Aldırmalıyız

Rusya ve Esad rejiminin saldırılarıyla şehit edilen 34 Mehmetçiğin hayat hikâyelerini okuduğumuzda, fotoğraflarına baktığımızda yüreğimiz bir fırtınaya tutulmuş gibiydi...

Haberin Devamı

İsyanlarımız sahipsizdi.

Ve herkesin gözyaşları akıp gidiyordu.

Yitip gidenlerin sayısını unuttuk artık...

*

34 şehidin evlerine asılan bayraklı fotoğrafları gördükçe insan kendisini tutamıyor.

Yoksul oldukları oturdukları sıvasız, kerpiç evlerden belli idi.

Lakin o evlerden 34 yiğit çıktı...

Askerlik vatan borcuydu...

Ve onlar hayatlarıyla ödedi...

Hiç unutmayacağız...

*

Nâzım’ın “Ateşi ve ihaneti gördük/Dayandık/Dayanmaktayız” deyişi gibi, biz bin yıldan beri dayanmaktayız...

Bir yanda şehitlerine ağlayan ülke, diğer yanda ise savaşın vahşetini anlatan sayısız fotoğrafların kirpiklerimizin arasından bir film şeridi gibi geçip gidişi...

Ve Suriye’deki iç savaş ve rejimin saldırıları yüzünden Fuad Muhammed’in yürek yakan hikâyesi...

Hiç unutmayacağız...

*

Haberin Devamı

4 yıl önce, 9 kardeşi ve annesi ile birlikte Halep’teki evlerini terk ederek Hatay’ın Reyhanlı ilçesinin sınırındaki Atme kasabasında kurulan çadırkente gelmiş.

Atme’de yokluk ve sefalet içerisinde ailesiyle birlikte yaşamaya başlayan Muhammed’in “Ceketin nerede?” sorusuna “Babam öldükten sonra kimse bana ceket almıyor” diyerek ağlayışını da hiç unutmayacağız...

*

“Başın öne eğilmesin/Aldırma gönül aldırma” diyor ya şair Sabahattin Ali...

Artık başımızı öne eğmeden aldırma vakitleridir...

Yaşadığımız her saldırıyı, kalleşliği, pusuyu, ihaneti düşünmeliyiz...

Ve muhasebesini yapmalıyız.

Bedelini ödetmeliyiz...

*

Başımızı öne eğmeden aldırmalıyız.

Bir daha aldatılmamak için...

Ve inadına hiç kimseyi aldatmamalıyız...

“Aldatan aldatılır” tecellisiyle karşılaşmamak için...

Lakin her kalleşliğe karşı da dikkatli olmalıyız.

*

“Ağladığın duyulmasın” diyor ya...

34 kurşun yemiş gibi ağlamalıyız 34 Mehmetçiğe...

Biz yaşayalım diye hayatlarını verdiler...

Ağlayalım ama başımızı öne eğmeden...

Ve ağladığımızı da dünya duysun...

Bu gözyaşlarının bir bedelinin olacağını da...

*

“Dışarıda deli dalgalar/Gelip duvarları yalar” diyor ya...

İhanet artık her yerde...

Yanı başımızda...

Sınırlarımızda...

Kimilerinin koynunda...

Kimilerinin ocağında...

Kimileri de uzaklarda...

Ve hepsi de gelip içimizdeki duvarları yıkmakla meşgul...

*

Kısacası, aldırmalıyız...

Haberin Devamı

Aldırdıkça anlayacağız olup biten her şeyi...

Yazarın Tüm Yazıları