Ne zaman patlar´bu balonlar

Pandemi sürecinde en çok neyi özlediğimi düşündüğümde aklıma önce konserler geliyor.

Haberin Devamı

Kalabalığın içinde müzik dinlemek, bir şarkıya eşlik etmek, sevdiğin grupla/müzisyenle ve hiç tanımasan da “kafadar” olduğunu düşündüğün bir kitleyle birkaç saat takılmak...

Konser sadece “canlı müzik”ten ibaret değil; arkadaşlarla buluşmak, hayatın dertlerine bir süre dur demek, derde ve kedere küçük bir çalım atmak...

Normalde yılın bu zamanları arkadaşlarımla yaz için bir, imkânlar el verirse daha fazla konsere gitmek için planları detaylandırmaya başlamış olurduk. Tatil anlayışımız bu, yapacak bir şey yok...

Ne zaman patlar´bu balonlar

Bugün veya çok yakın gelecekte “eski usul” konser yapmaya imkân yok. “Online” konserleri takip ediyorum, bu tarz girişimleri seviyor ve destekliyorum...

Haberin Devamı

Ama aklımda, üstümde AC/DC tişörtü, yanımda sevdiklerim, elimde içkimle “sahneyi gören sakince bir yerde takılmak” var...

Ne zaman gelecek o eski güzel günler?

Kış ve bahar konserleri ertelendi doğal olarak; yaz konserleri ve festivalleri birer birer sonbahar/kış aylarında yeni tarihler açıklıyor ancak onu da iptaller izleyecek gibi duruyor.

Mesela büyük festivallerin en namlılarından olan Glastonbury “2021’i de unutun gençler; umarız 2022’de buluşuruz” açıklaması yaptı...

Dün sabah televizyon haberlerinde ABD’li eksantrik rock grubu The Flaming Lips’in, memleketleri Oklahoma’da verdikleri konserin görüntüleri geçiyordu...

Dev şeffaf balonların içinde soyutlanmış dinleyiciler, yine dev balonların içinde sahne alan grubu izliyor...

Bu konserin provası geçen ekim ayında yapıldığında da benzer görüntüler gelmişti. Kaldı ki daha 2004’te Coachella Festival’de dev bir şeffaf balonun içinde sahneye çıkmış ve “seyircilerin üstünde” yürümüştü The Flaming Lips’in orijinal mi orijinal solisti Wayne Coyne...

Bu baloncuklu konserin görüntüleri akarken gülümsüyorum fakat dev, şeffaf bir plastik balonun içinde konser izlemek fikri kanımı donduruyor...

Ben Salon İKSV’nin arka sokağında, konser arasında, “Hayvan gibi çalıyor yalnız davulcu” muhabbetini özledim...

Patlasın balonlar...

Haberin Devamı

ELDİVENİN KAZANANI DA VAR...

ELDİVENİN kazananı da var kaybedeni de demek isterdim ama kaybeden yok da küçük bir zarar göreni var.

“Eldiven” dediğim Bernie Sanders’ın, Biden’ın yemin töreninde çekilen fotoğrafındaki eldivenler.

Malumunuz, şahane insan Sanders’ın tek başına otururken ellerini korumak için taktığı yün eldivenlerle çekilen fotoğrafı “viral” oldu.

Ne zaman patlar´bu balonlar

Bernie Sanders’ın eldivenlerini Vermont’ta öğretmen olan Jen Ellis’in yaptığı ortaya çıktı. İlgi karşısında şaşkına dönen Ellis hem memnun hem de bu ilgiyi karşılayamayacağını açıklamak çabasında.

Eldivenler hayırlı işlere vesile oldu. Yardım kuruluşlarına kaynak aktaracak bir proje hazırlandığı ve birkaç milyon dolar toplanacağı belirtiliyor.

Haberin Devamı

Eldivenlerin “kaybedeni” de var ancak kendisi bu kaybın önemsiz olduğunu söylüyor. Sanders’ın görüntüsünü yaklaşık yarım saat sonra istediğiniz görüntüye yerleştirebileceğiniz bir uygulama yapan ve viral çığı tetikleyen New York Üniversitesi lisansüstü öğrencisi Nick Sawhney de şaşkınlık yaşayanlardan.

Umulmadık ilgi ve yığılma sonucu servis aldığı şirketin insafına sığınan, Google’a birkaç bin dolar borçlanan bu genç adam borcun halledileceğini ancak siteyi ne yapacağını bilmediğini söylüyor...

Dünya nasıl sıkıldı varın siz hesap edin; bir çift eldivenin peşinde, Bernie’nin tatlı fotoğrafı eşliğinde eğlenip gidiyoruz...

BUNLAR DA HARP ZENGİNİ

BİRİNCİ Dünya Savaşı sırasında stokçulukla, karaborsayla, sahtekârlıkla, dümenle, işini rüşvetle yoluna koymakla servet edinenler için bulunan “unvan” idi “harp zengini”...

Haberin Devamı

Geçtiğimiz eylül ayında “sahte dezenfektan”, “sahte maske” yapıp satan alçakların, fırsatçıların harp zengini gibi aşağılık tipler olduğunu yazmıştım.

Gıda fiyatlarının yaktığı ateşi cebinde hissetmeyen yok. Ekonomi Servisi’nden arkadaşımız Burak Coşan artışın nedenlerini ilgililerle konuşarak mantık çerçevesinde açıklamaya çalışan kapsamlı bir haber hazırlamıştı geçen hafta.

Yetkililer can yakıcı problem karşısında denetimleri arttırma yoluna gitti.

Ticaret Bakanlığı dün duyurdu... “Bir hafta içinde 1.674 işletme bazında 22 bin 535 ürün denetlendi. 495 firmaya toplam 15.5 milyon TL ceza yazıldı” diye devam ediyor haber.

Pandemi sürecinde bir tür “harp” yaşıyoruz...

Haberin Devamı

Fırsatçılıkla, kazıkçılıkla, stokçulukla milletin parasını çalanlar da harp zengini sayılır. Hayrını görürler mi orasını elbette ben bilemem ama yaptıkları ayıptır, alçaklıktır...

Yazarın Tüm Yazıları