Bolca sanat biraz girişim

Matematik defterini bile çizim için kullanır. Lisede torna tesviye, Ankara’da ise Yunan tarihi ve filolojisi okur. Arkadaşlarının portrelerini çizerek harçlığını çıkarır. Cemal Selimgil, bir yıllık Ankara macerasının ardından da İzmir’de güzel sanatlar fakültesinin yolunu tutar. Üniversitenin ardından da desinatör olarak kariyerine profesyonel olarak yön verir. 2016’da emekli olan Cemal Selimgil, şimdi yoluna sanatla desinatörlüğü harmanladığı Selimovski art&design ile devam ediyor. Selimgil’in gündemde ise ağırlıklı yabancı versiyonları olan sanat-tasarım ve grafik sitelerinin yerlisini yapmak var.

CEMAL Selimgil... Hayallerinin peşinden giden ve mutlu olduğu şeyi yapanlardan... İş ve sanat yaşamı boyunca hep farklı olanın peşinden giden çiçeği burnunda bir girişimci... Emeklilikle birlikte kendi işinin patronu olan Selimovski art&design’in kurucusu Cemal Selimgil, sanatla bir bütün olan girişimcilik serüvenini hem de geleceğe dair planlarını aktardı. 11 yaşında kaybettiği babasının Karşıyaka’da terzilik yaptığını söyleyen Cemal Selimgil, hikayenin devamını şöyle aktardı:

RESİM İÇİN DAYAK YEDİ
“O yıllarda babam ressamlara iş yaptığında para yerine onların yağlı boya tablolarını alırdı. O tablolar zihnimde hep yer ederdi. Bir de halamın yönlendirmesiyle çizme karşı yeteneğim ortaya çıktı. 8 yaşında iken çizgi roman kahramanlarının resimlerini yapmaya başladım. Tek kanal döneminde de gördüğüm Taş Devri’ndeki karakterleri yaptım. Tabii, çevreme gösterdiğimde kimse inanmıyordu. Sonra her yere resim yapar oldum. Bu nedenle annemden çok dayak yedim. Ders çalışmayı çok seven biri değildim. Matematik defterini bile resim için kullanıyordum.”

PARASIZ KALINCA TİCARET
Hayalperest bir çocuk olduğunu anlatan Cemal Selimgil, lisede ise hiç istemese de kendini Çınarlı Endüstri Meslek Lisesi Torna Tesviye Bölümü’nde bulur. Bu alakasızlık üniversite tercihinde de devam eder. Cemal Selimgil, “Ankara’da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Yunan Tarihi ve Filolojisi Bölümü’nü kazandım. Lisede olduğu gibi bunun da benimle alakası yoktu, ama üniversite okumak adına ses etmedim. Hiç ticari zekam yoktur. Var olanı farklı hale getirmeyi severim. Ama üniversite yıllarımda parasız kalınca çevremdekilerin portrelerini çizerek harçlığımı çıkardım. Okula hiçbir bağımın olmaması annemi kaygılandırınca bir akrabamızın yönlendirmesiyle İzmir’de Güzel Sanatlar Fakültesi’nin sınavlarına girdim ve kazandım” diyerek üniversite sonrası ev tekstili alanında desinatör olarak profesyonelce yoluna devam ettiğini söyledi.

 
SANATLA İŞİ BULUŞTURDU

PROFESYONEL iş hayatı boyunca elinden kalem ve fırçanın hiç düşmediğini, sürekli resim yaptığını söyleyen Cemal Selimgil, “Geçen yıl emekli oldum. Emekli olup bir köşeye çekilmek, taksi şoförlüğü ya da büfe açmak bana göre değildi. Ben de hem hobimi hem de yıllarca yaptığım işi aynı potada yapacağım bir arayışa girdim. Ve Selimovski art&design ortaya çıktı. Burada hem resim yapıyorum hem de özellikle ev tekstili için özel desen tasarımları çalışıyorum. Şu an çok yeni. Bunu geliştirmek için girişimcilik kursuna da gittim. Hatta destek için de girişimler başlattım, ama ağır prosedür nedeniyle o kanaldan vazgeçtim” diyerek yeni kulvarının çıkış sürecini paylaştı.

 
RESİMLERİN ÇOĞU YURT DIŞINA

CEMAL Selimgil’in resim anlamında farklı bir tarzı var. Çizgi film tarzında çizgilerinin olduğunu ifade eden Cemal Elmasoğlu, “Son dönemde de eski otomobillerin resimlerini çizmeye başladım. Benim eserlerim sulu boya üzerine. Zor olanın peşinden gitmeyi severim. Yaptığım resimlerin önemli kısmı ise yurt dışında satılıyor. Özellikle Fransa ve Belçika’da ciddi talep görüyor. Buralarda workshoplara katılıyorum. Resimlerimin yüzde 70’i buraya satılıyor. Sulu boya resme karşı büyük bir ilgi var” diyor.

 
YERLİ UYGULAMA GELİYOR

BUGÜN sanatla dizaynın dijital ortamda pazarlandığı bir dönemin yaşandığını dile getiren Cemal Selimgil, “Siz tasarım, desen, resim ya da grafik çalışmanızı bir internet portalına yüklüyorsunuz. Ve abonelik sistemiyle insanlar orada beğendiği eseri, çalışmayı kendi bilgisayarına indirebiliyor. Bu şuan çok popülerleşti. Ama tamamı yabancı kaynaklı uygulamalar. Şimdi benim hedefim, bu uygulamanın yerli versiyonunu yapmak. Çalışmalarımız sürüyor” bilgisini paylaştı.

 
O ALGI YANLIŞ

“SANATÇI hep fakir olsun diye bir algı var” diyen Cemal Selimgil, ‘ressam öldükten sonra eseri değerlenecek’ algısına tepki göstererek, şöyle devam etti: “Bu bir tek Van Gogh için geçerli. Hayatta iken varlık içinde yaşayan, eserleriyle iyi para kazanan o kadar çok ressam var ki... Ama bizde algı bu. İnsanlar sanatın değerini algılayamıyor. Fiyat söyleyince, ‘e ne var ben de yaparım’ diyebiliyor. Türkiye’de böyle bir algı olduğu içini ben de ağırlığımı yurt dışına verdim.”