Ünlülerin ödül törenlerinde yaşadıklarının perde arkası!

Gösteri dünyasının sırlarını açıklıyorum!

Haberin Devamı

Ödül törenlerinde paparazzilere nasıl davranılır, ünlüler niye aslında birbirini öpmez ve gerçek parti hangi anda başlar? Yeni ünlü olacaklar ve konunun meraklıları için, buyurun!


Altın Kelebek Ödülleri’ni seyrettiniz. İşte bunun gibi, tüm sektörün buluştuğu, çok kameralı ödül törenlerinde, aslında eğlenirmiş gibi görünen ünlülerin yaşadığı çok ikilem, trajedi ve fobi vardır. Bu yazıda yeni ünlü olan gençlere yılların tecrübesiyle bazı tavsiyeler vereceğim. Ünlü olmayan okuyucular da okuyup eğlensin ve şöhretin matah bir şey olmadığını anlayıp hayatları için şükretsin.


- Kadınsanız muhtemelen saç yaptırdınız, makyajınızla bir saat uğraşıldı, elbise günler önceden seçildi, hatta vücudunuza fondöten bile sürüldü. Törene girilen ve flaşların ilk patladığı an stres zamanıdır! Elbise düzgün duruyor mu, sağa mı çekiyor? Arabada giderken buruştu mu? Göbek çıkıyor mu? Bir tavsiye: Profesyonel sporcu değilseniz ve elbise darsa o göbek illa çıkacak! Daralmayın. Çantayı iki elle göbeğin oralarda tutarsanız kimse görmez!

Haberin Devamı


- Paparazziler kapıda size soru soracaktır. Ama hiçbiri sizin o aralar aslında ne yaptığınızı, single’ınızı, tiyatro oyununuzu, belki filminizi bile bilmeyecektir. Acayip popüler bir diziniz veya skandallı bir aşkınız yoksa genel olarak “Ee neler yapıyorsunuz bu ara?” diyeceklerdir. “İyi valla siz n’apıyorsunuz, çoluk çocuk nasıl?” demeyin. Oyununuzu anlatın, sosyal sorumluluk kampanyanızdan, ebru sanatı çalışmalarınızdan bahsedin. Paparazzilere de yazık anacım! 30-40 saniye içinde buldukları ünlüye soru sorup cevaplarını almak, sonra içeri gelen öteki ünlüye koşmak zorundalar!

 

 Ünlülerin ödül törenlerinde yaşadıklarının perde arkası


- Ünlü arkadaşınızın sizi selamlarken yalandan öpmesi kafanızı karıştırmasın. İlişkinizde arıza yok. Ünlü kadınlar böyle yerlerde birbirlerine yüzlerini yaklaştırıp havayı öperler. Şapır şupur girişip sarılıp hellalleşsek sahneye çıkana kadar makyaj mı kalır? Buna alışın.

Haberin Devamı


- Bu esnada sohbetlerinize dikkat edin. Eşe dosta lan’lı manlı hatır sormayın. Özel konulara girmeyin. Etraf kamera dolu ve muhtemelen sizin sohbetinizi de çekiyorlar!
- Makyaj-saç şahane, elbise yakıştı. Süper hissedeceksiniz. İltifatları kabul edecek, “Bu gece bayağı iyiyim, hakikaten güzelim yav” diyeceksiniz. Ta ki Serenay Sarıkaya’yı görünceye kadar! Kafaya takmayın. Cesaretinizi ve hayata dair motivasyonunuzu kaybetmeyin. İzafiyet teorisini hatırlayın, güzellik de izafidir! Değilse bile taş yerinde ağırdır, sizin de başka meziyetleriniz var. Böyle düşünün, kuyruğu dik tutun. Ya da Serenay’ın olduğu törenlere gitmeyin. Yürüyen sosyal adaletsizlik o kız!

Haberin Devamı


- Sahneye mi çıkacaksınız? Kadınsanız kimin niye icat ettiğini bilmediğimiz ‘kuyruklu tuvalet’ ve 15 santim topuklu ayakkabılarla bu sınavı vermek zorundasınız. Elbisenin beli de muhtemelen iyi dursun diye daraltılmıştır. Hem nefes alabilmek, hem o ayakkabıların üzerinde dengede merdivenlerden sahneye çıkmak, hem de yüzlerce kişi ve kameraların önünde konuşabilmek için birçok özellik lazım:


1)Bir akrobatın dengesi


2)Bir atletin akciğer kapasitesi


3)Bir uluslararası casusun çelik gibi sinirleri


Yani tökezlemeniz, elbisenin kuyruğuna takılmanız, konuşurken nefessiz kalıp sesinizin titremesi muhtemeldir. Moralinizi bozmayın. Sahnede olan sahnede kalır!

 

Haberin Devamı

- İlk sıralarda oturuyorsanız ve canlı yayın varsa, dikkat edin. Yayın sırasında reji ikide bir sizi gösteriyor olabilir. Gıcık olduğunuz biri ünlü sahneye çıkınca yanınızdakiyle suratınızı buruştura buruştura dedikodu yapmanızı 75 milyon seyretmesin!


- Orası aslında bir dizi seti! Yayına bir kere girdikten sonra dört saat boyunca yalvarsanız bir lokma ekmek, bir bardak su vermeyecekler Sıvı kaybından ölmemek için yanınıza pet şişeyle su alıp yere koyun, reklam aralarında için.


- Birkaç ödül töreninden sonra anlayacaksınız ki bunlar parti filan değil. Aslında işinizin bir parçası! Gevşeyip taşkınlık yapmak için ödül sonrası partiyi bekleyin. Orada da kamera varsa, eşinizi dostunuzu alın, ayakkabılarınızı çıkarıp, çorba içip sucuklu tost yiyebileceğiniz bir yere gidin, gıybetin dibine vurun! Gerçek parti de aslında o an başlar!

 

 

Yazarın Tüm Yazıları