Başarısız öğretmenlerin yetiştirdiği nesille Türkiye nasıl kalkınacak?

HÜRRİYET’te Nuran Çakmakçı’nın haberinden öğrendik ki, geçen yıl öğretmen olmak için girilen sınavlarda adaylar kendi alanlarıyla ilgili soruların çoğunu cevaplayamadı.

Haberin Devamı

Lise matematik öğretmenleri kendilerine sorulan 50 sorudan ortalama 9’unu ancak doğru cevaplayabildi.

*

Biz bu ülkede hâlâ farklı öğretmen yetiştirme modellerini tartışıyoruz. Oysa gelişmiş ülkeler bu tartışmaları çoktan bitirdi, harekete geçti. Oralarda artık öğretmenlerin niteliklerine yönelik tartışmalar yerini öğretmenleri eğiten kişilerin yeterliliklerine dair tartışmalara bıraktı.

OECD 2012 verileri ülkemizde hizmet içindeki öğretmenlere yönelik çalışmaların yetersizliğini ortaya koyuyor. Bu verilere göre Türkiye’deki öğretmenlerin sadece % 18.4’ü son 3 ayda hizmet içi eğitim almıştı. Eğitim alan öğretmenlerin oranı sosyoekonomik açıdan dezavantajlı okullarda % 8.3’e kadar düşmüştü.

*

Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) 2015-2016 Eğitim İzleme Raporu’nda yer alan ‘bölgeler bazında atanan öğretmen oranlarına’ bakıldığında, tecrübesi düşük öğretmenlerin, öğretmen açığının en yoğun olduğu bölgelere yönlendirildikleri görülüyor. Tecrübesiz öğretmenler en çok Güneydoğu Anadolu, sonra Ortadoğu Anadolu bölgelerine atanırken, tecrübeli olanlar ise Ege, Akdeniz ve İstanbul’u tercih ediyor.

Haberin Devamı

Bir okuldaki eğitimin niteliğini yükselten başat etmenlerden birinin öğretmenler olduğu ve bu meslekte niteliğin artmasında tecrübenin etkisi düşünüldüğünde eğitimdeki eşitsizlik de görülüyor.

*

Eğitimin niteliği ile ekonomik büyüme arasındaki doğrudan bağlantı pek çok araştırmayla kanıtlandı. Bulgulara göre, eğitimin niteliği ekonomik büyüme için yaşamsal önemde. Nitelikli öğretmen, öğrenme sürecinde katma değer yaratan öğretmendir. Öğretmen niteliği sadece öğrenci başarısıyla değil, o öğrencilerin uzun vadede üretkenlikleri ve gelirleriyle de ilişkili. Nitelikli öğretmenlerin eğittiği çocuklar ileride daha yüksek gelir elde ediyor.

Eğitimdeki tablo bu iken, 2023 hedeflerini gerçekleştirmemiz mümkün mü sizce?

*

2010 tarihli ‘Geleceğin Öğretmenleri Kimler?’ başlıklı çalışmaya göre (Aksu, Engin Demir, Daloğlu, Yıldırım ve Kiraz), Türkiye’de öğretmen adayları çoğunlukla alt-orta sosyoekonomik statüde bulunan ailelerden geliyor. Adayların önemli bölümü, seküler-akılcı değerlerden çok, geleneksel değerlere sahip. Eğitim fakültesi öğrencilerinin sadece yüzde 56’sı kendini demokrat olarak nitelerken, yüzde 54’ü dinin bireyin ahlaki sorunlarını çözmesi için yeterli yanıtları sunduğunu düşünüyor. Yüzde 29’u aile sorunlarının, yüzde 22’si sosyal ve ekonomik sorunların dine danışılarak çözülebileceğini savunuyor. Eğitim fakültesi öğrencilerinin yüzde 39’u bireye öncelikli olarak dini değerleri kazandırması gerektiğine inanıyor. Eğitim sisteminin öncelikleri arasında bilimsel düşünmeyi öğretmek gerektiğine inananların oranı yüzde 38 iken, demokratik değerlere öncelik verilmesini savunanların oranı ise sadece yüzde 23.

Haberin Devamı

Akılcı değerleri öncelik saymayan bir eğitim sermayesiyle hiçbir yere varılamaz.

*

ERG’nin tavsiye ettiği gibi, eğitim fakültelerinde öğretmen yeterlilikleri temelinde kendi öğretim programlarını oluşturmaları için gerekli altyapının sağlanması, hizmet öncesi öğretmen yetiştirme programları için akreditasyon sistemi oluşturulması ve bu programlarda uygulamalı eğitimin niteliğinin ve niceliğinin yükseltilmesine olan gereksinim aciliyetini koruyor.

*

Öğretmen niteliğinin yükseltilmesine dair somut adımlar hayata geçirilmezse, Türkiye’nin orta ve uzun vadede gerçekleştirmeyi öngördüğü kalkınma hedeflerine ulaşması hayalden öteye geçemez.

Yazarın Tüm Yazıları