Erdik Murat’ımıza!

ALTAY’ın renkleri gibi... Siyah ile beyaz arasına sıkışmış bir maç. Ya ‘simsiyah’ bir matem çökecek İzmir’in üzerine ya da ‘bembeyaz’ bir zaferi kutlayacağız doyasıya, kana kana...

Haberin Devamı


Siz deyin bir futbol maçı, ben diyeyim ‘diriliş’ mücadelesi.
Kendisine inanan, siyah ile beyazı kuşanan 30 bini aşkın İzmirli’yi almış arkasına Altay... Hele hele şeref tribünü... İğne atacak yer yok. Böyle bir heyecana ortak olmayan bu şehrin başkanı dışında herkes orada!
Yine de kolay değil böyle maçları kazanmak. Ruh istiyor, inanç istiyor, her şeyden önce çelik gibi sinir istiyor. Hele hele karşında hayatını savunma futboluna adamış Ziya Doğan gibi bir hoca varsa. Beraberliğe bir üst ligi kutlayacak olmanın felsefesi, ‘Doğan futbolu’ ile birleşmiş, Gümüşhane sadece Berk’i ileride bırakarak 10 kişi savunmaya çekilmiş. Sahada bir tek Doğan’ın ‘oğlu’ Ayman eksik!
Maçın başında Altay da rakibin ‘kilidini’ kırmaktan aciz, ‘uyutma taktiğine’ teslim olmuş gibi... Günün ‘isyankarları’ yok değil elbette. En başta Murat Uluç... 36’lık delikanlı, kendisini savunmaya çalışan rakip stoperlere her fırsatta üstünlük sağlıyor. Ona ayak uyduran Furkan hücumda, Ferhat orta alanda, Murat Türkkan savunmada çırpınıyor, ama ilk 45 böyle eriyip gidiyor.
Sadece bir gol yetecek bir kaderi değiştirmeye. Kilidi açacak, Altay’ı hak ettiği yere bir adım daha yaklaştıracak bir gol...
Bekleyiş sürüyor... Gergin, heyecanlı, bitmeyen bekleyiş. Taa ki, 65’e kadar. Bu golü atmayı, güne damga vurmayı anasının ak sütü gibi hak etmiş o adam, yüreği 18 yaşında olan Murat Uluç yükseliyor gökyüzüne. Arşa değercesine dokunuyor topa ve ‘simsiyah’ gidişatı ‘bembeyaz’ bir tabloya çeviriyor Atatürk Stadı’nda. ‘Murat’ımız gerçek oluyor.
Kilit açıldı bir kere. Sadece 3 dakika sonra günün bir diğer isyankarı Furkan çıkıyor sahneye, “Bu iş bu kadar” diyerek skoru 2-0’a getiriyor.
Sonrası bayram...
Penaltıdan gelen golle skor 3-0 oluyor, sevinç bir kez daha perçinleniyor.
Atatürk Stadı’ndan başlayan coşku Alsancak’a, oradan İzmir’e taşıyor.
Dile kolay, iki yılda gelen iki şampiyonluk... Ne mazisine, ne büyüklüğüne ne de adına yakışan 3. Lig’in utancından Spor Toto 1. Lig’e gelen bir Altay.
Issız köşelerin karanlığından, Süper Lig umutlarına uzanan bir peri masalı.
Helal olsun bu masalın kahramanlarına...
Helal olsun yaş aldıkça büyüyen Murat Uluç... Helal olsun soldan fırtına gibi esen Furkan’a, iki kişilik mücadele eden Ferhat’a, savunmanın dev adamı Murat Türkkan’a.
Altay’ın kaderini değiştiren başkanından, dört maçta dört dörtlük iş çıkaran hocasına...
Helal olsun her birine...
Şampiyonluk bu takıma çok yakışıyor.

Yazarın Tüm Yazıları