İpek Özbey

Kemal Kılıçdaroğlu: Nesini taklit edelim?

12 Kasım 2018
CHP’de tartışma bitmiyor. Son olarak Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, Türkçe ezan ile ilgili sözleri nedeniyle disipline sevk edildi ve Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak, “Tarih seni yargılayacak” dedi. Peki CHP, neden bu tartışmalardan uzak duramıyor. Yerel seçimlere doğru, bu çalkantı partiyi nasıl etkiliyor? Büyükşehir adayları netleşmeye başladı mı? Mustafa Sarıgül, Muharrem İnce aday olacak mı? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile konuştuk. Röportaj sırasındaki izlenimim, Kılıçdaroğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başarısının sürekli altını çizmesiydi. CHP’nin İstanbul adayı İmamoğlu mu? Hepsini konuştuk.

-         Türkçe ezan tartışması sonucu disiplin kuruluna sevk edilen Ardahan Milletvekiliniz Öztürk Yılmaz “Ne yaparsan yap, istifa etmiyorum. Tarih seni yargılayacak” dedi, cevabınız nedir?

Kendisi disipline verildi, yorum yapmam etik olmaz. 

-        CHP'lileri 'ahıra çevrilen camiler, İslam düşmanlığı' tartışmalarından neden uzak tutamıyorsunuz?

CHP’nin programı, seçim bildirgeleri, söylemleri vardır. Eğer siz kendinize özgü bir düşünce ortaya koymak istiyorsanız partiden ayrılırsınız. Partinin içindeyseniz, onun ortaya koyduğu kurallara uyacaksınız. Zaten partili olmak, kendini sınırlamak demektir. Herkes farklı düşünebilir, biz yetkili kurullarımızda bu farklılıkları özgürce tartışırız. Ama kendi düşünceni kurumsal bir düşünce gibi açıklayamazsın. 

-        Benzeri tartışmalar partiye ne kadar zarar veriyor?

Elbette zarar veriyor. Yıllar yılı CHP’yi din karşıtı olarak tanımladılar. Oysa dine en büyük saygısı olan parti biziz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ancak biz ne kendimizin ne de herhangi bir vatandaşımızın inancını siyasete malzeme etmeyiz. Allah ile kul arasındaki manevi bağ, insanın kendi zenginliğidir. Benim bu en saf, en temiz inancı sorgulama, bu inancı siyasetin bir konusu olarak değerlendirme hakkım yoktur. Kimin inançlı, kimin inançsız olduğunu kul değil, Allah bilir. 2. Dünya Savaşı’nın zor koşullarında dahi dönemin hükümeti camilerin onarımı için yaklaşık 2,5 milyon Türk Lirası harcama yapmıştır. Yine aynı dönemde İnönü, olası bir hava saldırısında zarar görebilecekleri endişesiyle, Kutsal Emanetleri Niğde’deki bazı camilerde koruma altına aldırmıştır. Ki bu emanetler arasında Sevgili Peygamberimizin sancağı, Hz. Osman’a ait olduğuna inanılan Mushaf da bulunmaktaydı. Bir başka örnek ise 31 Mayıs 1940 tarihli TBMM Genel Kurulu’nda bulunmaktadır. Tutanakları okuduğunda Vakıflar Genel Müdürlüğü  sadece İstanbul’da dahi onlarca camiyi onardığı görülecektir.  Örneğin dönemin Tokat Milletvekili Nazım Bey, “İstanbul’da birçok camiler tamir ediliyor” diyerek Çinili ve Şemsipaşa Camilerinin onarımından bahseder. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. 

İpek ÖZBEY - Kemal KILIÇDAROĞLU

Yazının Devamını Oku

Çok oy almak için defolu aday göstermeyiz

5 Kasım 2018
AK Parti’de 31 Mart yerel seçimleri için adaylık başvuruları bugün başlıyor. Partinin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı ve adı kulislerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçen Mehmet Özhaseki, adayları nasıl belirlediklerini anlattı. Yerelde MHP ile ittifakın sona ermesinin sonuçlara olası etkilerini de konuştuğumuz Özhaseki, büyükşehirler konusunda iddialı: “İzmir’de kazanacağız ve İzmirlilere o lezzeti tattırıp hizmetlerimizle kalıcı olacağız.”

.

Mehmet Özhaseki: Çok oy almak için defolu aday göstermeyiz

.

Yazının Devamını Oku

İlber Ortaylı: Atatürk’ün hayalindeki ülke

29 Ekim 2018
Türkiye Cumhuriyeti bugün 95’inci yaşını kutluyor. Peki Atatürk nasıl bir liderdi ve nasıl bir ülke hayal ediyordu? Galatasaray Üniversitesi ve MEF Üniversitesi öğretim üyesi, Hürriyet yazarı Prof. Dr. İlber Ortaylı’yla 1923 Türkiyesinin koşullarını, Cumhuriyet sürecini ve gündemdeki tartışmaları konuştuk. Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Mustafa Kemal Paşa’nın hayalleri çok açık. Beynelminel kültürü benimseyen bir ülke. Kadın-erkeğin eşit, fevkalade üretken, okuma-yazma meselesinin halledildiği, eğitimin gittikçe arttığı bir Türkiye” diyor.
İlber Ortaylı anlattı: Atatürk’ün hayalindeki ülke
Yazının Devamını Oku

Kraldan çok kralcıların cinayeti

22 Ekim 2018
Kaşıkçı suikasti bütün dünyada büyük yankı uyandırdı. Çeşitli ülkeler cinayete değişik politik güdülerle yaklaştı. Peki plan başarılı mıydı, yoksa çok mu amatörce planlanmıştı? Ceset nerede olabilir? Sorguda öldürülmüş olması inandırıcı mı? Cinayeti, ortaya çıkan son veriler ışığında Mesut Demirbilek'le masaya yatırdık. Demirbilek İstanbul Cinayet Bürosu’nda dedektif olarak çeşitli rütbelerde görev yaptıktan sonra New York John Jay College of Criminal Justice’de “Suç Araştırmaları ve Teknolojileri" üzerine yüksek lisansını tamamlamış bir uzman. Demirbilek’e göre, Suudiler ceset konusunu Vahabilik inancına dayandırmaya çalışıp cesedin yerini söylemeyerek yapılan vahşeti gizlemeye çalışabilirler.

.

Kraldan çok kralcıların cinayeti

.

Yazının Devamını Oku

Suriye’yle ilgili hiçbir hatıraları yok

15 Ekim 2018
“Bizim askerimiz Suriye’de savaşırken onlar nargile içiyor... Ucuza çalışıp Türkleri işsiz bırakıyorlar... Nitelikli olanları Avrupa’yı, eğitimsizler Türkiye’yi seçiyor... Bu kadar fakirlerse neden çok çocuk yapıyorlar...” TÜBİTAK ile birlikte ‘1003 Entegrasyon Projesi’nin startını veren Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi’nden Doç. Dr. Şebnem Köşer Akçapar’a göre bu düşüncelerin çoğu Türkiye’deki Suriyelilerle ilgili yanlış bir algıdan besleniyor ve suç oranları sanıldığının aksine çok düşük: “Büyük kısmı burada yaşamaya devam edecek. 5-9 yaş arası 478 bin çocuk var. Bunların bir kısmı burada doğdu, bir kısmı çok küçükken geldi. Suriye ile ilgili hiçbir hatıraları yok. Bir an önce entegrasyon şart.”

“Bizim askerimiz orada savaşırken, onlar nargile içiyor! Ucuza çalışıp, Türkleri işsiz bırakıyorlar! Nitelikli olanları Avrupa’yı eğitimsizler Türkiye’yi seçiyor! Bu kadar fakirlerse neden bu kadar çocuk yapıyorlar? Devletten para alıyor, bedava yaşıyorlar! Bizim gençlerimiz ter dökerken onlarınki üniversiteye sınavsız giriyor!” Tüm bu sorunlar 3.5 milyonu aşkın Suriyeli’nin yaşadığı Türkiye’de vatandaşın kafasını kurcalıyor ve tepki her geçen gün artıyor. TÜBİTAK ile birlikte ‘1003 entegrasyon projesi’nin startını veren Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi’nden Doç. Dr. Şebnem Köşer Akçapar’a göre birçoğu yaratılan yanlış bir algıdan besleniyor ve suç oranları sanıldığının aksine çok düşük: “Büyük kısmı burada yaşamaya devam edecek. Gettolaşmanın önüne geçmek lazım!”

Farklı rakamlar açıklanıyor. Türkiye’de kaç Suriyeli yaşıyor?

