Gelmeyen baharlar

“Ne yalnızlığımı bilirsiniz,

Haberin Devamı

Ne aklınıza gelir, dargınlığım...” diyen Prof. Dr. Ahmet Tevfik Ozan da içimizdeki ağaçlardan biriydi...

Bir baharı daha göremeden sessizce çekip gitti...

Biliyormuş gibi...

*

Bir şiirinde diyordu ki:

“Karanlık, yatağımda bir beyaz çiçek gibi,

Uzandı, uzanacak gönlümün baharına...

Ki karanlık bir yeşil elbiseye bürünmüş,

Atıldı, atılacak güneşin kucağına.”

*

14 Ocak günü Elazığ’da ölen dostumuz Prof. Dr. Ahmet Tevfik Ozan’dı...

Ömrünün belki de en güzel günlerini cezaevlerinde geçiren ama yine de yaşattıkları acılara rağmen yılmayan, yıkılmayan şair ruhlu dostumuz bu ülkede kimliğini arayan gençliğe bir pusula olmaya devam etti...

Gelmemiş bir baharı göremeyeceğini sanki hissetmiş gibi diyor ki:

“Ne söylesem, anlamıyor bu çiçek...

Artık sözüm, bir gelmemiş Bahar’ın!

Haberin Devamı

Bilmiyor ki, kış her şeyi biçecek

Bilmiyor ki, yüreği yok; karların!”

*

Yüreği olmayan karlı bir günde Elazığ’ın yürekli insanlarının omuzları üzerinde taşınıyordu tabutu...

Kendini anlamayan çiçeklere, dikenlere, ağaçlara inat...

İçimizdeki ağaçlardan biri daha gitti işte...

Ve kalanların da birçoğu kesiliyor, kurutuluyor...

Prof. Ozan, içimizde ağaç gibi duranların hikâyesini ne de güzel anlatmıştı:

“Kurumuş ağaçlarla dolu bir ormandayım

Uzun geceler çökmüş, korkunç boşluklarına...

Uzadıkça büyüyen, derin bir uykudayım

Yapraklar boyun eğmiş, ölüm rüzgarlarına...”

*

“Ölüm, buzdan parmaklar örmüş; dal uçlarına” diyen Prof. Ozan yapraklar gibi eceline boyun eğmiş ve ölümün rüzgârlarıyla dünyadaki çilesi sona ermişti...

Sessizliğin içinde bir dost daha kaybolup gidiyordu...

Ondan gelmeyen baharlara şiirleri, fikirleri ve çilesi kalıyordu...

Ve de dargınlığı...

Yazarın Tüm Yazıları