Mezar taşları

Dünyanın her yerindeki namuslu vatandaşların, namussuzlardan çektiği kadar başka kimseden çekmediğini biliyoruz...

Haberin Devamı

Her türlü bela, kriz, oyun bu vatandaşların kaderi değildir...

*

Uyuşturucu baronlarına, kaçakçılara, vurgunculara, suç şebekelerinin eli kanlı katillerine, illegal yollardan geçinenlere, cezaevlerine sayısız defa girip çıkanlara, sabıka sicillerinin ansiklopediye dönüştüğü mafya örgütlerinin elebaşlarına gösterilen rağbet yüzünden, yeni kuşaklar oklarını kırıp dijital kalelerine çekilmiş...

*

“Babayım” diyerek dünya kamuoyunda şöhret kazananların işledikleri cinayetler ve kepazeliklerle kaç kişiyi babasız bıraktıklarını unutanların kahraman sayılmasından da bıkıp usandık...

Yeraltı dünyasının vahşi portrelerinin hayat hikâyelerinin filmlere, dizilere çekilmesinden ve romanlara yazılmasından da...

*

Sosyal medyanın tüm mecralarını öyle kullanıyorlar ki...

Haberin Devamı

Kendilerini kutsallaştıran, kahramanlaştıranlardan geçilmiyor...

Sanırsınız ki dünyaları kurtarmış...

İyi adamların hayat hikâyelerini filme, diziye çeken yok...

Anlatan ve yazan da yok...

*

Bizde de durum farklı değil...

Birileri eşkıyalarını, katillerini, hırsızlarını, anarşistlerini; şarkı, türkü, resim, tiyatro, film ve sanatın her alanını kullanarak kahramanlaştırırken, vatan uğruna 20 yaşında şehit düşen Mehmetçikleri ise sessizce mezarlarına gönderdik...

Beylik sözler, düzmece hikâyeler ve efsanelerle kendilerini markalaştıranların etrafındaki çapulcu kalabalıklara aldananların hallerine bakınca anlıyoruz az değil çok fazla ‘Çukur’, ‘Ezel’, ‘Kurtlar Vadisi’, ‘Baba’ dizisinin izlendiğini...

Herkes Ramiz Dayı, Kuşçu, Deli Yürek, Polat izlemiş...

Bir zamanlar herkesin Malkoçoğlu, Tarkan, Kara Murat olduğu gibi...

*

İzzetbegoviç, “Batı çökmüş” diyenlere “tatlı yalanlar”, İslam coğrafyasının hali sorulduğunda ise “acı gerçekler” diyormuş...

Dediği acı gerçekler her gün bir yerlerde karşımıza çıkıyor...

ABD; İsrail, Yunanistan, Fransa, S. Arabistan, Bahreyn, BAE ve Mısır’la anlaşıyor...

Kime karşı?

Türkiye’ye karşı...

Muhteşem bir kardeşlik örneği!

Menfaatin bittiği ya da çakıştığı yerde din kardeşliği sıfırlanıyor ve laftan ibaret oluyor...

Haberin Devamı

Bu çelişkileri kimse izah edemiyor...

*

Bütün bunlar ne uğruna?

Kendi soyundan gelenlere miras bırakma yarışı mıdır bu?

Roma imparatoru Marcus Aurelius’un kendi soyundan gelenlere miras bırakma yarışına girenler için mezarlıkları işaret eden sözleri aklımıza düşüyor...

Diyor ki:

 Mezarlardaki malum “kendi soyunun sonuncusu” yazıtlarını, atalarının bir vâris bırakmaya nasıl çabaladıklarını düşün. Sonunda içlerinden herhangi birinin soyunun sonuncusu olması kaçınılmazdır.

*

Son noktayı koyacak, son sözü söyleyecek olan mezar taşlarıdır...

Herkes eline tutuşturulan hayat defteriyle iki metrekarelik kendi çukurunda hesabını verecek elbette...

Yazarın Tüm Yazıları