Bata bata batmamayı öğrendi

İlk girişimcilik deneyimini 20’li yaşlarda internet kafe açarak yapar.

Haberin Devamı

Ama sonu istediği gibi gitmez ve batar... Daha sonra PVC’den kuruyemiş satışına kadar çeşitli iş deneyimi olur. Fikret Şen, girişimcilik kariyerine ortaklı İzmir Alsancak’ta kafe açarak devam eder. Ancak sonuç yine değişmez. Kafe ortaklığından Fikret Şen’e yüklü bir borç kalır. Aynı dönemde eşi de işten çıkarılan Fikret Şen, yeni arayışlara girer. 2009’da 35 metrekarelik bir dükkanda dondurma ve waffle ile çıkışı arayan Fikret Şen, bu kez başarıyı yakalar. Ve Çıtır Waffle markasını 6 yılda 32 noktaya çıkarır. Fikret Şen, şimdi ise waffle, dondurma ve kahveyi bir arada sunacağı ikinci bir markayla büyüme planları yapıyor.

 Bata bata  batmamayı öğrendi

Haberin Devamı

FİKRET Şen... İş hayatında kazanmanın da kaybetmenin de olduğunu en iyi yaşayanlardan. Tüm birikimlerini açtığı kafede sıfırlasa da farklı olana odaklanarak azmiyle başarıyı yakalayan genç bir iş insanı. Çıtır Waffle markasının kurucusu Fikret Şen ile hem girişimcilik serüvenini hem de gelecek planlarını konuştuk. 1980 İzmir doğumlu olduğunu söyleyerek hikayesini anlatmaya başlayan Fikret Şen, şöyle devam etti:


İLK ADIMIN SONU HÜSRAN
“Babam TV tamiri yapıyordu. Baba mesleğini devam ettirme hedefiyle lisede elektronik okudum. Tabii, o dönem bir yandan da bilgisayar ve ona bağlı programlama merakı ortaya çıktı. Babam da bu merakla beni bir arkadaşının yanına çırak olarak verdi. Bu çıraklıkla birlikte zamanla bilişimde iyi bir çevre yaptım. Lise sonrasında da bilişim odaklı kariyerime yön verdim. 2000’de ise internet kafe modası başladı. Bir arkadaşım, ‘bunu yapmalıyız’ değince de o yıl girişimin ilk adımını atmış oldum. Ama işler istediğimiz gibi gitmedi ve ilk girişimin sonucu hüsran oldu. Ve battık.”

Bata bata  batmamayı öğrendi


İYİ PARA KAZANDI AMA...
20’li yaşlarda ilk işini batıran Fikret Şen, boş durmaz. Bilişimden geldiği için bilgisayar programlarıyla cep telefonlarının sim kilidini kıran bir yer açtığını söyleyen Fikret Şen, “Ama büyük aktörler vardı. Onlarla rekabet etmek zor olduğu için o işten çıktım. Kapı pencere işi yapan kuzenlerim, ‘Senin ağzın iyi laf yapıyor. Gel bizim ürünleri sat’ değince de yeni bir kulvara girmiş oldum. Daha sonra ise bilişimden tanıdığım çevreyle kuruyemiş işi geldi. Arabaya kuruyemiş yükleyip bakkaldan, alkollü mekanlara kadar birçok noktaya ürün satmaya başladım. Güzel paralar kazandım. Bir süre sonra bel fıtığı olunca satış kısmı sıkıntıya girdi. Oradan ayrılıp bir araç alıp Bursa’da küçük kestane şekerler yaptırıp şans oyunları oynatan yerlere sattım. Bel fıtığı nedeniyle taşıması kolay olduğu için bu ürünlerle geçimimi sağladım” diyerek kuruyemiş işi yaparken bir arkadaşından gelen ‘kafe açalım’ ortaklık teklifinin yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu söyledi.

Haberin Devamı


KURTARICISI WAFFLE OLDU
Tüm birikimini İzmir Alsancak’ta arkadaşıyla açtığı kafeye yatırdığını söyleyen Fikret Şen, “Bu işin ömrü 1,5 yıl sürdü. 1,5 yılın sonunda bana ortaklıktan kalan büyük bir borç yükü oldu. Sıfırı tükettik. Tam o dönem eşim de işten çıkarılınca sıkıntımız iki kat arttı. Kafenin batışını önlemek için denemediğim yol kalmadığı süreçte Belçika’da yaşayan kuzenimden waffle formülü istemiştim. O işi öğrendik. Eşim de işsiz kalınca annemin bileziklerini sermaye yaparak İzmir Şirinyer’de 2009’da 12 kişiyi ağırlayabilen küçük dükkanımızı açtık. Kuzenim aracılığıyla öğrendiğimiz Brüksel Waffle’ına odaklandık. Gece gündüz çalıştık. Esnaf, ‘2-3 aya kapatır’ diye loto oynadığı süreçten 2011’de yoğun istek üzerine ikinci şubemizi Gaziemir’de açtık. 2015 sonu itibariyle de 32 satış noktasına ulaştık. Bilinenlerin aksine çıtır çıtır ve zengin sunumu olan Türk damak tadına uygun bir ürün yarattık” diyerek Çıtır Waffle’ın kuruluş hikayesini paylaştı.

Haberin Devamı

Bata bata  batmamayı öğrendi
 


HAKKINI VEREMEYENİ KAPATIYOR

FİKRET Şen, son iki yıldır Çıtır Waffle’da yeni bir yapılanma süreci yaşandığına dikkat çekerek, “8 ilde 32 noktaya kadar çıktık. Biz ilk etapta çok da adını koyarak franchise veremedik. Gelinen süreçte bazı bayilerin markanın hakkını veremediğini görünce kapatmalara gittik. Şu an 26 noktayla yolumuza devam ediyoruz. Kalitemizi korumak adına da ürünler İzmir’deki tesisimizden üretilip gidiyor. Waffle hamurunu toz halinde üretiyoruz. Şubelerde sadece su ve tereyağı eklenerek hamur haline getiriliyor. Ustaya bağımlılık yok” diyor.

 
YENİ MARKA VE YURTDIŞI YOLDA

WAFFLE ve dondurmanın tek başına bir dükkanın giderlerini karşılamasının zorluğuna dikkat çeken Fikret Şen, “Biz daha yüksek kirası olan lokasyonlara da girmek istiyoruz. Bunun için yeni bir marka geliştirdik. Nuna’s. Burada waffle, dondurma ve iyi kahve üçlüsüyle ilerleyeceğiz. İlk şubemizi de Şirinyer’de açıyoruz. Burada çok hızlı büyüme planlarımız yok. 2019’da 2-3 bayilik vermeyi planlıyoruz. Bir diğer hedefimiz ise yurtdışı” diyerek Almanya’yla master frachise konusunda görüşmelerin başladığını aktardı.

KISA KISA

Haberin Devamı

* “Bizde meyve çok önemli” diyen Fikret Şen, “Özellikle çileği yaz döneminde bulamıyoruz. Bunu aşmak için Kazdağları’nda önce kendimiz daha sonra da sözleşmeli tarımla çilek üretimine girdik. Bu iş bizi manav da yaptı” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları