Bir davanın Avrupa yolculuğu (2)

16 yıl önce okulların sömestr tatiline erken girmesiyle karnesini alan, durakta belediye otobüsünü bekleyen, gelmeyince eve yürüyerek giden, kar fırtınası yüzünden evinin yolunu bulamayan ve donarak ölen 7 yaşındaki Atalay Kemaloğlu’nun davasının Türkiye’deki yargılama seyrini pazartesi günkü yazımızda anlatmıştık...

Haberin Devamı

Danıştay üyesi Doç. Dr. Selami Demirkol, ‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin İdari Davalarla İlgili Yargılama Ayrıntıları’ adlı kitabında, yargı kararları arasındaki ihmal ve ihlal farklarını irdeliyor...

*

Doç. Demirkol, Türkiye’deki yargıçlarla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki yargıçların farklı kararlarının perde arkasını aralıyor...

Aynı resme iki farklı bakış açısının detaylarını analiz eden Doç. Dr. Selami Demirkol, devleti koruma içgüdüsüyle verilen kararların insanlık ve hukuk tarihinde büyük yaralar açtığını sergiliyor...

*

Türkiye’deki yargılamaya karşı Atalay’ın ailesi, davayı AİHM’ye taşıyor.

Ve devletin çocuklarının hayatını koruma yönündeki pozitif yükümlülüğünü yerine getirmediği, ölümü sonrası etkin bir soruşturma yürütülmediği iddiasıyla AİHM’ye taşınan davada karar farklı bir bakış açısıyla çıkıyor...

Haberin Devamı

7 yaşındaki bir çocuğun şiddetli kar fırtınasında tek başına okuldan ayrılmasına izin veren okul görevlilerinin görevlerini ihmal etmelerinden şikâyetçi olan ailenin çocuğunu geri getirmek elbette mümkün değil...

Lakin bir ülkede herkesin sorumluluklarına sahip çıkması gerektiğini hatırlatan, ihmal edenleri cezalandıran adaletin tecelli etmesi başka çocukların da ölmesine engel olacaktı.

Bu yüzden çok önemli bir davaydı...

Ki bize göre bu ülkedeki her yargı mensubunda olması gereken bir bakış açısı...

*

AİHM yargıçları ise aynı davada şu gerekçelere dayanarak kararını veriyor:

Okulun erken kapanmasıyla ilgili belediye araç şoförü veya yetkilisini bilgilendirmeyi ihmal eden kamu görevlileri, başvuranların oğullarının hayati tehlikesini önleyebilecek tedbirleri almamıştır...

Davacıların adli yardım taleplerinin reddedilmesinin, başvuranları davalarını bir mahkemeye sunmaktan mahrum ettiği kanaatine varılmıştır.

Bu usulü engelle mahkemeye başvuru haklarının orantısız bir şekilde kısıtlandığı belirlenmiştir...

*

Kısacası, buradan çıkarılacak çok ders var...

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıçlarının bakışıyla ülkemizdeki yargıçların verdiği karar arasında dağlar kadar fark var...

Bizdeki yargıda suçlu yok...

Haberin Devamı

AİHM ise diyor ki, “Okul ve yönetimi suçludur, mahkemelerin davayı reddetmesi yanlıştır, tazminat verilmeli ve suçlular cezalandırılmalıdır.”

Adalet bu işte...

Ve 16 yıldan beri ülkemizde bu davanın Yargıtay’da temyiz aşamasında olması da gelinen noktayı anlatıyor...

Ne diyoruz:

Geciken adalet, adalet değildir...

Bu yorum farkı yüzlerce, binlerce davadan sadece biri...

Diğerlerini ise ayrıntılarıyla kitapta bulacaksınız...

Üzülüyoruz sadece...

Yazarın Tüm Yazıları