Düzenin kenarındakiler

ABD’deki seçimlerin dünyayı etkileyeceğini ve olası bir iktidar değişiminin dünyayı etkileyeceğini söylüyor ve yazıyorduk...

Haberin Devamı

Trump kaybediyordu ama birileri ısrarla görmezden geliyordu...

Biden’ın ise Trump’a karşı öfkeli olan büyük kalabalıklara seslenmesi ve sahiplenmesi yetiyordu...

Öyle fazla derin bilgiye sahip olmak da gerekmiyor...

*

Mayıs ayında yaşanan Afro kökenli Amerikalı George Floyd olayı ülkedeki tüm siyahilerin duygularını isyan ettirmeye yetmişti...

Trump olayın üzerine gitmek yerine unutulan ırkçı kutuplaşmayı yeniden başlatmayı tercih etmişti...

Haziran ayında ise yasadışı göçmenleri sınır dışı edeceğine dair yaptığı sert açıklamalar da felaketin ilk sinyali idi...

Ülkedeki farklı milletlerin oluşturduğu göçmenleri kaybetmesine neden olabileceği gerçeğini unutan Trump, birkaç gün sonra bu kararından geri adım attığını açıklamasına rağmen öfkeli kalabalığı geri getiremiyordu...

*

Haberin Devamı

Beklenmedik şeylere karşı hazırlıksız yakalanan iktidarlar krizlerin içerisinde boğulmaya mahkûmdur...

Beklenmeyen pandemi sürecini de ekibiyle birlikte oldukça kötü yöneten Trump, halkın sağlığını hiçe sayan duruşuyla büyük bir nefretin birikmesine neden olmuş ve tepkilerin odağı haline gelmişti...

New York dahil tüm ülkeye büyük bir kaos hâkim olmuş ve korkuların birikmesine, işsizlik ve güvensizlik ise herkesin büyük bir sessizliğe gömülmesine neden olmuştu...

*

ABD’li ünlü yazar Paul Auster, iki ay önce BBC’ye yaptığı açıklamada ülkesinin yeniden başkan seçilmek için kampanya yürüten Donald Trumpı sevenler ve sevmeyenler olarak ikiye bölündüğünü ve demokrasinin geleceği açısından “çok kritik ve tehlikeli” bir noktaya geldiğini söylüyordu...

*

Prof. Şerif Mardin diyordu ki:

Bir sistemi en iyi inceleyenler genellikle bu düzenin ‘kenarında’ yer alan kimselerdir!

O kimseler dediği halktır...

Yani, büyük kalabalıklardır... Trump etrafındaki davulcu korosuyla düzenin kenarında kalanları hafife alarak kendi sonunu hazırlıyordu...

Şimdi müzik bitmişti ama Trump dans etmeye devam ediyor...

*

Trump ve ekibi etrafındaki medya şaklabanlarının her akşam bir yerde konuşmasıyla, iki tweet atıp beş retweet yapmasıyla, birkaç resim koymasıyla ve altına sloganlar yazmasıyla iktidara geleceklerini sanıyordu...

Haberin Devamı

Oysa, gerçekler sokaklarda yaşanıyordu...

Bilinmelidir ki, toplum nezdinde bir değeri olmayanların etkileme gücü de yoktur.

Saygın olmayanların saygısızlıklarından yorulmuş büyük kalabalıklar seçim kampanyalarındaki rüya videolarına inanmıyordu.

Kendi dediklerine bile inanmayanların korosunun şarkılarını dinlemekten de bıkıp usanmışlardı.

Kısacası, büyük kalabalıkların ne deyişi önemli idi...

*

Trump’ın kaybedeceğini görmeye başlayan medya patronu Murdoch bile seçim akşamı desteğini geri çektiğini deklare ediyordu...

İktidarda iken etrafındaki ‘geçinenler’ ve ikiyüzlü sihirbazları göremeyenler tüm gerçeği düştükleri zaman görüyor ama artık tüm trenler geçip gitmiş oluyor...

Haberin Devamı

Lider körlüğü ve güç zehirlenmesinin en belirgin örneğinden ders çıkaran olmayınca duvarlara çarpmak ve düzenin kenarındakilerinin arasına girmek kaçınılmaz oluyor...

Trump bölüp parçalayarak yönetebileceğini sanıyordu ve kazanacağını...

Yanılıyordu...

Bu yüzden Biden zafer konuşmasında diyordu ki:

Bölen değil, birleştiren bir başkan olacağım!

*

Düzenin ‘kenarında’ yer alan yani büyük kalabalıkların öfkesini, sessizliğini, isyanlarını ve tercihlerini çok iyi takip etmek gerekiyor...

Çünkü, o koltukları düzenin ‘kenarında’ kalanların oyları belirliyor...

*

Trump ise geçip giden treni geri getirmeye çalışıyor...

Agresif oynamaya da devam ediyor...

Hukuk yolunu zorlayarak seçimleri kazanacağına dair umutları halkı sokağa dökecek farkında değil...

Haberin Devamı

Ve Paul Auster’in dikkat çektiği ikiye bölünmeyi çatıştırmaya dönüştürebileceğini görmüyor...

Demokrasi kapılarının zorlanmaya gelmeyeceğini de...

Yazarın Tüm Yazıları