'Bugün 23 Nisan / Antidepresanla büyümeli insan'

ÇOCUKLARI çok seven bir ülkeyiz biz...

Haberin Devamı

Belki de bu yüzden, hep etrafımızda olmalarını istediğimizden milyonlarcasını evde, tarlada, sanayide, sokakta çalıştırırız!

Utanmadan köle gibi çalıştırırız; ya hiç para ödemeyiz ya da boğaz tokluğuna ömürlerini törpüleriz ki yoksulluğa idmanlı olsunlar.

Çocuklarının iyi eğitim almasını önemseyen bir ülkeyiz biz...

Belki de bu yüzden onları sınavdan sınava koştururken temel eğitimin yapısını, müfredatı vb zırt pırt değiştiririz ki her duruma hazır olabilsinler...

Bir yabancı dil olsun öğretemeyiz çoğuna ama neticede “Tek dil” demişiz, sözünün eri büyükleriz biz...


HAYIR GÖRÜNÜMLÜ VAKIFLAR
Ve okullarda verdiğimiz eğitimi yeterli görmediğimiz için ne idüğü belirsiz yatılı kurslara, vakıf tabelalı denetimsiz yapılara emanet etmekte bir beis görmeyiz...

O “yurt”larda, hayır hasenat görünümlü, korumalı kollanmalı vakıflarda, denetimsiz yatılı okullarda istismar edildikleri, taciz edildikleri, ruhsal ve fiziksel şiddet gördükleri de “iddia edilir” ama “Bir kereden bir şey olmaz” der geçeriz...

Gözünü, kulağını kapatmayı, vicdanını ipini sıkıca tutan iradeye emanet edip travmalarını içine gömerek yaşamayı böyle böyle öğretmiş oluruz çocuklara.

Üzülmeyin, geleceği gören ülkeyiz demektir neticede vesselam...


RAPORLARA SORACAK DEĞİLİZ

Haberin Devamı


2014’te yayınlanan kapsamlı bir bilimsel araştırma, 0-8 yaş grubu çocukları “evlerde” nasıl eğittiğimizi de göstermiştir (www.ailecocuksiddet.info/RAPOR.pdf) mesela.

Okul saatleri dışında yanlarında yetişkin olmadan “vahşi dünyaya” saldığımız, televizyon karşısına oturtup sağlıklı bireyler olmasını umduğumuz çocukların halini bu raporu okuyarak biraz görebilir isteyenler...

Aynı rapor 0-8 yaş grubu çocukların yüzde 74’ünün duygusal şiddet, yüzde 23’ünün fiziksel şiddet gördüğünü ortaya koyar ama çocuklarımızı nasıl eğiteceğimizi de raporlara soracak değiliz herhalde!!!


LEBLEBİ GİBİ YUTARIZ


Leblebi gibi antidepresan ilaç kullanan bir ülkeyiz biz...

Yaşadığımız tımarhane ortamına, birbirimize ve kendimize katlanabilmek için milyonlarca kutu hap kullandığımızı rakamlar ortaya koyuyor.

CNN Türk’ün deneyimli muhabiri Hatice Demircan’ın Türkiye’de antidepresan kullanımıyla ilgili haber dizisini izleme şansınız oldu mu?

2003’te 14 milyon kutu antidepresan hap tüketen bu toplum, 2008’e gelindiğinde 31 milyon, 2015’e vardığımızda ise 43.5 milyon kutuya ulaşmıştı.

Sadece yetişkinler kullanmıyor bu hapları.

Hatice Demircan’ın haberinde reçeteli satılması gerekirken “bazı” eczanelerde her gelene satıldığını görüyoruz bu tür hapların.

Hatta çoluk çocuğa bile...


KOMPLE DEPRESİF NESİL

Haberin Devamı


Bugün 19 yaşında olan ama 6 yıldır, yani 13 yaşından beri bu hapları kullanan Ekin şöyle diyor çarpıcı haberde:

“Bizim neslimiz komple depresyonlu doğmuş gibi, bizim kuşak böyle yani...”

15 yaşındaki Sena “Nasıl hissediyorsun?” sorusuna şu cevabı veriyor:

“Nasıl hissediyorsun?.. Bir şey hissetmiyorsun duygusal olarak; etrafa boş boş bakıyorsun...”

Çocuklarını çok seven, bu sebepten uyuşturan bir ülkeyiz biz.

Yığılı sorunlarla başa çıkabilmeleri için ortaokul çağından itibaren alıştırıyoruz büyüklerin kafalarına göre kullandıkları ilaçlara.

Bu sebepten 23 Nisan’da bayram, resepsiyon iptalini filan hiç kafaya takmayın.

Veririz birer kutu hap, şarkının sözleriyle biraz oynarız olur biter:

“Bugün 23 Nisan/Antidepresanla büyümeli insan...”

Yazarın Tüm Yazıları