Zaman geçse de aşk acısı geçmiyormuş

“Şair Attila İlhan, ‘Kimi sevsem sensin’ şiirini sanırım benim için yazmış” diyor bu sevgili okurum. 40 yılı aşkın süredir eski sevgilisini unutamamış. Çok yazık olmuş bence...

Haberin Devamı

Üstelik şimdilerde böylesine sevmeyi, böylesine özlemeyi ve anılarına bağlı kalmayı pek fazla beceremiyor insan.
Keşke o eski sevgili, bu yazıyı okusa. Merak ettim, o unutabilmiş mi acaba 40 yıl önceki aşklarını...
Ne yazık!
Kavuşamayan eski aşıklar bana hâlâ hüzün veriyor.
Bu arada sevgili okuruma benimle ilgili güzel düşünceleri için sonsuz teşekkürler. İşte sizlerin sevgi ve desteğiyle bu köşeyi sürdürebiliyorum. Fahri doktora değil ama bundan 6 yıl kadar önce annemin de adına Fair Play ödülüne layık görülmüştüm...

40 yıl geçti ama hâlâ onu unutamadım

Sevgili Güzin Abla, yıllardır yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Eğer İstanbul Üniversitesi’ne bir öneride bulunabilseydim, siz ve annenizin hatırası için size “fahri doktora” verilmesini önerirdim.
Çok güzel cevaplar yazıyorsunuz ve topluma da “demlenmiş hayat dersleri” veriyorsunuz. Başarılarınızın sürekli olması dileğiyle, selam, sevgi ve saygılarımı iletirim. Sizinle kendi hikâyemi paylaşmak istiyorum...
Ayrılalı 40 yıl oldu, fakat hâlâ onu unutmuş değilim. Bunu son yıllarda daha da fazla hissediyorum.
Birbirimizi sevdik, nişanlandık. Önümüzdeki hayat için büyük umutlarımız vardı. Fakat ne olduysa ayrılmak istedi. Ben de saygı duydum. Sessizce ayrıldık.
Son kez birbirimize duygusal mektuplar yazdık.
Ben hata yaptım...
Ona tekrar gidecek, “Yeni bir beyaz sayfa açalım” diyecektim. Fakat yapamadım. Gururuma yediremedim. Bana yazdığı son mektubundan hatırladığım, şu satırlar:
“Biz bedenen ayrılsak bile, ruhen hiçbir zaman ayrılamayız. Bir gün iyiyim, bir gün kötüyüm. (O zaman yazdığı ve anlayamadığım tıbbi terimleri bugün çok iyi biliyorum. Ama iş işten geçti...) Elbet bir gün yine buluşacağız.”
Demek ki çok sevmişim. Aşklara hep saygı duydum.
“Kazablanka” ve diğer aşk filmlerini hep gözlerim dolarak izlerim.
“Love Story” (Aşk Hikayesi) filmini el ele seyretmiştik. Yıl 1971’di. Zaman ne kadar çabuk geçmiş.
Tabii hayat devam ediyor. Ben daha sonra evlendim, bir kızım oldu.
Öğrendim ki o da evlenmiş, onun da bir oğlu dünyaya gelmiş. Dün gibi hatırlıyorum, mezuniyet törenine gidişimi.
O da şimdi 60 yaşını bitirmiş olmalı.
Yüzünde derin çizgiler, saçlarında aklar vardır şimdi. Acaba bir gün karşılaşsak, birbirimizi tanıyabilir miyiz? Onunla bir gün bir yemekte buluşup eskileri, çok eskileri konuşmak isterdim. Uzun uzun geçmişe dönüp anıları canlandırmak isterdim. Ama ne mümkün?
Şair Attila İlhan, ‘Kimi sevsem sensin’ şiirini sanırım benim için yazmış.
İkimizin de çok sevdiği Esmeray’ın ünlü şarkısı “Unutma beni, unutama beni” gerçek oldu benim için... Onu hiç unutamadım...
Kalsın sağlıcakla...
Rumuz: Ekim

Yazarın Tüm Yazıları