Büyülü Bir Ses: Freya Ridings

Hayatını müziğe adamış, henüz 25 yaşında büyülü bir ses. Ailesi küçükken neye ilgisi var henüz bilmezken, kağıda çizdiği keman resmiyle müziğin onun en yakın arkadaşı olacağını anlamışlar. Keman çalarken şarkı söyleyemeyeceğini fark edip, enstrüman seçimini gitar ve piyanodan yana yapması ona yepyeni bir yön göstermiş. Disleksi olması, okulda çok da başarılı olmaması, üstüne bir de küçükken okulda yaşadığı diğer yaşıtlarının yaptığı zorbalıklar Freya’ya hep yazdığı şarkılar olarak geri dönmüş.

Freya’nın 16 yaşında BRIT School for Performing Arts’a girmesiyle sanat yolu daha da net bir şekilde önünde beliriyor. Aynı okuldan yolu geçmiş Adele, Amy Winehouse Jessie J, Katy B, Kate Nash gibi Freya da sonunda beklenen büyük çıkışı bir şarkıyla yapıyor. ‘Lost Without You’ şarkısının ‘Love Island’ televizyon programında yayınlanmasının ardından büyük ilgi gören İngiliz sanatçı okul zamanı yaşadığı dışlanma halinin tam tersine, büyük bir sevgi seli ile karşılanıyor.

Bir kadın olarak hislerini müziğe dökmeyi önemseyen Freya Ridigins’e müzik kariyerinde ilerlerken en çok da ailesi destek olmuş. İlk şarkısının televizyonda yayınlanmasının ardından 12 ay içinde hayatı beklemediği bir şekilde değişen sanatçı, ilk albümünü Greg Kurstin ile hazırlıyor. Adele başta olmak üzere Sia, Lily Allen, Foo Fighters, Beck gibi birçok sanatçının da yapımcılığını yapan Greg Kurstin ile bir albüm yapmak elbette büyük bir olay.

Freya Ridings’in kendi adını taşıyan ilk stüdyo albümü temelinde ‘yalnızlık’ teması yer alıyor. Çocukluğundan beri daha içine dönük olan sanatçı, piyanosuyla kurduğu ilişkisinin meyvelerini ilk albümündeki şarkılarla alıyor. 12 şarkılık albüm genel hatlarıyla akustik pop teması çatısının altında yeşermiş.

Melankoli şarkıların tamamında kendisini hissettirse de, Freya’nın eşsiz vokali kimi zaman sizi huzur dolu nehirlere batırıp çıkarıyor. Melankolik bir albümün yaz mevsiminde biraz sonbahar havası verdiğini itiraf etmeliyim. Ama eminim şarkıları biraz dinleyip, Freya’nın eşsiz vokalini tanıdıkça şimdiden önümüzdeki sonbahar ve kışa güzel bir yatırım yaptığınızı anlayacaksınız.
Yıldızlar: Poison, Lost Without You, Castles, Love Is Fire, Blackout, Still Have You
Oscar’ımı Verdim Gitti: You Mean The World To Me, Ultraviolet

Özgür Şener – Senin

Yepyeni bir ses var karşımızda: Özgür Şener.

Çocukluğundan beri gitarıyla ayrılmaz bir ikili olan sanatçı ilk single çalışması olan ‘Senin’i bu hafta yayınladı. Farklı akor yürüyüşleri barındıran şarkı daha dinlediğim ilk anda beni kendisine bağladı. Özellikle şarkının 1:40’dan itibaren başlayan solo bölümü çok hoşuma gitti, şarkıyı her dinlediğimde bu bölümü sarıp sarıp tekrar dinledim.

Ankara’da döneminin en iyi müzik performans sahnesi olan Manhattan ve Saklıkent gibi mekânlarında kendi grubu ‘Trip’ ile geçmişte çok kez sahne alan sanatçının mazisi bir hayli müzikle dolu. Özgür Şener, geçmişte Metropolis grubuyla hem Ankara, hem de İstanbul’da Kemancı’da grubun gitaristi olarak sahne almış. Hatta bir dönem mor ve ötesi’nin yurtdışı konserlerinde gitarıyla gruba eşlik etmiş. Mazisi bu kadar müzik ve performansla dolu bir sanatçının sonunda kendi şarkılarını üretmeye başlaması ve yayınlamış olması gerçekten beni çok mutlu ediyor. Şarkının alternatif rock teması bir yana, sözleri de çok etkileyici. Dilerim şarkılarının devamı gelir.

