Gençlik başımda duman!

Dostlar, yaşıtlar, yurttaşlar! Ortalama yaşam beklentisi müthiş bir hızla uzuyor.

Haberin Devamı

Size bir iyi, bir kötü haberim var. Önce iyisi: Şu an 30’larında, 40’larında olanların en çürüğü bile 90 civarını görecek. Hatta 100-110 çok sürpriz olmayabilir. Peki o yaşa kadar yapacak işiniz, ilgilenecek hobiniz, sağlıklı yaşlanacak bir bedeniniz, harcayacak paranız var mı? Planınızı buna göre yaptınız mı? Aha işte bu da kötü haber!

 

Gençlik başımda duman

Rahat olun, artık 80’imizde hepimiz Sophia Loren gibi görüneceğiz! 

 

Hayır 19 yaşından beri çalışıyorum, ben çalıştıkça emeklilik benden uzağa kaçıyor!

Sağlık Bakanı dünyada ortalama ömrün 78’e yükseldiğine dikkat çekmiş. Kesin emeklilik yaşı büyüyecek, onun altını yapıyorlar!
Fakat bilgi ilginç. Mesela bu ortalama yaş 1950 yılında 50’ymiş. Hıza bak!
Geçen gün doktorda aklıma gelmişti. Ömrümde ilk kez bir dişime kanal tedavisi yapıldı, diş hekimi de “Ne güzel, bravo, bütün dişleriniz kendinizin” diyerek beni tebrik etti. “Yok iki tanesi kira” gibi feci bir espri yapıp doktor ve hemşirenin gözünde tüm kariyerimi bitirecektim, ağzım açık ve uyuşuk olduğundan sadece ‘Yieiihii’ diye güldüm. Teşekkür babında.
Sonra aklıma şu geldi: 32 dişim var. Biri artık kanal tedavili, ve yarısı kaplamalı. Şu andan itibaren dişlerime hiç bakmasam, her iki senede, bir dişime bu tedaviyi yaptırmak zorunda kalsam, 30 yıl sonra dişlerimin yarısı ‘çakma diş’ olabilir. Ve ben her istediğimi yiyemeyebilirim. Bu durumun 70’li yaşlarda gerçekleşeceğini düşünüp ‘Amaaan o zamana kadar’ diye bir cümle geçti aklımdan.
Sonra 100’e kadar yaşarsam, ve 95’te tamamen dişsiz kalırsam, son 5 yılımda hiç cazip bir gülümsemem olmaz diye düşündüm. Ve bizim kuşak, kaç yaşına kadar yaşayacak, bu konuyu incelemeye aldım.

 

Haberin Devamı


Ölürsen hata senin!

 

Haberin Devamı


Amanın koşun, en iyisinden diş fırçası diş macunu alın dostlaaar! Sigarayı, şekeri, hamurişini şu dakika bırakın! Yol çok uzun ve biz daha hayatımızın baharındayız!
Dünya Yaşam Beklentisi grafikleri şunu söylüyor:
2050’de, 70’ten genç birinin ölmesi, 1950’li yıllarda 40 yaşından genç birinin ölmesi gibi istisnai bir durum olacak. Daha doğrusu ancak o yaştan sonra ölümler yavaş yavaş başlayacak. Yani şu an 35-40 civarıysanız ve 2050’de ölürseniz, tamamen sizin hatanız anacım!
Ne halt ettiniz de böyle oldu diye sizden hesap sorarım! Öyle bir şey olursa, sizin için “Çok genç gitti” diyecekler, şok geçirecekler. Yaşıtlarınız spor yaparken, partilere giderken, işyerinde çalışırken filan alacak ölüm haberinizi!
İstatistiklere göre 1950’li yıllarda Türkiye’de ‘Yavaş yavaş dünyayı terk etme’ 40 yaşından başlıyor. 75 yaşının üzerine çıkabilen, neredeyse marjinal diyebileceğimiz bir kesim. 1980’lerde bu ‘ölmeye başlama yaşı’ 50’ye çıkıyor mesela. 2000 yılında 60-65 civarı.
2050’de ise 70-75’ten önce öleni dövüyorlar gibi bir durum görünüyor. Yani  1950’lerde 75’in üzerine çıkanlar için nasıl “Vay, bu yaşa kadar nasıl yaşamış maşallah” deniyorsa, 2050’de o cümle ancak 95’in üzeri için söylenecek.
Yani sevgili jenerasyon kardeşlerim, araştırmalara göre 80 yaşına geldiğimizde sadece iki yaşıtımızdan biri ölmüş olacak. Ve bu Türkiye geneli. Yani kronik hastalığı olanları, acil sağlık hizmetlerine zor ulaşan coğrafyalarda oturanları ve kazaları hesaba katın. Çevrenizdeki insanlar, genel olarak sağlıklı, sosyoekonomik olarak iyice, şehir merkezlerinde ve talihli bir yaşam sürdürüyorlarsa, belki 80 yaşındayken her üç arkadaşınızdan sadece birinin cenazesine gitmiş olacaksınız!
Ve bazılarımız 95’i, 100’ü, 105’i göreceğiz ve o yıllarda bizim için ‘mucize’değil, sadece ‘yaşlı’ denecek.

 

Haberin Devamı


O dişler fırçalanacak

 

 

20’likler, 30’luklar, 40’lıklar... Önleminizi alın kardeşim!
Babanızın, annenizin orta yaşı 30-35’di. Sizin orta yaşınız 50’ler olacak! Orta yaş bunalımı bana hiç uğramadı demeyin, daha gençsiniz, ufukta sizi bekliyor. 50’lerde, “Vay be yolun yarısı oldu” diyeceksiniz. Dövme filan yaptıracaksınız! Bu rezilliklere hazırlıklı olun.
80-90 hatta 100’ü ve ötesini göreceksiniz! Beş kuruşunuza üç düğüm atın kardeşim, çok harcayacaksınız! Sevdiğiniz işi yapın, çünkü 40-50 yıl yapacaksınız!
‘Üç günlük hayat’ diye vücudunuzu hor kullanmayın, dişinizi fırçalayın bak. 65’te filan hurdaya çıkmayın, aman ha! Son 30 yılınızı yürüyüş ve parti yaparak mı geçirmek istiyorsunuz, hastanede mi?
Sevgili yaşıtım, yol uzun. Programını iyi yap. Babanın 25-30 yaşındaki hali gibisin, öyle düşün. Temkinli ol, planlı ol. Ha, ama çok da endişe etme. Parlak tarafını gör. İstatistiki projeksiyonları koklaya koklaya öp. Çünkü demek ki önümüzde uzun yıllar var. Ve demek ki hep birlikte, önünde sonunda, güzel günler göreceğiz, güneşli günler...

Yazarın Tüm Yazıları