‘Festival gibisin katılmak istiyorum’

Barcelona’da düzenlenen ve “majör” festivaller arasında güzide bir yere sahip olan Primavera, 2022’nin görkemli programını, iki hafta sonuna yayılan bir formülle duyurdu.

Tahmin edileceği üzere yok yok türünden, dev bir kadro açıkladılar.

Geçen sene yakın dostlarla bilet alıp otel ayarlama hazırlıkları yaparken pandemiye yenik düşen Primavera hayalimiz yeniden canlandı...

Kimi denizden çıkmayarak, kimi yayladan inmeyerek, kimi inzivada, kimi popüler tatil beldelerinde tatil sever. Benim durumum ise biraz farklı...

Normalde kendi kuytusunda yaşamayı seven biri olarak tatillerimi kalabalık, gürültülü, uzun kuyruklar, sıcak hava gibi normalde tahammül edemeyeceğim şartları da işaret eden festivallerde geçirmek istemem çelişki gibi gelebilir.

Fakat biriktirilen hatıralar, müzikle bağlanmış bir kitleyle kafa dağıtmak, iyi müzik dinlemek, fiziksel yorgunluğu umursayacak yer bırakmıyor...

1990’ların ikinci yarısından itibaren Glastonbury, Roskilde, Primavera, Montreux Jazz gibi büyük festivallere, Beaches Brew gibi daha butik festivallere, H2000 ve Rock N’ Coke gibi bizim festivallere adadım tatillerimi. Aklım gidemediklerimdedir...

Sektörden bir dostumun benzetmesiyle “durup dururken, sebepsiz yere bir ton sopa yedikten, elindeki avucundaki alındıktan sonra ‘kaldığın yerden devam et’ denilen” eğlence ve gösteri dünyasında festival duyurularının belirmesi bu bakımdan çok önemli.

1 yılı aşkın bir süredir depresyon ortamında ruhunu korumaya çalışan sektörün “Ufaktan başlıyoruz” mesajları taşıdığı umut dalgası yüzünden sevinçle desteklenmeli...

Primavera gibi Glastonbury, Coachella, Sziget, Rock am Ring gibi namlı festivaller 2021’i es geçerek 2022’ye ertelediler programlarını.

Ancak 2021’de, yani önümüzdeki aylarda düzenlenecek festivaller de mevcut aşılamaya kuvvet ilerleyen ülkelerde.

Temmuzda Chicago’da meşhur Lollapalooza’da 100 bin kişi buluşacak... Bonnaroo, BottleRock, Milwaukee SummerFest, Pitchfork Music Festival, Life Is Beautiful, Riot Fest gibi festivaller ABD’de yaz aylarında yapılacak organizasyonlardan en büyük olanları.

Sırbistan’da 2019’da 200 bin kişinin katıldığı The Exit Festival, kaşları biraz kaldırsa da bu temmuz ayında döneceğini duyurdu.

İngiltere’de, Hollanda’da, Almanya’da da küçük ölçekli festivaller programlarını açıklıyor yaz ayları için...

“Hastalık bitti mi? Ne festivali?” sorusu haklı bir soru olarak belirebilir. Festival düzenleyicileri her gün test zorunluluğu, seyirci sayısında kısıtlama, takip sistemi gibi uygulamalarla süreci yürütmeyi deneyecekler.

Daha önceleri resmi sağlık kurumlarının denetimiyle “test sürüşü” gibi yapılan konserlerin Hollanda, İngiltere, Singapur, Almanya gibi ülkelerde “gayet olumlu” geçmesi cesaret verici.

Bu noktada benim gibilerin, biz müzikseverlerin özlemi, heyecanı ve desteği de cesaret verici. Festival biletleri satışa çıkar çıkmaz dakikalar içinde tükeniyor; kitle darlanmış, bir direkt o ortama ışınlanmak istiyor...

Bu yaz bir festival için benim açımdan da biraz erken gibi duruyor; tabii hevesime yenik düşmezsem...

Neticede küçük grubumuz 2020’de ıskaladığımız Primavera seferi için 2022’ye ayarladı saatlerini ve yeniden organize olmaya başladı...

Ne diyordu Kenan Doğulu “Festival gibisin, katılmak istiyorum...”

Tam o hesap...

CAZ FESTİVALİ EYLÜLDE

İKSV (İstanbul Kültür Sanat Vakfı) pandemi sürecinde de çalışmayı, programlarını şartları zorlayarak ayakta tutmayı başardı.

Bir iyi haber vereyim o zaman. Festival umutları bizim cephemizde de yeşeriyor... İstanbul Caz Festivali eylül ayı için programını tamamlamak üzere.

Eylül ayında sıkıntılı günleri geride bırakmak umuduyla, seyircilerin de katılımıyla gerçekleşecek bir İstanbul Caz Festivali için hem iyi dilekler hem de destek gerekecek.

Özlem içindeki müzikseverlere, festival sevdalılarına müjdem olsun...