Bu çiftlikte hayat var

YOLLARI askeri lisede kesişir. Orada başlayan tanışıklık dostluğa dönüşür.

Haberin Devamı

Orhan Azteknik, çeşitli bölge ve kademelerde 20 yıl fiilen görev yaptıktan sonra askeriyeden emekli olur. Ve askeri liseden öğretmeni Ahmet Şerif İzgören’in önderliğinde Orhan Azteknik, hayalini kurdukları ekolojik hayat için harekete geçer. Zafer Erbaşlar’ı da yanlarına alarak ‘organik-dürüst-sağlıklı gıda’ misyonuyla Manisa Demirci’de Karaoklar Ekolojik Hayat Çiftliği’ni kurarlar. Tarım ayağında bademle başlayan sürece ücretsiz eğitimleri de ekleyen üçlü, bölgenin organik tarımda kalkınmasında öncü olur. Gündemde ise tohum kütüphanesinden tiyatroya ve badem işleme tesisine kadar birçok hedef var.

KARAOKLAR Ekolojik Hayat Çiftliği... Aslında bir çiftlikten çok daha fazlası. ‘Buralarda olmaz, bizim ülkede yapamazsınız’ söylemlerine kulak asmadan organik tarım konusunda rol model olma misyonuyla hareket eden bir yapı. Karaoklar Ekolojik Hayat Çiftliği’nin kurucu ortaklarından Orhan Aztekin ile hem çiftliğin hikayesini hem de gelecek planlarını konuştuk. 1973 Çorum doğumlu olan Orhan Azteknik, hikayenin devamını şöyle aktardı:

Haberin Devamı

Bu çiftlikte hayat var

ASKERİYEDE 20 YIL
“İlk ve ortaokulu Çorum Sungurlu’da tamamladıktan sonra, Balıkesir Teknik Astsubay Hazırlama Okulu’nda öğrenim hayatım devam etti. Burada yolum Ahmet Şerif İzgören’le kesişti. Askeri lisede İngilizce öğretmenimdi. 20 yıl TSK’nın çeşitli bölge ve kademelerinde fiilen görev yaptıktan sonra emekli oldum. Dostum, ağabeyim ve askeri lise yıllarından komutanım olan Ahmet Şerif İzgören ile hiçbir zaman bağımı koparmadım. Ve emeklilikle birlikte yıllardır hayalini kurduğumuz ekolojik hayata dair projemiz gündeme geldi.”

300 BİN KİLOMETRE YOL
Ekolojik hayata dair planlarla birlikte Orhan Azteknik, ‘bu işi yapacaksak en iyisini yapmalıyız’ diyerek yurt dışının yolunu tutar. Azteknik, “Fikir vardı ama bilgimiz hiç yoktu. Onun için Avrupa’da organik tarım üzerine onlarca çiftlik ve tesis gezdim. İsviçre’de Organik Tarım Araştırma Enstitüsü’nde eğitim aldım. Tabii bununla yetinmedim ve Türkiye’de de bu konuda ne kadar çiftlik varsa hepsini gezdim. Bu uğurda 300 bin kilometre yol yaptım. 1 yıllık saha çalışmasının ardından da ‘biz bu işi yaparız’ dedik ve ilk adımı attık. İzgören’in önderliğinde yine dostum ve ağabeyim Zafer Erbaşlar birlikte Karaoklar Ekolojik Hayat Çiftliği 2014’te kuruldu. Lokasyon olarak da Demirci’yi seçtik. Alanında uzman isimlerle çalıştık, ceviz ve bademin doğaya uygun olduğu ortaya çıktı” diyerek, doğayı çok zorlamamak gerektiğinden hareketle ürün olarak bademi seçtiklerini anlattı.

