Ona 6 yılımı verdim yazık değil mi bana

6 yıllık uzatmalı, git gelli bir ilişkim vardı. Artık yok! Çünkü erkek arkadaşım artık hissizleştiğini ve ben de dahil kimseyi sevmediğini söyleyip ayrılmak istedi. Bense onu hâlâ çok seviyorum.

Haberin Devamı

Sevgili Güzin Abla, aslında bu ilk mektubum değil sana... Sorunumun bir kısmını önceden de yazmış ve tavsiyelerine uymaya çalışmıştım ama olmuyor abla, artık son noktadayım. O nedenle sorunumu biraz daha geniş kapsamlı anlatmaya çalışacağım.
6 yıllık uzatmalı, gitgelli bir ilişkim vardı. “Vardı” diyorum çünkü artık yok! Erkek arkadaşım artık hissizleştiğini ve ben de dahil kimseyi sevmediğini söyleyip ayrılmak istedi. Bense onu hâlâ çok seviyorum.
Onun geçen 6 yıl içindeki ayrılıp barışmalarımızdan çok etkilendiğini, hatta içtiğini biliyorum. Zaten o tatsızlıklardan dolayı hissizleştiğini iddia ediyor. Diğer yandan hâlâ benden haber almaya çalışıyor, mesaj atıyor ya da sosyal medyadan takibe alıyor. Tahmin edersin ki bu durum benim için daha da üzücü.
Konuştuğumuz zaman da eski günlerimizi çok özlediğini söylüyor, hatta “Şimdiki aklım olsa hiç bu şekilde olmazdık, asla seni yanımdan ayırmazdım.
Çok yıprandık, ben seni de yıprattım” diyor. Abla bu çocuk ne yapmaya çalışıyor?
Bir de bana kıdemli asker olup şehir dışına gideceğini söylüyor. Acaba gerçekten uzak kalsak bizim için daha mı iyi olur? En son canıma tak etti ve “Bundan sonra bir şeyler olmasını istiyorsan dön, yoksa asla dönme” dedim.
24 yaşındayım ve ona 6 yılımı verdim, yazık değil mi bana? Bunların o da farkında ama “Yapamıyorum” diyor. Durumu kabullensem de bir başkasını sevemiyorum.
Yeni birileriyle tanıştığımda otomatik olarak onunla kıyaslamaya başlıyorum. O doğru insansa neden böyle yapıyor? Yok eğer doğru insan değilse neden kopamıyoruz?
Gerçekten düşünmekten aklımı kaçıracağım abla. Lütfen bana bir akıl ver.
◊ RUMUZ: KAFAYI YEMEK ÜZERE

Haberin Devamı

YANIT

Çok sık tekrarladığım gibi, uzun süreli ilişkiler aşkı öldürüyor. Eğer ilişki senin de yaşadığın gibi 5-6 yıl veya daha fazla sürerse, ilişki yıpranıyor, aşkın heyecanı sönüyor. Hele cinsellik de yaşanıyorsa, bir tür evlilik öncesi deneme şekline dönüşüyor...
Monotonluk başlıyor, daha evlenmeden sorunlarla mücadele baş gösteriyor. Kişiler birbirinden soğuyor, uzaklaşıyor, sevgi bitmese bile aşkın büyüsü bozuluyor.
Bence seni sevdiğinden uzaklaştıran, onun da artık seni sevmediğini söyleyebilecek kadar katı davranmasına yol açan tam olarak bu işte... Her şeyden önce bu süre içinde pek çok tartışma, kavga, ayrılık yaşamışsınız.
Ayrılık ilk defa yaşandığında gerçekten yıkım gibi görünür, barışmak için her yol denenir. Ama bu ayrılıklar tekrarladıkça, sıklaştıkça işin tadı kaçar. “Nasıl olsa yine dayanamayıp dönecek, nasıl olsa bensiz yaşayamaz düşüncesi” yerleşir akıllara.
Kısacası bu durumda da giderek heyecan kaçar, onun yerini alışkanlık alır.
Dediğin gibi güzel kızım, belki bir süre ayrı kalmanız hakkınızda hayırlı olacaktır.
Belki kaybettiğiniz heyecanı yeniden bulmanıza yardımcı olacaktır, kim bilir.

Haberin Devamı

Ona 6 yılımı verdim yazık değil mi bana

Annem öpüştüğümüz fotoğrafları gördü

Merhaba Güzin Abla, benim yaklaşık 2 aydır devam eden bir ilişkim var. Sevgilim 26 yaşında, ben 24’üm. Ben üniversite mezunuyum, o ise lise mezunu. Ama bu durum aramızda sorun olmadı, ailem hiç itiraz etmedi.
Bu arada sevgilim ailemle tanışmak için ısrar etti, tanıştırdım. Ben de onunkilerle tanıştım, görüşmeler çok iyi geçti. Her şey olumluydu.
Ta ki annem mesajlaşmalarımızı görünceye kadar. Annem öpüşürken, sarılırken çekilen fotoğraflarımızı ve özel yazışmalarımızı gördüğünden beri ilişkimize karşı çıkıyor, evlenmemize izin vermiyor.
Sevgilim bunu öğrenince “Kaçalım” dedi. Her şeyi ayarlamış hatta. Ama ben evden çıkamıyorum.
Annem kapıyı üstüme kilitleyip gidiyor. Kaldı ki kaçarak evlenmek değil güle oynaya, ailemin rızasıyla gelin olmak istiyorum.
Ama ne annem evliliğimi kabule yanaşıyor, ne sevgilim inadından vazgeçiyor. Arada kaldım, ne yapacağımı bilemiyorum.
◊ RUMUZ: ARADA KALDIM

Haberin Devamı

YANIT

Bir kere sen kaçmak yerine anneni ikna ederek evlenmek istemekte çok haklısın. Ama sevdiğin gencin de her şey yolundayken, sırf annenin bu ilginç tavrı yüzünden hayallerinizin suya düşmesinden hoşlanmadığı da ortada. Bu durumda pek haksız sayılmaz o da...
Annenin senin özelini karıştırması, hoşuna gitmeyen yazışmalar ya da fotoğraflar görüp evlenmenize karşı çıkması çok anlamsız.
Hatta anlamsızdan da öte çok gereksiz. İki sevgili olarak genellikle her çiftin yaşadığı özel şeyleri yaşamışsınız. Evlenmeyi düşünen, yakınlaşmakta sakınca görmeyen gençler olarak bu yaptıklarınıza annesinin bu kadar tepki göstermesinin anlamı yok.
Elbette kaçmayı düşünmemelisin. Ama seni bu yaşta eve kapatıp üzerine kapıyı kilitleyen annenin aklını başına getirecek bir çözüm bulmalısın.
Aile büyüklerini devreye sok mesela... Ayrıca 24 yaşında bir genç kıza yasalar da, annesi bile olsa böyle davranamayacağı konusunda uyarıda bulunabilir.

Yazarın Tüm Yazıları