Berberlerin çıldırdığı yıl

SİZE pazar gününüzü şenlendirme ihtimali hayli yüksek olan bir hikâye var.

Haberin Devamı

Milletçe gaza gelme konusundaki eşsiz yeteneğimizi, yoktan var edilen bir tartışmaya nasıl kapılıp gidebildiğimizi gösteren şahane ve gerçek bir hikâye...
İşe 44 yıl önceye, hatta tam tarih vermek gerekirse 14 Mayıs 1970’e ışınlanarak başlamak gerekecek.

*

Eskişehir’de bir berberdeyiz.
Usta, belli ki kalfasına sinirlenmiş.
Ve işler bir berber, bir berbere “Bre berber, tıraş mı bu birader? Bak bu ustura, gözü kapalıyken bile senden iyi tıraş eder” noktasına gelmiş.
Gözlerini bağlayarak müşterisini tıraş eden usta berberin, dönemin yüksek sirkülasyonlu gazetesi Günaydın’da haber olması da olayların fitilini yakmış.
26 Mayıs’ta Balıkesir’den berber Buşir, müşterisini 5 dakika içinde ve gözleri kapalı şekilde tıraş edeceğini iddia eder ve iddiayı kazanıp bir tepsi baklava sahibi olur!
Bu noktadan sonra memleket sathında berberleri tutmak mümkün değildir artık...
29 Mayıs’ta Bolu’dan berber Fadıl, berber Buşir’in yaptığı işi 3.5 dakikada tamamlamayı başarır.
13 Haziran’da İstanbul Ümraniye’den Aslan ise bana kalırsa hem kariyerini hem müşterisini gözden çıkararak aynı tıraşı 30 saniyede tamamlar.

*

Haberin Devamı

Gazetecilerin yanı sıra çevreleri de devreye girmiş ve “öz-has-hakiki mahalle baskısı” başlamıştır.
26 Haziran’da İstanbul Maltepe’de berberlik yapan Ahmet ve Arif kardeşler, çevrelerinin ağır tahrikiyle karşı karşıya kalır: “Siz de berber misiniz? Millet gözü bağlı tıraş ediyor.”
Kardeşler bunun üzerine gözlerini bağlarlar ve 4 dakika içinde birbirlerini tıraş ederler.
11 Temmuz dramatik bir dönüm noktasıdır, işler tersine dönmeye başlar.
“Tersine” derken mübalağa etmiyorum. Gebzeli berber İshak kendisini ayaklarından tavana astırır ve müşterisini bu şekilde tıraş eder.

*

“Yok artık, hecin devesinin hörgücü!” demek için davranmayın, çünkü Derinceli berber Abdullah geliyor huzurlarınıza.
Derinceli Abdullah, kendisini ayağından tavana asmakla kalmıyor, müşteriyi de aynı şekilde asıyor ve tek elle (dengeyi sağlamak bakımından) tıraş işlemini tamamlıyor.
Memleket çıldırmış halde, dünya tarihinde ilk kez “Ordu, Berberler Odası’nın yönetimine el koydu!” haberine hazırlanmaya başlamışken, Berberler Odası “Siz zahmet etmeyin” diyor ve 17 Temmuz’da devreye girer.
“Meslek ciddiyetinden uzak ve tehlikeli hareketler” konusunda bir açıklama yapar ve iki ay süren akrobatik berberlik deneyi nihayete erer!

*

Haberin Devamı

Bu tatlı hikâyeyi, bir yıl aradan sonra sevenleriyle kavuşan “#tarih” dergisinin Murat Toklucu tarafından hazırlanan “Tavanarası” bölümünden aldım ve aktardım.
Dergiyi hazırlayan ekip, “hazırlanan ama yayınlanmayan” meşhur “Gezi” sayısından 1 yıl sonra yeniden buluştu.
Gürsel Göncü ve şahane ekibi, aralarında benim de bulunduğum geniş hayran kitlesini sevindirecek bir adım attı ve “#tarih” olarak evlerimize dönüş yaptı.
Yayınlanmayan “Gezi” sayısının kapak sloganı “Yaşarken yazılan tarih” idi ve o sayı gözden geçirilerek ilk sayının hediyesi oldu.
İlk sayının kapak ve dosya konusu ise Soma faciası ve sloganı da “Ölürken yazılan tarih...”
Sizin için bu eğlenceli berber hikâyesini seçtim pazar gününün ruhuna uygun olarak, tahmin edeceğiniz üzere “#tarih” çok daha fazlasını sunuyor.
Bütün ekibe ve tarih okumayı sevenlere hayırlı olsun...

Yazarın Tüm Yazıları