümkün.
Geçen yıl da Türkiye’den şeflerle sempozyumun gala yemeğini düzenleyen Gamze İneceli’yle, gerçekten gurur verici bir hafta sonu geçirdik. İneceli, “Dünyaca ünlü yeme-içme yazarları, araştırmacıları ve şeflerin bir arada olduğu etkinliklerde bu tarz katılımlar Türk mutfağı algısı için çok önemli” diyor.

Açılın kadınlar geliyor

Yazarın Tüm Yazıları