Biden o kelimeyi kullanacağını nasıl söyledi?

Biden ve Amerikan yönetimi üç yıldır türbülansta olan Türk-Amerikan ilişkilerine “soykırım” açıklaması ile adeta tüy dikmiştir.

Haberin Devamı

Biden’ın 1915 olaylarıyla ilgili açıklaması talihsiz, yersiz, siyaseten ve hukuken sorumsuz bir açıklamadır. Tarihçilere göre de ABD Başkanı’nın 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımlamasının tarihsel ve hukuksal hiçbir karşılığı bulunmamaktadır. Türk-Amerikan ilişkileri derin bir yara almıştır. Ancak bazı kesimlerin “İncirlik kapatılsın, tepki böyle olmaz, şöyle olur” gibi çağrılarına rağmen hem soğukkanlı olmakta her zaman fayda var, hem de zamanın ruhu ve gerçekler doğrultusunda hareket edilmesi şarttır. Edindiğim izlenim o ki, Ankara da zaten böyle bir yolda. Unutmayalım Almanya’dan Avusturya’ya, Bulgaristan’dan Lübnan’a, Rusya’ya, çok sayıda ülke 1915 olaylarını parlamentoları ya da hükümetleri aracılığıyla zaten soykırım olarak tanıdı. Şimdi bu uzun listeye bir de ABD eklendi. ABD açıklamasının da diğerlerinden farklı bir sonuç doğurmayacağı ortada.

Haberin Devamı

NE KONUŞTULAR?

Bu tespiti yaptıktan sonra 23 Nisan’daki yani Biden açıklamayı yapmadan bir
gün önceki telefon konuşmasına geçelim. Biden, ABD başkanlık koltuğuna oturduktan sonra Erdoğan ile ilk görüşmesini aslında “soykırım” ifadesini kullanacağını söylemek için ve bunun iki ülke arasında kaldırılamaz bir hasara neden olmasını engellemeye yönelik gerekli girişimleri yapmak için kullandı. Telefonda önceliği yüz yüze görüşmeye verdi. Önce 14 Haziran’da Brüksel’de toplanacak NATO liderler zirvesinde hem işbirliği alanlarını hem de sorunlu başlıklara yönelik diyalog stratejisini ikili bir görüşmede ele almak istediğini söyledi. Bu “iyi haber”den sonra da asıl meseleye geçti. 24 Nisan açıklamasında “soykırım” ifadesini kullanacağını ancak bunu Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilendirmeyeceğini anlattı. Hem bu görüşmede hem de Biden-Erdoğan görüşmesinin ardından başka seviyelerde yapılan görüşmelerde; Başkan’ın İstanbul için “Konstantinopolis”i kullanmasının gerekçesi olarak; “Türkiye Cumhuriyeti’ni konunun dışında bırakarak Osmanlı İmparatorluğu’nu sorumlu tutmak” gösterildi.

‘SEÇİM VAADİM, KENDİMLE ÇELİŞEMEM’

ABD Başkanı bir gün sonra kullanacağı “soykırım” ifadesinin gerekçelerini de sıraladı. Seçim vaadi olduğunu, 20 yıldır bunu söylediğini belirterek, “Bunu yerine getiremezsem kendimle çelişirim” mesajı verdi.

Haberin Devamı

‘BÜYÜK HATA OLUR, SONUÇLARI OLUR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan tepkisini telefonda gösterdi. Bu açıklamanın Türk-Amerikan ilişkilerinde olumsuz sonuçlarının olacağını ve büyük bir hata olduğunu ifade etti. Konunun tarihçiler tarafından ele alınması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı, “Tarihi, hukuki ve siyasi hata” tanımlamasını da kullandı. Biden’a yüz yüze bu konuyu ve gerçekleri anlatacağını da sözlerine ekledi.

AÇIKLAMANIN HUKUKİ SONUCU OLUR MU?

Biden konuşmasında Osmanlı dönemini işaret etse de, Ermeni lobilerinin Amerikan mahkemelerinde tazminat ve toprak talebi için “Elimizde başkanın bir beyanatı var” diyerek bu konuşmayı kullanmaya kalkmasından endişe ediliyor. Ancak bu konuda Amerikan yönetimi Ankara’ya önemli bir mesaj iletti. Mesaja göre hukukçulara yaptırılan çalışmalara göre hukuki sonucu olmayacak.

Haberin Devamı

BUNDAN SONRASI

Üç yıldır ilişkiler türbülanstayken, masada birbirinden zor sorunlu başlıklar dururken, ABD, “NATO müttefikliği” ya da “ortaklık” adına Türkiye’ye yönelik hiçbir olumlu adım atmamışken, üstüne “soykırım” açıklaması iki ülke ilişkilerini daha da gerdi. Bir başka boyutu ise anti-Amerikanizm’in hızla yükselme tehlikesi. İki liderin telefon görüşmeleri dışında da Amerikan yönetimiyle çeşitli seviyelerde dikkat çeken temaslar var. Bu görüşmelerde de Ankara, bu tehlikeyi Amerikalılara anlattı. Gelelim bundan sonrasına ilişkin Ankara’dan edindiğim izlenimlere:

Ankara soğukkanlı bir politika yürütecek.

ABD yönetimi her 24 Nisan’ı bugüne kadar Demokles’in kılıcı gibi kullanıyordu. Bu ortadan kalktı. İki ülke arasında ciddi hasara neden oldu. Açıklamalarla, bildirilerle, yeri geldiğinde tepkilerle karşılık verilecek.

Haberin Devamı

Ancak masa dağılmayacak. NATO’dan çıkmak, askeri kanattan ayrılmak gibi radikal ve masayı dağıtacak adımlar atılmayacak.

 

Yazarın Tüm Yazıları