Yaşamanın derinliği

Her şeyin derinlere kazıldığı günlerden geçiyoruz. Ne silahlara veda ediliyor ne de savaşlara.

Haberin Devamı

Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın ‘Asimetrik Savaş ve Teknoloji Dağılımı’ kitabında son yıllarda sınır boylarımızda yaşanan Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı adlı askeri operasyonlardaki bilinmeyenleri ve başkalarının savaşlarındaki amaç ve araçlarını özetliyor...

Gücün tek boyutlu olmadığını, bazı taktikleri avantajlı hale getirebileceğini belirterek diyor ki:

Operasyonel sanat ve stratejik beceriyle birleştirebilenler zafere daha yakın hale gelir...

*

Amaçların sonsuz olabileceğini ama araçların hiçbir zaman sonsuz olamayacağını, silah teknolojisinde yaşanan değişimlerin asimetrik savaşları tarihsel olarak nasıl etkilediğini kitabında anlatan Doç. Dr. Yalçın gelinen durumu şöyle özetliyor:

Silah sistemi, başarıyı mümkün kılabilir ama mecburi bir sonuç haline getirmez.

*

Etrafımız kuşatılıyor sanki...

Haberin Devamı

ABD, Yunanistan ile askeri tatbikat gerekçesiyle Dedeağaç’a kadar gelmiş...

Suriye’de ise bir yandan ABD ve AB ülkeleri ve Rusya’nın varlığı ve hepsinin de girdiği gizli ittifakları ve kirli oyunlarıyla yüzleşiyoruz...

Şair Ümit İlter’in mısraları düşüyor aklımıza:

geçit yok...!

derine, 

hep derine kazıyoruz...

nerde?

çağımızın o altın kalbi?

çağımızın altın kalbini arıyoruz.

üzerimizde ağır bir yeryüzü,

gökyüzünden uzakta,

çok uzakta,

derine, 

hep derine kazıyoruz...

*

Bin yıldan beri ne yolculuğumuz ve ne de arayışımız bitti...

Bizi bölerek, parçalayarak yönetmeye alışkın olanların bizden istediği tek şey bu...

Bu yüzden bir arada yaşamayı sanatlaştırmalıyız.

Bir şeyleri konuşmalıyız.

Siyasetin acımasız taraflarına yenik düşmemeliyiz.

Çünkü, hayat birlikte barış içinde yaşayarak güzel.

İçimizdeki savaşlardan da uzak durmalıyız.

Birlikte direnmeliyiz.

*

Birlikte ölmesini bildiğimiz Çanakkale’deki gibi...

Birlikte yaşamasını da öğrenmeliyiz.

Ve son yıllarda gelenekselleştirilen matematiksel kriz oyunlarından da...

Bir gemideyiz hepimiz.

Unutmayalım ki, bu son gemi.

Sığınacak ne başka bir liman ne de bir gemi bizi beklemiyor...

*

Dost yüzlü etrafımızda dolaşan çok...

Lakin dost yok!

Bu gerçeği hiç unutmadan, unutturmadan yaşamalıyız.

Haberin Devamı

Yaralarımızı, uğradığımız ihanetleri, yalanları da derinlere gömerek

yeryüzünde bir arada yaşamayı öğrenmeliyiz...

Bölünmeden, parçalanmadan ve yönetilmeden...

Çünkü bin yıldan beri amaçlarımız hiç değişmedi...

 

Yazarın Tüm Yazıları