‘Neden biz üretmiyoruz’ dedi ve...

Babası kendisi gibi asker olmasını ister. Hava harp okullarının sınavını kazanır, ama tanık olduğu bir olay nedeniyle bu istekten vazgeçer.

Haberin Devamı

İşletme okur. Birer yıllık akademik ve özel sektör deneyiminin ardından ticarete atılır. Yağ sektörüne yönelik nakliye işi yapan Mesut Polat, 1995 yılında ise kontrol ve güvenlik sistemleri alanında faaliyet gösteren Polimek’i kurar. Bu alanda yurt dışına olan bağımlılığın önünü kesen Polat, birçok ilke de imza atar. Bugün Türkiye’nin yanı sıra 12 ülkeye ihracat yapan Mesut Polat’ın gündeminde yüz tanıma sistemlerinin üretimi var...

‘Neden biz üretmiyoruz’ dedi ve...


MESUT Polat... Ülkesine olan sevdasını Türkiye’de olmayanı üreterek taçlandıran bir girişimci. ‘Neden kendi ülkemizde kendi insanımızın elinden çıkan Türk malları üretilmesin’ diyerek yola çıkan ve bu uğurda Polimek Elektronik’i kuran Mesut Polat ile hem girişimcilik serüvenini hem de gelecek planlarını konuştuk. 1954 İzmir doğumlu Mesut Polat, Niğdeli asker bir babanın üç çocuğundan en büyüğü... Hem babasının hem de kendisinin yaşadığı kırılmaları anlatarak söze başlayan Polat, şöyle devam etti:

 

Haberin Devamı

O TARTIŞMA YENİ YOLU OLUR
“Niğde’de ayakkabı tamiratı yapan babanın 7 çocuğundan biri olan merhum babam, ev ekonomisine katkı için inşaatlara sırtında çimento taşır. Yine bir iş dönüşü askeri liseyle ilgili gazetede gördüğü haber üzerine evden kaçar. Ailesinin ona izin vermeyeceğini düşündüğünden bunu yapar. Ve rütbesini taktığında baba ocağına döner. Bu babamın kurtuluş hikayesi. Babam benim de onun gibi asker olmamı istedi. Hava harp okulları sınavına girip kazandım. Deneme uçuşuna bile çıktım. Ama muhabere subayı babamın üst rütbeden biriyle, bir ere verilen postal nedeniyle tartışmasına tanık oldum. O an bu mesleği yapamayacağıma karar verdim. Bu da benim hayatımın kırılma noktası oldu.”

 ‘Neden biz üretmiyoruz’ dedi ve...


AYAKKABI SATAR, MUHABİRLİK YAPAR
Mesut Polat’ın üniversite tercihinde yeni adresi o dönemki ismiyle Ege Üniversitesi İktisadi Ticari Bilimler Fakültesi olur. Üniversite süreciyle birlikte maddi sıkıntıların da ortaya çıktığını aktaran Mesut Polat, hikayenin devamını şöyle aktardı:
“Eğitimime gece bölümünde devam etme kararı aldım. Gündüzleri ise ekonomi gazetelerinde muhabirlik yaptım. Kemeraltı’nda ayakkabı sattım. Üniversite öğrencilerinin tezlerini yazdım. Daha sonra ise aynı üniversitede araştırma görevlisi oldum. Ama bir gün kürsü hocamın şahsi işiyle ilgili bir talebi üzerine akademisyenlik kariyerimi sonlandırdım. Özel bir şirkette personel müdürü olarak işe girdim. Oradan da 1 Mayıs’a katıldığım için ayrılmak zorunda kaldım ve askere gittim. Asker dönüşü kendi işimi kurmaya karar verdim.”

 

Haberin Devamı


BİR ŞEYLER ÜRETME İSTEĞİ
İlk başta küspe, daha sonra ise yağ fabrikalarına kimyevi madde satışı yapar. Polat, “Bu sırada bir arkadaşımla tanker alıp yağ taşımaya başladık. Zamanla tanker sayısı arttı. Ve Mekik Nakliyat’ı kurduk. 90’lı yıllarda bir arkadaşım elektronik üzerine çalışmalar yapmaya başladı. Bende de ‘bir şeyler üretme’ isteği ortaya çıktı. O arkadaşımla birlikte 1995’te Polimek Elektronik’i kurduk. Güvenlik sistemleri konusunda Türkiye’nin yurt dışına bağımlı olduğunu tespit ettik. ‘Neden kendi ülkemizde kendi insanımızın elinden çıkan Türk malları üretilmesin, neden bu ürünleri ithal etmek zorunda kalalım’ diyerek güvenlik cihazları üretimi konusunda kolları sıvadık. Bir yıl sonra ortağımla anlaşmazlığa girdik, yolları ayırdık. Tek başıma işi büyüttüm” diyerek bugün kontrol ve güvenlik sistemleri üreticisi Polimek’in kuruluş öyküsünü paylaştı.