Deeperise feat. Jabbar – Uzun Uzun

‘Raf’ ile hayatımıza giren Deeperise ve Jabbar, ilk single’ın büyük başarısından sonra ‘Geçmiş Değişmez’ ile tekrardan listeleri zorlamışlardı. 2018 yılında Jabbar tüm şarkıların söz ve besteleri kendisine ait ‘Yineleme’ albümünü Universal Müzik Türkiye etiketiyle yayınlamıştı. Şimdi ikili yeniden bir aradalar ve yepyeni bir sayfa yazmaya hazırlanıyorlar.

Jabbar’ın nev-i şahsına münhasır vokali ve Deeperise’ın sound’u ‘Uzun Uzun’da bir araya gelmiş. Şarkının sözleri Jabbar imzası taşıyor. Diğer single’larda olduğu gibi şarkının bir de İngilizce versiyonu var. ‘Uzun Uzun’ ve İngilizce versiyonuyla ‘Call Me’ Universal Music Türkiye etiketiyle geçtiğimiz hafta yayınlandı. Elektronik öğelerin kendini hissettirdiği ‘Uzun Uzun’ bu yazın en çok dinlenenleri arasında olacağına eminim. Şarkının akılda kalıcı melodisi, sözlerindeki buruk melankoli enerjik bir yapıyla çok güzel harmanlanmış. Açık havada, pozitif hisler uyandıran görüntülerle dolu şarkının klibini Emre Küçükosman çekmiş.

22 Yıl Sonra Bi Daha!

Sezen Aksu’nun dillere pelesenk olan ‘Bi Daha’ şarkısı 22 sene sonra yeniden Erkan Güleryüz’ün sesiyle hayat bulmuş. Şarkının yeni düzenlemesinde Okay Barış imzası var.

İlk kez 1997’de Levent Yüksel’den dinlediğimiz Türk pop müziğinin bu efsane şarkısı tam da yazın ihtiyacımız olan pozitif hisleri uyandırıyor. Şarkının okuma koçluğunda Sezen Aksu tıpkı 1997 senesinde Levent Yüksel ile çalıştığı gibi bu sefer de Erkan Güleryüz ile çalışmış.
Geçtiğimiz sene ‘Sezen Sokakta’ belgeselinin yapımcılığını üstlenen Erkan Güleryüz, bu sefer de ‘Bi Daha’nın yönetmenliğini üstlenmiş. Single’da orjinal versiyonuna ek olarak bir de Murat Acar versiyonu yer alıyor. Murat Acar versiyonu şarkıya bambaşka bir bakış katmış, orijinal halinin yanı sıra bu hali de nefis olmuş.

Yeni bir Sonbahar Festivali: Neue! Step

Bu sene 11-29 Eylül tarihleri arasında yepyeni bir festival doğuyor.
Neue! Step ile Zorlu PSM’de bambaşka bir sonbahar yaşanacak. Neo- klasik, minimali ambient, deneysel ve avangart müziğin sınırlarını değiştiren birbirinden önemli isimler bu festivalde sahne alacak.

Nils Frahm’ın Neue! Step’te yer alması bence başlı başına büyük bir olay. Kendisini canlı canlı izleyebileceğiz için çok heyecanlıyım. Biletler satışa çıktığından beri merakla bu konseri bekliyorum. 19 Eylül’de klasik ve elektronik müziği birleştirdiği bu özel konser Zorlu Psm’de olacak.
Nils Frahm’ın yanı sıra; yeni dönem klasik müzik dünyasının en önemli piyanistlerinden Víkingur Ólafsson, Berlin Filarmoni’nin 12 Çellisti, Peter Broderick, Wild Beasts’in solisti Hayden Thorpe, Douglas Dare, Sylvain Chauveau, Roberto Cacciapaglia gibi birbirinden özel isimler Neue! Step’te sahne alacak.