Haberin Devamı

YÜZDE 7’Sİ YABAN HAYATA
‘Türkiye’de örnek bir işletme’ diye yola çıktıklarını aktaran Orhan Azteknik, organik tarımı yaymak gibi bir hedef belirlediklerini söyleyerek, şöyle devam etti:
“35 dekarlık bir alanda bademle yola çıktık. Yurt dışında aldığım eğitimlerin etkisiyle ilkelerimizi yazılı hale getirdik. Yaban hayat yaşamına devam etsin diye, alanımızın yüzde 7’sini olduğu gibi bıraktık. Badem bugün Türkiye’nin birçok yerinde yetişebilecek bir ürün. Ama dünya üretiminin yüzde 80 Amerika’da. Önemli oranda ithalatını yaptığımız bir ürün. Onun için bademe ağırlık verdik. Bugün alanımız 400 dekara çıktı. Hedef ise bin. Her yıl 2 bin badem fidanı dikiyoruz. Şu an 8 bin badem ağacımız oldu. Bademin yanında kendi yetiştirdiğimiz domateslerden salça yapıyoruz. Yine arazide var olan elma ve armutlardan faydalanarak sirke üretiyoruz.”

 

Haberin Devamı

İDDİAYA GİRDİLER AMA...
ORHAN Azteknik, aslında Karaoklar Ekolojik Hayat Çiftliği’nin ticari kaygılardan uzak bir kalkınma modeli olduğunu ifade ederek, “Ticari kaygımız yok ama bu modelin tuttuğunu göstermek adına da sıkı çalışıyoruz. Burada da bir ayağımız eğitim. İlk başladığımızda kimse bize inanmıyordu, ne zaman kaçacağımıza dair iddiaya giren bile vardı. Onun için eğitim önemli bir ayağımızı oluşturuyor. Alanında uzman isimleri buraya getirip ücretsiz eğitimler veriyoruz. İlk başta uzak dursalar da zamanla katılımlar arttı. Bölge dışında Türkiye’nin birçok kentinden eğitimlerimize katılımlar oluyor. Faaliyete geçtiğimiz 2014’ten bu yana Demirci’de organik tarım alanı yüzde 664 arttı. Son 2 yılda da 278 üretici organik tarıma geçti” diyerek hedeflerinin Demirci’yi organik tarımın başkenti ve çiftliği de organik tarım araştırma merkezi yapmak olduğunu aktardı.

 

Haberin Devamı

TOHUM KÜTÜPHANESİNDEN MÜZEYE
KISA sürede çiftliğin kendine yeter bir hale geldiğini söyleyen Orhan Azteknik, “Enerjimizi kendimiz üretiyoruz. Suyumuzu eski yöntemlerle elde ettiğimiz pınarlardan sağlıyoruz. Ama bu yeterli değil. Daha gidecek çok yolumuz var. Türkiye’nin en büyük ekolojik kütüphanesini kuruyoruz. Amfi tiyatro hazırlıklarımız var. Yine bir ekolojik müze için çalışmalarımız sürüyor. Tohum kütüphanesi kuruyoruz. Ata tohumları burada saklanacak ve takas edilecek. Planlarımız arasında bir de badem işleme tesisi var. Badem yağından sütüne ve ezmesine birçok katma değerli ürün geliştireceğiz. Bunları da dünya raflarında görmeyi hedefliyoruz. 2020’ye kadar 2 milyon lira cirosu olan bir çiftlik olmayı planlıyoruz” dedi.

KISA KISA

Haberin Devamı

* Orhan Azteknik, 8 kişilik bir ekiple yol aldıklarını dile getirerek, “Çalışanlarımızın asgari bir maaşı var. Çiftlik zarar etse de bu maaşı alıyorlar. Ama her çalışanın burada bir hissesi var ve o oranda kardan pay alıyorlar. Yani birlikte kazanıyoruz” diyor.
* Kuruluşlarının ikinci yılında merkezi İsviçre’de bulunan Organik Tarım Araştırma Merkezi tarafından ‘Türkiye’nin En İyi Organik Tarım Çiftliği’ seçildiklerini söyleyen Orhan Azteknik, “Karanlığa küfretmek yerine mum yakıyoruz. Siyaset ve dedikodudan uzak organik tarım için çalışıyoruz” diyor.
* Çiftliğin isim hikayesini Orhan Azteknik, şöyle anlattı: “Ahmet Şerif İzgören çocukluğunda, haylaz arkadaşlarıyla beraber kurdukları Kara Oklar Çetesi ile bahçeden erik aşırıp ajanlık yapıyorlarmış. Bu kitap haline de geldi. İsim oradan.”

Yazarın Tüm Yazıları