Haberin Devamı

 ‘Neden biz üretmiyoruz’ dedi ve...


EKONOMİK OLUNCA
AMERİKALILAR DAVA AÇTI

HEP yenilikleri ortaya çıkartıp, yabancı pazarlarla rekabet ederek, ülkeye hizmet etme hedefiyle çalışan Mesut Polat, bu alanda birçok ilke de imza atar. Polat, “Piyasaya ilk olarak ‘akıllı kalem’ adını verdiğimiz ürünümüzü sunduk. Eskiden kurmalı bekçi saatleri vardı. Akıllı saat ile kurmalı bekçi saatlerinin yerine kullanabileceğimiz bir cihaz geliştirmiş olduk. Bu ürün, bir yerden veriyi alarak başka bir yere aktarabilen seyyar bir cihaz olma özelliğine sahip. Bu teknolojiyi bizden sonra Amerikalılar yaptı. Ve o pazara girmememiz adına da bizi mahkemeye verdi. Çünkü, bizim ürünün üç katı bir fiyata satıyorlardı. Bu çalışmanın ardından 2000’de Elektronik Sanayiciler Derneği’nin düzenlediği ‘teknolojide yenilik’ konusundaki yapılanmada Türkiye’deki KOBİ’ler arasında birinci olduk” diyerek başarılarının tescillendiğini aktardı.

 

Haberin Devamı


AKBİL’DE DE ONUN
PARMAK İZİ VAR

“AKILLI kalemin içerisinde yer alan veri toplama sistemi, İstanbul’da kullanılan ‘akbil’in ta kendisidir” diyen Mesut Polat, şöyle devam etti: “İstanbul’a akbilleri, biz gönderdik. ABD’li Dallas firmasıyla akbil üzerinde ilk çalışmayı biz yaptık. Nasıl kullanılması gerektiğini aktardık. Biz bu işe başlarken Dallas firmasına ilk defa İstanbul’un siluetini bastırdık. İstanbul, akbilin dünyada da ilk kez kullanıldığı şehirlerden bir tanesi.”

 ‘Neden biz üretmiyoruz’ dedi ve...


SIRADA YÜZ TANIMA SİSTEMİ VAR

AR-GE’ye ayrı bir önem verdiklerini ifade eden Mesut Polat, “Türkiye’de ilk kartlı personel kontrol sistemini ürettik. Pazarda kartlı sistem vardı, ama hepsi ithaldi. İnsanımızın yapısını göz önüne alarak ‘nasıl bir program yazarız?’ konusunda çalışmalarımızı yürüttük. Türkiye’deki ilk parmak izi cihazını da biz ürettik. Şu anda yüz tanıma cihazları üzerinde çalışıyoruz. Pazarda yüz tanıma cihazları var, ama Türk malı ne yazık ki, yok. İnsanlar kontrol edilmek istemiyor. Onun için insanlara hissettirmeden yapılan kontrol sistemi üzerinde de çalışıyoruz” diyerek gelecek planlarını paylaştı.

 

Haberin Devamı

KISA KISA
* “Programdan yazılıma ve cihaza her şeyi kendi bünyemizde çözüyoruz” diyen ve terzi usulü çalıştıklarını belirten Mesut Polat, 1995’ten günümüze yaklaşık 100 bin sanayi kuruluşuna ürün sattıklarını söyledi.
* Sürekli yenilik peşinde olan Mesut Polat, “KOSGEB desteğiyle okullarda kullanılan çipli kontrol sistemlerini geliştirdik. Çocuk evden çıktıktan sonra kaç kitap okuduğundan, öğlen ne yemek yediğine, abur cubur tüketimine kadar her şeyden haberdar eden bir sistem” diyor.
* “Neredeyse tekerlekli yağ boru hattı kurduk” dediği nakliye işinden Mesut Polat, 2012’de tüm hisselerini ortağına devrederek ayrıldığını da aktardı.

Yazarın Tüm Yazıları