Nelerin arkasına saklanıyoruz

Alicia Keys bir süre önce endüstrinin ünlü kadınlar üzerindeki “mükemmel görünme” baskısına isyan etti ve makyaj yapmamaya karar verdi.

Haberin Devamı

Lennyletter.com’a yazdığı makalede bu kararını şöyle açıklıyordu:
“Yeni albümüme başlarken beni mutsuz eden şeyleri listeledim. Bu maddelerden birisi, kadınların zayıf, seksi, arzulanır veya mükemmel görünmek zorunda olduğu yönünde hayatımız boyunca beynimizin yıkanması idi.
Kadınlar, görünüşleriyle ilgili olarak sürekli yargılanıyor, bundan dolayı kendimi yılgın hissediyorum. Normal kilo bile anormal sayılıyor, bir de aşırı kiloluysanız vay halinize...
İşte, tüm bunları düşünürken yeni şarkılarımda maskeler ve ‘saklanmak’ kavramlarıyla ilgili metaforlar yazdığımı gözlemledim.
Bu metaforları yazmıştım, çünkü bu özgüvensizlikleri ben de yaşıyordum.
Ben kimdim?
Kim olmak istiyordum?
Fark ettim ki, sürekli makyaj yapıyordum.
Makyajsızken biri fotoğrafımı çekerse ve bunu yayınlarsa diye endişeleniyordum.
Bunlar son derece kendine güvensiz, yüzeysel ama samimi düşüncelerimdi.
Ve burada mesele ‘ben’ değildim, başkalarının benimle ilgili düşünceleriydi!”
O günden itibaren “Ben kimim?” konusuna kafa yormaya, düşünmeye başlıyor Keys.
Fark ediyor ki, esasında hepimiz çocukluğumuzdan itibaren farklılıklarımızı bastırmanın “daha güzel” görünmemize sebep olacağını öğreniyoruz...
Şöhretli insanlar için baskı daha büyük tabii, medyanın baskısı ona durmadan “Makyaj yapmadan güzel olamazsın” diyor.
Ta ki Alicia Keys “Ben kimim? Ne istiyorum?” sorularını sorana kadar.
Özgüvensiz doğmadığını, özgüvensiz olmayı öğrendiğini fark ediyor.
Ve kendini samimi olarak ifade etmesini en çok engelleyen “maske”den kurtulmaya karar veriyor, yani makyajdan.
Önayak olduğu #nomakeup akımının felsefi derinliği var, basit bir “Kadın her türlü güzeldir” tipi halkla ilişkiler çalışması değil...
Keys, jüri üyesi olduğu The Voice’da hâlâ koltuğunda makyajsız oturmaya, tüm acımasız eleştirilere rağmen devam ediyor.
Aslında esas mesele insanın kimi zaman fiziksel kimi zaman ruhsal olarak kendi kendini maskelemesi, gerçek kişiliğini ve potansiyelini birtakım gerekçelerin arkasına saklama ihtiyacı duyması...

Haberin Devamı

Sizin sorularınız neler?

Haberin Devamı

Aynı Alicia Keys gibi, pek çok insan farklı sebeplerle “Neden kendimi saklayacakmışım ki?” diye isyan eşiğine geliyor, kendini bloke eden, maskeleyen yaşamsal alışkanlıklardan kurtulmak istiyor.
Sürekli makyaj yapmak zorunda hisseden birinin bundan kurtulduğu andaki özgürleşme hissi benzersiz olsa gerek...
Keys’in “maske”si yaptığı işten ötürü makyajdı belki ama dünya üzerindeki pek çok insanın, kendi hayat koşullarına göre öncelikli olan bir “maske”si var.
Galiba mesele bunları tespit etmek ve kurtulabilmek... İnsanın “gerçek renklerini” gösterebilmesi ancak böyle mümkün...
Bize neler yük oluyor? Kendimizi hangi yollarla maskeliyoruz?
Kendimizi gösterdiğimiz kişi miyiz yoksa her ortamda başka bir “karakteri” mi oynuyoruz?
Kendi zevklerinin peşinde koşmak yerine “Başka biri gibi görünme” kolaycılığına mı kaçıyoruz?
Gardırobumuz bizi mi yansıtıyor yoksa farklı ortamlar/durumlar için satın alınmış ve ortamına göre farklı karakterlere bürünmek için “kostüm”ler mi biriktirmişiz?
Daha “sevilebilir” olmak için rol yaptığımız oluyor mu?
Herkesin kendi maskeleri olduğu kadar, kendine has soruları da var.
Siz kendinize hangi soruları sorardınız?

Yazarın Tüm Yazıları