Fırçayla toplanıp dağılırken

A Milli Futbol Takımı’nın İzlanda’nın başkenti Reykjavik’te yaşadıkları, karışık ve ağır sonuçlar doğurabilecek pek çok uluslararası krizle başa çıkmaya çalışan diplomasinin gündemine sürpriz şekilde girdi.

Haberin Devamı

Keflavik Havaalanı’nda kafilemize reva görülen davranışlar en sakin değerlendirmeyle bile su götürmeyecek şekilde “kasıtlı, kaba, saygısız, küstahça ve ayıp” idi; neticede Türkiye Dışişleri Bakanı seviyesinde sert bir demeç yayınladı, nota verdi.

Kamuoyunun (veya bu burumda sosyal medyanın) yaşananlara “İçinden S-400 veya F-35 geçen” krizden daha fazla ilgi göstermesinde Emre Belözoğlu’na fırça uzatılması kuşkusuz çok etkili oldu.

Yazıyı hazırladığım saatlerde kim olduğu, orada ne aradığı, derdi, sıkıntısı tam olarak bilinmeyen genç bir adamın gazetecilerin mikrofonlarının arasına uzattığı fırça tetikledi infiali.

Fırçalı tipin bu işi neden yaptığını bilmiyoruz. Salağın teki midir, trol familyasından bir zevzek midir, ırkçı mıdır, provokatör müdür veya hepsi midir?..

Haberin Devamı

Ama planlayarak yaptığına eminim; yoksa kim gezer arada sırada kendi kendine de konuştuğu bir fırçayla?

Fırçalı tip elbette bir sosyal medya ayaklanmasını tetikledi.

Hedef gösterilen bazı gazeteciler vb “Ben değilim, tanımıyorum” diye açıklama yaptılar, açıklamalarının altı Türkiye’den gelen kimi komik, kimi kaba ve tehdit içeren yüzlerce, binlerce mesajla doldu.

İzlanda tarafından (en azından şu ana kadar) bir açıklama gelmedi ama 350 bin nüfuslu adanın tüm yetkililerinin sosyal medya hesaplarında olağanüstü bir hareketlenme yaşandı.

Mesela 1500 takipçili Gudni Th. Johannesson’un mütevazı Twitter hesabında son yolladığı ‘post’un altına 1200 civarında yorum bırakılmıştı.

“O sarıyı bize ver”den başlayıp “Tanrı size merhamet etsin çünkü biz size merhamet etmeyeceğiz”e uzanan yorumlara İzlanda Başbakanı veya diğer yetkililerin, gazetecilerin hesaplarında da rastlamak mümkün...

“Bir fırça birleştirdi bizi” diyerek milli bir dava etrafında birleşildiğine dikkat çekenler çok oldu ama “Daha iki gün önce Fransa’nın milli marşı ıslıklandı Konya’da, kimsenin de sesi çıkmadı pek yetkili yerlerden” hatırlatması yapılınca işler değişiverdi.

İki farklı ayıbın karşılaştırılmasını hakça bulanlar, eziklenmeyin kardeşim kısasa kısas diyenler, hakarete el yükselterek hakaretle karşılık vermeyi destekleyenler, asilliğimizi koruyarak ezelim yanlıları, manyağın birini bu kadar ciddiye almasak mı noktasından bakanlar...

Haberin Devamı

Yine etrafında buluştuğumuz fırçadan keskin görüşlerimizi, önyargılarımızı, komplekslerimizi, haklılığımızı, hamasi efelenmelerimizi, kötü ve iyi esprilerimizi alarak yerlerimize dağıldık.

Olayları tartmakta, tepkimizi ayarlamakta, tartışmakta, önceliklerimizi belirlemekte, empati kurmakta, hak arama tarzımızda ne noktada olduğumuzu görmek açısından faydası oldu en azından bu saygısızlığın...

İzlanda’nın saygısız, kaba, küstahça davranışına en iyi cevabı bu akşam yenerek vereceğimize, buraya geldiklerinde de çok iyi ağırlayarak utandıracağımıza inanıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları