Türk arkeolojisinin İtalyan hocası

1966’dan beri klasik diller ve arkeoloji uzmanı olarak Milano’da akademik hayata giren Prof. Francesco D’Andria, bu yıl son olarak Pamukkale’deki Hierapolis kazılarının başkanlığında bulunacak ve emekliye ayrılacak. Francesco Hoca, Türkiye’nin bir dostudur. Asistanlığından beri 40 yılını geçirdiği bu ülkeyi yakından tanır.

Haberin Devamı

Prof. Francesco D’Andria 1977 ve 1979 yılları arasında klasik Roma sanatı ve arkeolojisinin doçenti olarak Lecce Üniversitesi’nde Edebiyat Fakültesi’ne tayin edildi. 1982 ve 1986 yıllarında aynı bölümde profesörlüğe ve 86’dan itibaren de kürsünün başkanı olarak akademik hayatına devam etti. Yunan Roma dönemi İtalya’nın güneyinde çok farklı özellikler gösterir ve halen araştırmaya muhtaç alanlar vardır. Franceso D’Andria bu sahada beynelmilel bir şöhret olacak çalışmalarına devam etti. Türkiye’deki kazı bunların en önemlisidir.

Bu görevi Lecce Üniversitesi’nde Eski Çağ Bilimleri Bölümü’nün başkanlığı gibi yeni bir fonksiyonla teşkilatlandırdı.

2000 yılından beri Hierapolis’teki kazıların başkanlığı zaten bilinen ve Eskiçağ Küçük Asya Roması için çok önemli olan bu bölgede tarih bilgilerimize büyük katkılar yapan buluşlara vesile oldu.

Prof. Francesco D’Andria, Hierapolis’te ilk Hıristiyanlığın teşkilatlanışı, hac yolunun tespiti, mevcut antik tiyatronun başarılı restorasyonu gibi girişimleriyle kendini tanıtmış ve sevdirmiştir.

Türk arkeolojisinin İtalyan hocası

ÜNİVERSİTELERDE DERSLER VERECEĞİNİ ÜMİT EDERİZ
Bilhassa kazı buluntularının birçok yabancı arkeoloğun aksine restorasyonuna hiç ihmal etmeden gayret etmesi, eskiçağı öğrenmek durumunda olan Türk halkının ve yabancı seyyahların bilgisine önemli bir katkıdır. 2008 Martı’ndan itibaren Pamukkale Üniversitesi kendisine onursal profesörlük payesini bu nedenle vermiştir.

Prof. D’Andria’nın Roma İmparatorluğu’nun iki önemli bölümü olan Güney İtalya ve Batı Anadolu’daki gerek şahsi çalışmaları gerekse bölgeler üzerindeki araştırmaları bütünleştiren akademik örgütün başında olması, Roma dünyasını inceleyen herkes için şükran duyulacak bir çalışmadır ve Francesco Hoca, Türkiye’nin bir dostudur. Asistanlığından beri 40 yılını geçirdiği bu ülkeyi yakından tanır. İtalyan arkeologlar ve Türkologlar, Türkiye’deki meslektaşları ile iyi anlaşırlar ve Türk halkına bağlılıkları vardır. Bu havayı Prof. D’Andria’nın iki kere davetiyle bulunduğum Lecce Üniversitesi’ndeki müzecilik derslerim sırasında da yakından tespit ettim.

Hiç şüphesiz ki Francesco D’Andria Hoca emekliliği ile kazı başkanlığını resmen bırakacak. Ama sağlıklı ve enerjik yapısıyla hem Pamukkale Üniversitesi’nde hem de diğer Türkiye üniversitelerinde çalışmalara katılacağını ve dersler vereceğini ümit ederiz.



GÜNGÖR URAS'IN ARDINDAN...
1933 22 Temmuzu’nda doğmuş. Ali Rıza Kardüz, asıl adı olmalıdır. TRT Ankara Radyosu’nun unutulmaz spikerlerinden Aytaç Kardüz’le kuzen olurlar. Güngör Uras, onun özel sektörde ve basın hayatında benimsediği isimdir. Resmi ismi tashih ettiğini bilemiyorum. İlk ve ortaöğrenimini Ankara’da Maarif Koleji’nde tamamladı.

Türk arkeolojisinin İtalyan hocası


O yıllarda tıpkı teknik üniversite gibi giriş imtihanları çok zor olan Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne başvurup giriş müsabaka imtihanını kazandı. 1955 yılında Mali Şube’den mezun oldu.

Bir Mülkiyeliydi. Biyografisinde kendisini saf Anadolu çocuğu olarak tanıtıyor. Hoş, o yıllarda Maarif Koleji’nde okumayıp da Anadolu liselerinden birini bitirse de aynı mektebe girecek kadar zekâsı olduğu anlaşılıyor. Kaldı ki, Türkiye liseleri henüz her yerde eşit nitelikte eğitim veriyordu. 

Halk Bankası ve Devlet Planlama Teşkilatı’nda iktisadi planlama uzmanlığı gibi görevlerle yetişti. Planlama teşkilatı hem özel sektöre hem de devlete nitelikli uzman veren bir kaynaktır.

Siyasete girmeden bürokraside çalışarak ve basında yazarak temayüz etti. Aynı zamanda da akademik kariyerini tamamladı. Bu nedenle hem Boğaziçi Üniversitesi’nde doçent olarak hem de Marmara Üniversitesi’nde profesör olarak öğretim üyeliğini sürdürdü. Ali Rıza Kardüz, diğer adıyla Güngör Uras, asıl önemli makaleleri Dünya ve Milliyet gazeteleri için kaleme almıştır. Binlerce makalesinde iktisat ilminin ve para banka mekanizmalarının en basit şekilde tarifini yapar ve doğrusu devlet bürokrasisindeki ve iş hayatındaki tecrübeleri ve ölçülü karşılaştırmalarıyla çok isabetli öngörülerde bulunurdu.

Üstatla daha evvelki rastlaşmalarımız ve gıyabındaki izlenimlerim son zamanlarda Çarşamba grubunda da devam etti. Mütevazı ve gerçekten ölçülü bilgili bir aydın kişiliği vardı. 85 yıllık hayat, verimli geçtiği takdirde herkesi aydınlatmaya yeterlidir. Şüphesiz Güngör Uras Hoca bu görevi yerine getirdi.

Yazarın Tüm Yazıları