Yanıyor içimiz

Kaç yıldan beri Ayten Alpman’ın “Bir başkadır benim memleketim” şarkısını dinliyor ve söylüyoruz. Alpman ne diyordu? “Her köşesi cennetim ezilir yanar içim,bir başkadır benim memleketim...”

Haberin Devamı

Her geçen gün memleketi biraz daha ‘bir başkaya çevirebilmek’ ve yaşanılır olmaktan çıkartabilmek için ne gerekiyorsa yapmaktan hiç çekinmiyoruz. Ve seyircisi olup, çıkıyoruz.

Yıllardan beri çevre ve küresel ısınmaya doğru gidilen tehlikeli süreci ve dünyadaki gelişmeleri, bizleri bekleyen felaketleri yazıyoruz. Büyük kalabalıkların siyasetin günlük kavgalarından birazcık da olsa başını kaldırması gerektiğini

ve üzerinde yaşadığı toprağı, ormanları, havayı ve suyu kirletip tüketerek memleketleri cehenneme çevirenlerin kazanma alışkanlıklarının artık sona erdirilmesini de.

Anlatamıyoruz galiba...

Bikinisiyle sahilleri sallayan, nefesleri kesen çıplakların haberlerinden bir adım öteye geçemedik.

Tilkinin bestelediği 40 türkünün 39’unun tavşan üzerine söylediği gibi ya iktidar propagandisti ya da kronik muhaliflerin çıkardığı gürültülerinin önüne geçemiyoruz.

Haberin Devamı

Deprem olunca depremi, sel olunca seli, göç yüzünden sınır kapılarımıza dayanan milyonlarca insanı ekranlarda görünce demografik yapı tehlikesini, yangınlar çıkınca ağaçları, hayvanları, denizleri, dağları, nehirleri aklımıza getirmeden bıkıp, usanmadık...

Siyaset ve spor arasında denizin dalgaları gibi gidip gelen büyük kalabalıkların sorumsuzluklarını gördükçe boşuna yırtındığımızı da fark ediyoruz. Yine de suyun nasıl kirletildiğini, çevrenin nasıl katledildiğini, ormanların nasıl yakıldığını, şehirlerin nasıl betonlaştırıldığını, ağaçsız ve parksız nasıl bırakıldığını yazmaya devam ediyoruz.

Havayı nasıl kirlettiklerini, filtresiz bacalardan çıkan kimyasal felaketleri de...

*

Buzullar eriyor.

Kutuplarda sular ısınıyor.

Afrika her geçen gün tüketiliyor.

Dünyanın çivileri sökülüyor.

Nükleer denemeler, füzeler, kimyasal silahlar, laboratuvar ortamında üretilen virüsler, ilginç deneyler ve kimyasal ilaçlarla tarım yapılmaya devam ediliyor.

Ve de bitip tükenmeyen savaşlar...

Dünyayı yaşanmaz kılanlar şimdi gözlerini Mars ve Ay’a dikmiş.

Su, hava, toprak arıyorlar.

Yaşanabilir başka yer arayışlarını sürdürüyorlar.

Bilmiyorlar ki, önünü görmeyenlerin öteleri görebilme hakları yoktur.

Haberin Devamı

Ve yine bilmiyorlar ki, başka yerde hayat yok.

Her şey burada yaşanıyor ve hesabı da öteki alemde görülüyor.

Yazarın Tüm Yazıları