Siz tartışırken kaç kadın öldü?

Gazeteleri okuyor musunuz?

Haberin Devamı

Televizyonda haberleri izliyor musunuz? Sosyal medyayı takip ediyor musunuz? Peki kadınların çığlığını duyuyor musunuz, duyabiliyor musunuz? Sadece İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmayı tartıştığınız süre boyunca kaç kadın daha öldürüldü, saydınız mı?

Bu ölümler, bu şiddet, bu tecavüzler yaşanırken “Aileyi koruyalım” diyerek bir kazanımdan vazgeçmek ne kadar doğru? Hangi aileyi koruyacağız? Kadının şiddet gördüğü yerde, kadının hakaret işittiği yerde, çocuğun dövüldüğü evde hangi aileden bahsediyoruz? “E kadın sen de biraz sus, katlan azıcık, aileni koru yeter ki” mi diyeceğiz? Sizi döven bir insanla bırakın aynı yatağa girmeyi, aynı ortamda nefes almak ister misiniz?

Bir de başka boyutu var tartışmanın... Şimdi hepinize soruyorum: Şiddete sadece kadın ya da erkek söz konusu olduğunda mı karşı çıkacağız? Cinsiyeti ne olursa olsun tüm insanlara şiddet uygulanmasına karşı çıkmamız gerekmiyor mu? Hatta hatırlayın izlediğiniz görüntüleri, hayvana da şiddete karşı çıkmamız doğru değil mi?

Haberin Devamı

SAYIN FUAT OKTAY’A ÇAĞRIM

İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin çalışmalar Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın koordinasyonunda ele alınıyor. Oktay’ın çalışma düzeni ve yöntemine bir başka konuda tanık olmuştum. Bir grup meslektaşımla birlikte biz de davet edilmiş ve gayet demokratik bir ortamda tüm önerilerimizi, eleştirilerimizi, kırgınlıklarımızı rahat rahat sıralamıştık. Fuat Oktay saatlerce not alarak dinlemişti bizi. Sadece biz gazetecileri değil, konuyla ilgili tüm paydaşları gruplar halinde ağırlayarak görüşlerini almıştı. Sanıyorum benzer yöntemi şimdi İstanbul Sözleşmesi ile ilgili izleyecek. İlgili bakanlarla ve bazı kadın milletvekilleriyle toplantılar düzenlemiş; onların görüş, öneri ve eleştirilerini dinlemiş. Ardından da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilk sunumu yapmış. Çalışmaların hızlandırılmasına karar verildiğini biliyoruz.

Edindiğim bilgilere göre Oktay, bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle de görüşmeye başladı. Geçen hafta bazı kadın dernekleri temsilcileri de görüşlerini anlatmak için bir grup oluşturarak, Cumhurbaşkanlığı makamına görüşme talebini iletmiş. Sayın Fuat Oktay’a çağrım, tüm bu talepleri değerlendirmesi ve ilgili tüm kadın derneklerinin temsilcilerini, yani bizlerin temsilcilerini dinlemesi. Zaten politik görüşleri ne olursa olsun, tüm kadınlar bu konuda aynı görüşte birleşmiş durumda. Yine parti ayrımı yapmadan kadın vekillerin konuyla ilgili temsilcilerini de dinlerse prensipte hepsinin uzlaştığını görecek. Son olarak, kadın bir gazeteci olarak bu konunun tüm siyasi hesaplardan bağımsız değerlendirilmesi, kazanımlardan geri adım atılmadan bir çözüm bulunması dileğim. Sanki erkekler mağdurmuş gibi suyu bulandırmaya çalışanların çoğunun derdinin “kadına karşı şiddetin önlenmesi” olmadığı aşikâr. Bu hassas konu ne o zihniyetlere, ne tarikatlara, ne de tarikat tabanlarının başka partilere kayma ihtimaline dayalı yapılan hesaplamalara kurban edilmeyecek kadar önemli ve hayati. Tüm kadınları doğrudan ilgilendiren bu konuda görüş alma önceliğinin kadınlara ve onların temsilcilerine verilmesi umuduyla...

Yazarın Tüm Yazıları