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (GİGM) rakamlarına göre, Türkiye’de 3.5 milyonun biraz üzerinde geçici koruma altında Suriyeli bulunuyor. Ancak, geçici korunmadan yararlanmayıp oturma izni ile Türkiye’de ikamet eden 2017 sonu itibariyle sayıları 65.000’i bulan Suriyeli de var. Bunlar, nispeten daha yüksek sosyo-ekonomik gruptan ve iş sahibi kişiler. Yine Türkiye’den çıkışlara baktığımızda, sayıları tam olarak bilinmemekle beraber, Türkiye’de kayıtsız yaşayanlar da mevcut.

İpek Özbey - Doç. Dr. Şebnem Köşer

Bir de vatandaşlık hakkından yararlananlar var…

Evet. Onların rakamları şu an için 60 bin civarında. Suriyeliler bu vatandaşlık süreçlerinde, kendileri başvuru yapamıyor. Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve tabii GİGM kişisel verileri inceledikten sonra, birkaç temel kriter üzerinden değerlendirme yaparak Suriyelileri ön görüşmeye çağırıyor. Bu kriterler, Türkiye’ye yasal yollardan giriş yapmış olmak, geçici koruma ya da geçerli ikamet izniyle yaşıyor olmak, üniversite ve daha yukarı bir seviyede yüksek eğitimli olmak, meslek sahibi olmak ve suç işlememiş olmak. İlk değerlendirme, İl Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüklerince de yapıldıktan sonra, uygun görülen adaylar belirlenip eski sistemde Bakanlar Kurulunun onayına sunuluyordu. Şimdi doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlı birimler değerlendirecek. Çoğu vasıflı olan ve Türk vatandaşlığı edinen Suriyeliler entegrasyon süreçlerinde daha faal rol oynayabilir.  

Kaçı burada doğdu?

Yazının Devamını Oku

Cinsel tacizden DNA’ya en kötü genetik miras

8 Ekim 2018
Nobel ödüllü James Watson’ın bir sözü var: “Kaderimizin yıldızlara yazılı olduğuna inanmıştık. Şimdi büyük ölçüde genlerimizde yazılı olduğunu biliyoruz”. Bilim dünyası insanoğlunu her gün yeni bir bilgiye uyandırıyor. Harvard ve British Columbia Üniversitesi’nin üst üste açıkladığı çalışmalar, çocuklarda cinsel tacizin etkisinin sadece psikolojik travmayla sınırlı kalmadığı ve DNA’larında torunlarına bile aktarılabilecek değişikliklere neden olduğuna işaret ediyor. Nöroloji uzmanı Doktor Banu Taşcı Fresko, bu mirasın kendini genellikle hastalıklar, özellikle de ağrılarla ve depresyonla belli ettiğini söylüyor. Travmalar ve ağrı üzerine çalışan Fresko’yla aileden gelen bu mirasın nasıl kalıtımsal değişikliğe yol açtığını konuştuk.

.

Cinsel tacizden DNA’ya en kötü genetik miras

.

 

Yazının Devamını Oku

Şimdi yeni bir yolun başlangıcındayız

1 Ekim 2018
Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle açılıyor. Peki, yeni dönemin şifreleri neler? Başkanlık sistemiyle ilgili kitap yazan siyaset bilimci, AK Parti Hatay Milletvekili ve Tanıtım-Medya Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Yayman yeni dönemi Hürriyet’e anlattı. Yayman’a göre AK Parti değişmedi, toplumsal ve politik koşullar değişti. Şimdi yeni bir yolun başlangıcında ve yeniden otobanda olacak...

.

Şimdi yeni bir yolun başlangıcındayız

.

Yazının Devamını Oku

Türkiye'nin yardımcısı İdlib halkı olacak

24 Eylül 2018
Soçi’deki zirvede varılan mutabakatın ardından Türkiye’nin bölgede izleyeceği yol haritası da ortaya çıkıyor. Peki, Türkiye İdlib’de zor bir görev mi üstlendi? Mutabakatın kazananı, kaybedeni kim? Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) nasıl bir örgüt; silah bırakır mı, bırakmazsa ne olur? Çatışma ihtimalinde sahada neler yaşanır? Sahada gözlem yapmak üzere gittiği Suriye’den geçen hafta dönen Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhat Erkmen, izlenimlerini ve İdlib’de yaşanabilecek senaryoları Hürriyet’e değerlendirdi.

.

Türkiye'nin yardımcısı İdlib halkı olacak

.

Yazının Devamını Oku