Çağın delilikleri

Bir küle dönüşen Beyrut’taki ihmalin ya da pis oyunların ardından halk sokaklara dökülerek facianın sorumlusunu arıyor...

Haberin Devamı

Demiştik ki, bir-iki gümrük müdürü ve personelini bulup içeri atarlar ve sorumluları bulmuş olurlar...

Öyle de oldu...

Ama halkın öfkesi dinmiyor hâlâ...

Lübnan Başbakanı Hasan Diyab ise öfkeli halkı sakinleştirebilmek için seçime gidileceğini söylüyor...

Halkın öfkesi dinecek mi?

Seçimle her şey değişecek mi?

Belli değil...

*

“Coğrafya kaderdir” diyen İbn-i Haldun’un sözleri ne kadar da günümüz İslam coğrafyasını tarif ediyor...

Ortadoğu insanlarının kaderi artık “yalan yaşayıp yanlış ölmek” misali, çağın deliliklerine her geçen gün bir yeni fotoğraf ekleniyor...

Bir ihmalin bazen en büyük ihanet olabileceği ihtimalini ve büyük bir faciaya dönüşebileceğini hesap etmeden yaşayan halk, kaderi olan coğrafyada kaç asırdan beri kuru bir kalabalık muamelesi görüyor...

*

Irak böyle...

Suudi Arabistan böyle...

Haberin Devamı

Afganistan, Yemen, Endonezya, Malezya, İran böyle...

Suriye, Mısır, Libya, Cezayir, Tunus ve Fas böyle...

Birleşik Arap Emirlikleri ise şehirlerini modernleştirerek çağı yakaladığını sanmaya devam ediyor...

Neden böyle?

Çünkü “yalan yaşayıp yanlış ölmeye” devam ediyor...

Gaflet uykusundan uyanamıyor ve kendi gerçeklerini gösteren aynalara bakamıyor...

Halk ise ekmek kavgasının derdine düşmüş, günü kurtarmaya çalışıyor...

Ekmeğine kan doğrayanlarla savaşamıyor...

Yaşamın telaşından başını kaldıramıyor...

*

Beyrut’taki patlama, kurulu düzenin masasını dağıtıp kartların yeniden dağıtılmasını engelleyen uluslararası bir oyun da olabilir...

İktidar oyunlarının en acımasızlarının yaşandığı bir coğrafyadan söz ediyoruz...

14 Şubat 2005’te Lübnan’ın eski başbakanı Refik Hariri bombalı suikastla öldürülmüştü...

2016 yılında ise oğlu Saad Hariri başbakan olmuştu...

2017 yılında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette zorla alıkonulan Hariri, “Hayatım tehlikede” diyerek istifa etmişti...

Hizbullah örgütünün silahsızlandırılması, İsrail birliklerinin işgal ettikleri Lübnan topraklarından çekilmesi ve reform taraftarı olan, yolsuzluklarla mücadele isteyen, Suriye’nin ülkesinin iç politikasındaki etkisine karşı bir duruş sergileyerek iktidara gelen Saad Hariri bir televizyon programında demişti ki:

Haberin Devamı

 Babam Refik Bey’in suikastından önceki ortama benzer bir süreç yaşıyoruz... Gizlice canıma kast edildiğini seziyorum...

*

İran’ın Hizbullah örgütü aracılığıyla Lübnan’daki etkisini sürdürmeye çalıştığını da söyleyen Hariri patlamanın ardından, babası Refik Hariri’nin mezarını ziyaretinde “Dün Beyrut’u öldürdüler” diyerek bir yerleri adres gösteriyordu...

BM’e bağlı Uluslararası Lübnan Mahkemesi’nin Refik Hariri’nin 2005 yılında uğradığı suikastın soruşturmasının görüldüğü davanın kararının 7 Ağustos’ta açıklanması gerektiğini hatırlatan Hariri diyordu ki:

 Uluslararası Lübnan Mahkemesi, (Refik Hariri’nin 2005’te uğradığı suikastın soruşturulduğu davada) kararı açıklamayı erteler mi ertelemez mi bilmiyorum.

*

Haberin Devamı

Mahkeme ise Refik Hariri davasındaki karar duruşmasını 18 Ağustos tarihine erteledi...

Kısacası, Beyrut’ta çağın deliliklerine her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor...

Yazar Ertan Özyiğit ise patlamanın arkasındaki güçlere dikkat çekiyor ve diyor ki:

 Yeni Beyrut’u kim tekrar inşa edecekse, Beyrut’u patlatan odur...

*

Beyrut’taki yeni düzeni kimler kurmak istiyor? 

Çarşamba günkü yazımızda...

Yazarın Tüm Yazıları