Az bile sokmuş arılar

Geçen hafta Van’ın Bahçesaray ilçesinde, yönetmen Tolga Karaçelik’in müthiş “Kelebekler” filmindeki kara mizah dozajına selam yollayan bir hadise yaşandı...

Haberin Devamı

Arıcılığın sorunlarını tartıştıktan sonra kovanların bulunduğu bir bölgeye giderek şükür duası yapmak isteyen protokol, arıların saldırısına uğradı.

Kaymakamdan belediye başkanına, müftüden Arıcılar Birliği yönetimine kimi bulduysa önüne katan öfkeli arıların yarattığı panik sosyal medyada da gündem oluşturdu.

Arıların neden saldırdıklarını tahmin etmek güç değil aslında. Ağustos-eylül gibi kış kuluçkası için hazırlığı yoğunlaştırırlar, kovanlarını elden geçirirler, besin depolarını düzenlerler, sepetlenecek zavallı erkek arıları kovalarlar vesaire...

Yani işleri başlarından aşkındır ve bir grup kravatlı adamın kovana fayda değil zarar getireceğini düşünüp tehdit olarak görmüşlerdir.

“Yetti sizden insanoğlu!” diye isyan etmeleri de kuvvetli bir ihtimal elbette.

Haberin Devamı

Bakınız dün Gamze Bal imzasıyla Cumhuriyet’te yayınlanan “Arı öldü, verim düştü” başlıklı haber...

Tekirdağ’da ayçiçeklerini “kurtarmak” için kullanılan “toprak altı kurtlarını” yok etme amaçlı ilaç toplu arı ölümlerini tetiklemiş, 5 ton ürün elde edeceğini düşünen bir arıcı “500 kilo ancak toplarız” noktasına gelmiş...

“Neonikotinoid” olarak anılan türdeki böcek ilaçlarının arı nüfusunda toplu ölümleri tetiklediği bilinen acı gerçeklerden.

Pek çok ülke geç de olsa bazı ilaçları yasakladı, Türkiye de benzer süreçler yaşadı.

Ama bu ilaçlar ne hikmetse adı, sanı, ambalajı, artık nesi değişiyorsa değişip bir daha sızmayı başarıyor toprağa, sofralarımıza.

Tekirdağ’da yaşanan son olayla ilgili konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Tekirdağ Şube Başkanı Cemal Polat tespit ettikleri ilacın yasaklanması için Tarım ve Orman Bakanlığı’na başvurduklarını, “Aralık 2019’da toplanacak komisyonca çözüme kavuşturulacak” cevabıyla karşılandıklarını belirtiyor.

Özetle yandı gülüm arılar ve elbette 2020 mahsulü de...

Arılar sadece bal yapmıyor, malumunuz...

Sevgili arkadaşım Yonca Tokbaş zamanında tane tane, kelime kelime anlattı arıların önemini, hatta yetinmedi arı kıyafeti giyip maratonlar koştu, okul okul gezip çocukları bilgilendirmeye çalıştı.

Haberin Devamı

Arılar bu dünyanın temel direği, yediğimiz yemeği borçlu olduğumuz canlılar.

Dünyadaki gıda maddelerinin yüzde 90’ı toplamda 82 bitki türünden elde ediliyor ve onların da yüzde 72’si arı “tozlaşması” sayesinde yetişiyor.

Arının gitmesi demek hayatın vızz diye uçup gitmesi demek...

Bunu göremeyecek kadar şuursuz, önemini anlayamayacak kadar şapşal, zehirli ilaçları yasaklayamayacak kadar yeteneksiz veya daha fenası eli kolu parayla bağlı insanoğlu bu kafayla ne kadar gidebilir sizce?

O yüzden arıların yerinde olsam gördüğüm yerde sokarım ben bu insanoğlunu arkadaş.

Van’daki arılar az bile yapmış arkadaş!..

 

Yazarın Tüm Yazıları