Göksel Somay

Kulak Çınlaması Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

10 Nisan 2019
Tinnitus, kulaklarda çınlama veya gürültü algısıdır. Genellikle sessiz ortamlarda daha çok hissedildiğinden geceleri uyumaya yakın zamanlarda kişiyi daha çok rahatsız eden bir şikâyettir.

Her yaşta kendini gösterebilen kulak çınlamasının görülme sıklığının %15-20 olduğu ifade edilmektedir. Bireyin yaşam kalitesini ciddi oranda azaltan kulaklardaki çınlama; uğultu, gürültü, tıslama, ıslıklama vb gibi farklı şekillerdeki şikayetlerle de tanımlanabilir.

Bazen işitilen ses o kadar şiddetli olabilir ki kişinin günlük yaşam aktivitelerini etkileyerek harici seslere konsantrasyonunu ve işitme duyusunu da etkileyebilir. Kişilerde stres, yorgunluk, dikkat ve hafıza problemleri, uyku bozuklukları ve nihayetinde anksiyete ve depresyon belirtileri de görülebilir.

Çınlamayı genellikle kişi sadece kendi duyar. Eğer çınlamayı hekim de duyabiliyorsa çok nadir olarak görülen sebepler olarak damar hastalıkları, orta kulak kemiklerinin hastalıkları veya kas kasılmalarına bağlı olabileceği düşünülmelidir.

Gürültülü yerde yaşayanlar, ileri yaş, erkek ve kalp- damar hastalıkları olanlarda tinnitus görülme sıklığı daha fazladır.

Çınlamanın nedenleri nelerdir?

Çoğunlukla kesin bir sebep bulunamamakla birlikte Tinnitus yapan aşağıdaki nedenler araştırılmalıdır;

Yaşa bağlı: 60 yaş üzerinde sık.

Yüksek sese maruz kalma:

Yazının Devamını Oku

#KadınOlmasa Yaşamsal Zorunluluğun Gereği Yok Olur

7 Mart 2019
Kadının varlığı, en önemli ve en değerli yaşamsal zorunluluktur!

Nörobilim der ki; insan beyni sinir yapılarında belirgin anatomik ve fizyolojik farklılıkları ile cinsiyete bağlı bir organdır.

Cinsiyete bağlı olan beyindeki farklılıkların, her iki cinsiyette biri diğerine göre daha iyi, daha doğru gibi anlamlara gelmemesi gerekir. Yadsınamaz bir gerçek vardır ki, farklılıklar; üstünlükten çok duyular, davranışlar ve bilişsel özelliklerin çeşitliliğini sağlar.

Beyin cinsiyete göre nasıl ve nerede farklılaşır ve bu farklılıkların içgörü, psikolojik ve bilişsel alanlardaki potansiyel itici gücü nedir? Sorusunun cevabını bulmak için çok sayıda birbiri ile tutarlı veya tartışmalı olabilen çalışmalar yapılmış ve yapılmaya devam edecektir...

Aslında “Kadın olmak” nasıl tanımlanır sorusuna verilen cevapların, tanımlamaların farklı özellikleri ve çeşitliliği tüm bu araştırmalara, bilimsel çalışmalara rağmen kaçınılmazdır.

Kadın olmayı, biyolojik olarak sadece XX kromozomuna sahip olmaktır diye tanımlayabilir miyiz? Ya da anne olmak, eş olmak, doğurganlık gibi özellikler ile tanımlamak yeterli midir?

Kromozomal özellikler farklı mozaiklere de sahip olabilir ve bu mozaikler ile ilgili fantastik açıklamalar yapmak çok da kolay değildir. Bu nedenle biyolojik olarak sahip olduğumuz 23 çift kromozomdan birinde cinsiyet kromozomu bulunsa da var olan mozaiklerden dolayı tek tip erkek veya kadın cinsiyet yoktur.

Cinsiyet bilindiği gibi biyolojik bir süreçtir. Ve bu biyolojik sürecin yarattığı bedensel farklılıklardan gelen tanımlamalardan çok nörobilim alanındaki çalışmalar ve açıklanan veriler daha çok ilgi görmektedir.

Kadın cinsiyetin kromozomal patterni, daha kompleks ve değişken hormonal özellikleri ile mensturasyon, gebelik ve laktasyon gibi çok önemli fizyolojik fonksiyonlara sahip olması duygu, düşünce ve davranışlarda haklı olarak kendisini üstün hissetmesini sağlar. Doğurganlık özelliği ile kadın yeni başlangıçlar, yeni eylemlere geçebilme kapasitesine sahiptir. Ve bu özellikler ile kadının varlığı, en önemli ve en değerli yaşamsal zorunluluktur!

Yazının Devamını Oku

Baş Ağrılarınızın Nedeni Aşırı İlaç Kullanımı Olabilir

6 Şubat 2019
Baş ağrısı şikayetiyle doktora başvuran hastaların önemli bir kısmında baş ağrısının aşırı ilaç kullanımından kaynaklandığını biliyor muydunuz?

Dünyada giderek artan bir sorun haline gelen ‘‘aşırı ilaç kullanımına bağlı baş ağrısı’’ Uluslararası Baş Ağrısı Komitesi tarafından kullanılan ağrı kesici çeşitlerine göre ayrı ayrı sınıflandırmıştır. Özellikle migren için kullanılan bazı baş ağrısı ilaçlarının, ilaca bağlı baş ağrısı gelişimine yol açtığı gözlemlenmiştir. Yapılan çalışmalara göre aşırı ilaç kullanımına bağlı gelişen kronik günlük baş ağrısı genel nüfusun yüzde 1-2'sini oluşturmaktadır.

İlaca Bağlı Baş Ağrınız Olduğunu Nasıl Anlarsınız?

Uluslararası Baş Ağrısı Komitesi’nin belirlediği kriterlere göre; Öncesinde migren, gerilim baş ağrısı gibi baş ağrılarınız varsa, ayda 15 gün sıklığında; günlük ve çok sık ağrı oluyorsa, aşırı ağrı kesici kullanıyorsanız, en az 3 aydan beri ve ayda 10-15 taneden fazla ilaç kullanıyorsanız, ilaçların bırakılması ile düzelme oluyorsa, ilaçlara bağlı baş ağrısı çekiyor olabilirsiniz.

Aşırı İlaç Kullanımına Bağlı Ağrıların Belirtileri

Baş ağrısının tedavi yöntemi ise şöyle:

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Göksel Somay

https://www.gokselsomay.com/ 

Yazının Devamını Oku