Usta formülü vermedi ama...

BİR yandan baba mesleği balıkçılığı yapar.

Haberin Devamı

 

Öte tarafta amatör futbolcu olarak yoluna devam eder. Ta ki Arnavut dondurma ustasının ortaklık teklifine kadar. Ustası dondurmanın formülünü sır gibi saklasa da Erkan Altay, uzun uğraşlar sonucunda işin püf noktasını öğrenir. Altay, zaman içerisinde Arnavut ustayla yollarını ayırarak doğal dondurma üretimine odaklanır. Bugün Bodrum’da bulunan 25 metrekarelik satış yerinin yanı sıra iki bayisiyle tüketiciyle buluşan Türkbükü Doğal Dondurma’nın kurucusu Erkan Altay, her gün oluşan metrelerce kuyruğa rağmen büyümeyi düşünmüyor. Ünü Bodrum hatta Türkiye sınırlarını aşan Altay’ın gündeminde sadece ürün çeşidini artırmak var.

Usta formülü  vermedi ama...


ERKAN Altay... Yaklaşık 6 ay boyunca her gün 20 saati bulan mesaisiyle kendini işine adayanlardan. Yılların emeği ve bilgi birikimiyle gündüzleri dondurma üreten, akşamları da ailesiyle birlikte bunun satışını gerçekleştiren emekçi bir iş insanı. Yoluna ‘Türkbükü Doğal Dondurma’ markasıyla devam eden Altay Doğal Dondurma’nın kurucusu Erkan Altay ile girişimcilik serüvenini ve gelecek planlarını konuştuk. 1970’te Bodrum’da doğan Altay, babasının balıkçı olduğunu söyleyerek, hikayenin devamını şöyle paylaştı:

Haberin Devamı

FUTBOLCU OLACAKTI
“Küçük yaşta babamın yanında çalışmaya başladım. Bir yandan da amatör bir kulüpte futbol oynuyordum. Hatta tavsiye üzerine İzmir’e geldim. Karşıyaka sonra da İzmirspor ile görüştüm. Ama büyükşehir hayatı bana yabancı geldi. Bodrum’a geri döndüm. Bu sürede babamın tanıdığı Arnavut bir dondurma ustasından ortaklık teklifi geldi. Arazi satıp onunla 1987’de ortak olduk. Bu iş üç yıl sürdü. 90’da ben askere gittim ve o sırada babam vefat etti. Dönüşte ben yine balıkçılık yaptım. Bir süre sonra bizim Arnavut usta yine ortaya çıktı ve ortak olduk. Arnavut usta ilk günden itibaren işin sırrını bizimle paylaşmadı. Üstünkörü bir şeyler anlatıyordu ama öğretmiyordu. Üç yılın ardından bizim ortaklık yine sonlandı.”

Haberin Devamı

Usta formülü  vermedi ama...

ÖNCE EVİN MUTFAĞINDA
Arnavut usta ile yollarını ayıran Erkan Altay, ondan az da olsa öğrendiklerinin üzerine kendisi denemeler yapmaya başlar. Evin mutfağında ürettiği dondurmaları Türkbükü’ndeki 25 metrekarelik dükkanda satışa sunan Altay, “Bir gün sinema, tiyatro oyuncusu Erdal Özyağcılar yaptığımızın doğal dondurma olduğunu söyledi. Aslında benim amacım da doğal dondurma yapmaktı. Tamamen buna odaklandık. 10 çeşitle başlayan dondurma reyonumuzu her geçen gün genişlettik. Meyvenin doğal özünden ürettiğimiz sorbe, gerçek salep ve süt kullanarak üretim yaparak bugünlere geldik” diyerek, dondurmalarda glikoz şurubu, krema, gıda boyası gibi katkı maddesi kullanmayarak 7’den 70’e herkesin gönlünde taht kurduklarını anlattı.

Haberin Devamı


KAKTÜSTEN HAŞHAŞA
Altay, “Bugün modern tesiste üretim yapıyoruz. Ama tüm üretim eskiden olduğu gibi geleneksel yöntemlerle ilerliyor. Bodrum’un önemli bir değeri olan mandalinayı da unutmadık. Bugün mandalinalı dondurma ana ürünlerimizden biri. Bunun yanı sıra kaktüs, zencefil, nane, haşhaş, keçi boynuzu, hurma ve Türk kahvesi gibi de sıra dışı çeşitlerimizle de fark yaratıyoruz. Şu anda 60’a yakın çeşide ulaştık. Sebze hariç her şeyin dondurmasını yapabilirim” diyerek kilosuna dikkat eden ya da diyet yapanları da unutmadıklarını söylüyor.

Usta formülü  vermedi ama...

 
BU İŞTE BÜYÜMEK YOK

YAKLAŞIK 30 yıldır aynı noktada bulunduklarını dile getiren Erkan Altay, “Hem bayilik hem de işleri büyütmek adına bize çok ortaklık talebi geliyor. Doğal dondurma emek ve ustalık isteyen bir iş. Onun için büyümek çok doğru değil. Şu an franchise mantığına yakın bir yapıyla Bodrum’da iki bayimiz var. Büyümek istemiyoruz. Sadece ürün çeşidini artırabiliriz. Yeni çeşitleri denemek istiyorum. Bunlardan biri de yeni çıkardığımız güllü dondurma. Hedefler arasında bir de kornet üretimi var” diyor.

Haberin Devamı

 
20 SAATLİK MESAİ

ERKAN Altay, çok yoğun bir tempoyla çalışıyor. 3-4 saatlik uykunun ardından sabah 08.00’de üretim maratonuyla mesainin başladığını söyleyen Erkan Altay, şöyle devam etti:
“Akşam 20.00’ye kadar üretim devam ediyor. Üretimi bitirdikten sonra ise Türkbükü’ndeki satış yerine giderek iki kızım ile eşime yardımcı oluyorum. Orada da satış sabah 04.00’e kadar sürüyor. Bu tempo nisanda başlıyor, ekim sonuna kadar devam ediyor. Her gün ortalama 3 bin kişiyi ağırlıyoruz. Metrelerce kuyruklar oluyor. Sonra bir sonraki sezon için çalışma başlıyor. Önce mandalinaları topluyoruz. Ardından nar ve en sonunda da limonu toplayıp sıkıyoruz. Bu üç meyve ana ürünler. Diğer meyve ihtiyacımızı ise yaz döneminde pazarlardan karşılıyoruz.”

KISA KISA

Haberin Devamı

* Her yıl 15 ton meyve işlediklerini dile getiren Erkan Altay, günlük dondurma üretme kapasitelerinin ise 500 kiloya kadar çıkabildiğini paylaştı.
* Sır gibi sakladığı doğal dondurmanın formülünü defterine ve cep telefonuna kaydettiğini söyleyen Erkan Altay, “Tabii orada da tamamı yok. Bazı şeyler aklımda” diyor.
* Tüketiciye tüyolar veren Erkan Altay, “Dondurmanın rengine bakın. Mandalina dışındaki meyvelerin kabuk rengiyle içi aynı tonda olmaz. ‘Neden limon sarı değil’ diye soranlara, ‘Çünkü limonun kabuğu sarı. Kendi özü sarı değil’ diyoruz” diyerek buna dikkat etmek gerektiğini söyledi.

Yazarın Tüm Yazıları