Aydınlıktan karanlığa

SÜPER Lig’de rekabet kızıştıkça, Bursaspor için akıllara hep ‘kritik’ kelimesi geliyor.

Haberin Devamı

Panik, tedirginlik ve özgüvensizliğin hakim olduğu bu kavramda Timsah da, istikrarsız görüntüsüyle güven vermiyor, bilakis hevesi kursakta bırakan bir görüntü sergiliyor.
Paul Le Guen’e yöneldiğimizde, artık kendisinden duymaya alıştığımız sözcüklerini her maç sonu bir kez daha tekrar ediyor;
“İlk yarıdaki performansımıza geri dönmeliyiz.”
Bir bakalım...
İlk yarıdaki Bursaspor’un bir sistemi vardı. 3’lü savunma sistemi Osmanlıspor maçıyla birlikte tutmuş ve 7 maçlık bir namağlubiyet serisini yakalamasını sağlamıştı.
Sadece sistem değildi değişen...
Savunma bazlı Aziz Behich ile Barış Yardımcı’nın daha fazla hücuma destek verdiğini, orta alandan Mikel Agu’nun mesafeler kat ederek hücumu zenginleştirdiğine şahitlik etmiştik.
Bu önemli...
Zira Agu, şu ana dek 4 gol katkısıyla oynarken bu performansı, söz konusu süreç içerisinde gelişti.
Dahası, hücumda çoğalan görüntüsüyle ikinci topların sahibi olan Bursaspor’da Aziz Behich’in skorer yönü ortaya çıktı ki...
Aziz’in bu sezon attığı 5 golün tamamının bu 7 maçlık yenilmezlik serisinde gelmesi, pek de tesadüf görünmüyor.
Zannederiz ki Le Guen de, daha birçok iyi yanı sayılabilecek bu oyun düzenine göndermeler yapıyor her daim....
Peki bu performansı özleten ne?
Devre arası kampının fizik gücü açısından iyi geçirilememesinin verdiği kırılganlık, ‘mütevazı’ oyun tarzının getirdiği oyunu kendi yarı alanında kabullenme, rakiplerin kendisini iyi analiz etmesi kadar, onlara karşı kulübeden seyirci kalınmasına dek bir çırpıda pek çok neden sayılabilir.
Artık geçtiğimiz sezonun travması da şu anki durumun geçerli bir sebebi olmaktan çıktı.
Zira Osmanlıspor’un yanı sıra, son oynanan deplasman maçlarında gördük ki Bursaspor, oyun disiplini bir yana, oyunun kendisinden de soğumuş bir görüntü sergiliyor.
Ankara’da skorun 2-1’e gelmesinin dahi puan veya puanlar için umutlandırmaması da bu yüzden.
Sanki bir kaos futbolu oynanıyor, iç sahada seyirci baskısıyla birlikte kendine güvenen ama deplasmanlarda ise rakibinin kağıt üzerindeki kalitesine bakılmaksızın üstünlüğünü kabul edip kabuğuna çekilen bir Bursaspor karşımızda.
Elbette bu durumun oluşmasında Le Guen’in payı büyük...
Oyuncuların isteksizliğini bir kenara koyarsak, Fransız teknik adamın Bursa’da geçirdiği 9 aylık dönem içerisinde ligi daha iyi tanıyıp, rakiplere karşı daha kalıcı ve verimli önlemler almasını beklerken, karşılaşılan bu durum oldukça üzücü.
Şimdi işler daha da ciddiye binmiş durumda...
Belki Kayserispor maçından galibiyetle ayrılarak kara bulutları dağıtmış olsa da Bursaspor, güneşi görmek için daha da bekleyeceği aşikar.
Umarız yazın kendisini gösterdiği bu günlerde Bursaspor kışı yaşatmaz.

Yazarın Tüm Yazıları