Denizlere plastik atmayın

Bilim insanları denizlerimize her yıl 12 milyon ton plastik karıştığını söylüyor. Tek kullanımlık plastikler bu sorunun en önemli kısmı. Peki bu plastikler denizlere nasıl giriyor?

Haberin Devamı

Merhaba Feyza Abla, deniz çöplerinin beşte birini denizde kazayla kaybolan oltalar, benzeri diğer materyaller, endüstriyel kayıplar ya da yasa dışı çöp boşaltma faaliyetleri oluştururken, çöplerin yaklaşık yüzde 80’i karadan geliyor.
Denizlerimizdeki plastik sorununu bitirmek için her şeyden önce şirketlerin sattıkları tek kullanımlık plastiklerin miktarını düşürmeleri gerekiyor.
Ayrıca hükümetlerin atık yönetim sistemlerini geliştirmeleri, kaynak etkinliğini artıran girişimler ve sirküler bir ekonomi aracılığıyla plastiğin yeniden kullanımını desteklemeleri gerekiyor.
Plastiğin çevreye dağılmasını ve okyanuslara karışmasını engellememiz, plastikle ilgili bu döngüyü sona erdirmemiz lazım. Deniz yaşamı daha fazla plastiği kaldırabilecek durumda değil.
Denizlerimiz ve sahil şeritlerimiz plastiğe boğulmuş durumda.
Plastik şişeler, poşetler, yiyecek ambalajları hepimizin gözleri önünde sahilleri kirletiyor.
Her yıl binlerce deniz kaplumbağası ve başka deniz canlıları, plastik parçalarını yutarak veya bu parçalara dolanarak hayatlarını kaybediyor.
Son 60 yılda üretilen plastiklerin miktarı gerçekten akıllara durgunluk veriyor.
Yeni yapılan araştırmalar 1950’li yıllardan beri 1 milyar filin ağırlığı kadar plastik ürettiğimizi gösteriyor.
Plastiğin çevreye dağılmasını ve okyanuslara karışmasını engellememiz, plastikle ilgili bu döngüyü sona erdirmemiz gerekiyor.
Deniz yaşamı daha fazla plastiği kaldırabilecek durumda değil.
Plastik kirliliği ile ilgili daha fazla bilgi almak ve harekete geçmek için kampanyamıza katılın lütfen.
Destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim.
Barış Eceçelik
Dijital Kampanyalar Sorumlusu, Greenpeace Akdeniz
turkey@act.greenpeace.org

YANIT

Haberin Devamı

Denizlerimizin giderek kirlendiğini görmek gerçekten beni çok ama çok üzüyor.
Deniz kirliliğinin biz insanların sorumsuzluğu yüzünden oluştuğunu bilmek, ormanlarımızın yine biz insanların bilinçsizliği yüzünden yandığını izlemek “dünyayı nasıl bu hale getiriyoruz” diye kendi kendimizi sorgulamamıza yol açıyor.
Mavi bayraklı Ege sahillerinin teker teker kirlenmesine gönlüm razı olmuyor. Yurtdışındaki turistlerin akın akın gittiği denizlerin halini düşününce...
Ne olur bu sorumsuzluktan vazgeçin. Yatlardan, teknelerden, plaj ve piknik alanlarından çöplerinizi denize atmaktan vazgeçin.
Bizden sonra gelecek kuşaklara temiz denizler bırakalım lütfen.

 

Haberin Devamı

Annesiyle yaşamayı kabul etmedim ayrıldık

Sevgili Güzin Abla, ben 23 yaşındayım. 3 yıllık bir ilişkim vardı, 9 ay önce bitti.
Fazlasıyla emek verdiğim, yaşanmışlıklara kıyamadığım ve bu yüzden bu zamana kadar devam eden bir ilişkiydi.
Ama erkek arkadaşım, evlendiğimiz zaman annesiyle birlikte yaşamak zorunda olduğumu söylediği için ayrıldık.
Ayrıldıktan sonra da sık sık konuştuk, hatta buluştuk. Sevdiğim adam 48 yaşında.
Annesiyle yaşamayı ben ve ailem istemedik doğal olarak.
Yakın oturalım ama ev üstüne ev olmasın dedim.
Zaten onun geçmişte yaşadığı bazı konularda da takıntılıyım.
Bu takıntılarım aramızda sorun yarattı. Sıkıldık ve çok yorulduk.
Çok anı var ve her an aklımda.
Ayrılıp barışmaya, arada yazmaya alıştığımız için mi bilmem, eskisi kadar da kafama takmıyorum.
Acaba sevgim bitti de alışkanlıklar mı onu bende yaşatan?
Gerçekten bittiğini idrak edince mi kötü olmaya başlayacağım? Sizce ne yapmalıyım?
Rumuz: Netlik arayışı


YANIT

Haberin Devamı

Annesine aşırı düşkün insanların evlilik yapması oldukça zordur.
Nitekim gördüğüm kadarıyla bu sözünü ettiğin adam 48 yaşına geldiği halde henüz evlenmemiş.
Daha önce de büyük ihtimalle evleneceği kıza annesiyle oturması için baskı yapmıştır.
Senin mantıklı düşüncene katılıyorum, ev ev üstüne olacağına, birbirine çok yakın ama bağımsız dairelerde oturmak çok daha akıllıca.
Genellikle yeni evlenmiş çiftlerin kayınvalide veya kayınpederle birlikte aynı evi paylaşmaya yanaşmadıkları görülüyor.
Tabii zorunlu bazı özel durumlar dışında, bu da çok normal... Annesine aşırı düşkün bir adamın evliliğinde aynı çatı altında yaşadığı annesi
ve eşi arasındaki dengeyi korumakta çok zorlanacağı, zaman zaman da haksızlıklar yapacağını öngörmek zor değil.
Bu nedenle sevgili kızım, bence bu sana göre bir ilişki değil.
Emek verdim diyorsun ama aranızdaki 25 yaş farkı da düşündüğünde, zaten baştan yanlış olduğunu zaman içinde anlayacaksın.

Yazarın Tüm Yazıları