Troya bir köyün kaderini nasıl değiştirdi?

TROYA Müzesi’nin açılmasını dört gözle beklerken (http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/gila-benmayor/troya-muzesi-nihayet-aciliyor-40904543) OPET Yönetim Kurulu üyesi Nurten Öztürk ile birlikte Troya ören yerinin hemen dibindeki Tevfikiye Köyü’nü ziyaret ettik.

Haberin Devamı

Troya bir köyün kaderini nasıl değiştirdi

Nurten Öztürk, Türkiye’de 18 yıl önce başlatmış olduğu “Temiz Tuvalet” Kampanyasıyla ülkenin hijyen anlamında “çağ atlamasını” sağlayan ve dolayısıyla gönlümüzde taht kurmuş bir isim.

Nurten Öztürk’ün kanatları altında 2006 yılında Gelibolu Yarımadası’nda başlayan “Tarihe Saygı Projesi”ni burada anmadan geçmeyelim.

Gelibolu’da Milli Park sınırları içinde 8 köy ve 4 şehitliğin tek tek rehabilite edilmesini de kapsayan proje için şimdiye kadar 30 milyon dolar harcanmıştı.

2018 Uluslararası Troya Yılı nedeniyle, bölgeyi zaten karış karış bilen Nurten Öztürk yine kolları sıvamış.

Troya bir köyün kaderini nasıl değiştirdiNurten Öztürk ingilizce kursuna katılan köyün kadınlarıyla birlikte

Haberin Devamı

Bu kez tüm enerjisini Tevfikiye Köyü’nün rehabilitasyonuna yöneltmiş.

140 yıl önce çoğu Bulgaristan’dan gelen göçmenler tarafından kurulan köyün evlerinde Troya kazılarının taşları kullanılmış.

Binlerce yıllık o güzelim taşlarla örülen evlerin duvarları olduğu gibi duruyor.

Köyün girişinde bizi karşılayanlar arasında, bu yaz yayınlanmış olan Troya kitabının yazarı, kazı başkanı Prof. Rüstem Aslan da var.

Prof. Rüstem Aslan ve çalıştığı 18 Mart Üniversitesi’nden akademisyenler Tevfikiye Köyü’nün rehabilitasyon çalışmalarına destek veren uzmanlar arasında.

Troya bir köyün kaderini nasıl değiştirdiProf. Rüstem Aslan, köyün ilk kadın girişimcisi Yasemin Polat ile. Önünde durdukları evin duvarları Troya kazısının taşlarından.

 

MİTOLOJİ KÖYÜN DUVARLARINDA
Köyde bize rehberlik yapan Prof. Rüstem Aslan “Tevfikiye Köyü, Troya dönemini yansıtan atmosferiyle bir arkeo-köye dönüşmüş durumda. Müzeyi ziyaret edenler, Troya dönemini megaronuyla, heykelleriyle esas burada yaşayacaklar” diyor.

Dediği gibi yaşayan bir köyün bir arkeo-köye dönüşmesi Türkiye’de bir ilk.

Haberin Devamı

Troya Müzesi’nin tam karşısındaki köye girdiğiniz andan itibaren sihirli değneğin nasıl değdiğini görüyoruz.

Troya efsanesi girişten itibaren büyük panolara resmedilmiş.

Köyün ortasına geldiğinizde Homeros’un İlyada destanındaki mitolojik kahramanları da öğrenmiş oluyorsunuz.

Köyün artık kullanılmayan eski okulu son derece sevimli bir pansiyona dönüştürülmüş.

Bu arada hemen belirteyim Tevfikiye Köyü’ndeki dönüşüm sadece meydanın, evlerin, sokakların, alt yapının rehabilitasyonu ile sınırlı değil.

Eğitime son derece önem veren Nurten Öztürk’ün öncülüğünde el sanatlarından, İngilizceye, işletmecilikten pazarlamaya 17 farklı kurs açılmış.

Nitekim ziyaret ettiğimiz pansiyonda köyün kadınları “pansiyonculuk” eğitimindeydiler.

Haberin Devamı

Şubat ayından bu yana devam eden kurslara yoğun ilgi olduğunu da öğrendik.

Troya antik şehri nedeniyle 5-6 yıl öncesine kadar üç pansiyonu ve bir oteliyle yabancılar da dahil turistlerin uğradığı 200 haneli köy, turizmin içine düştüğü sıkıntıdan payını almış.

 

HOMEROS KÖFTECİSİ, SCHLİEMANN TOSTU
Şimdi OPET’in arkeo-köy projesiyle kaderi değişecek kuşkusuz.

Zira Nurten Öztürk’ün söylediği gibi, Troya ören yerine ve Troya Müzesi’ne gidecek olanların yolu köyün giriş yolunun önünden geçiyor.

Buraya gelenler arkeo-köye mutlaka uğrayacaklar, alış veriş yapacaklar ve pansiyonlarda kalacaklar.

Köyde yeni açılan “çömlekçi” “boncukçu” “antikacı” gibi dükk^anların önünde geçerken Prof. Rüstem Aslan, genç kızı işaret ederek “köyün ilk kadın girişimcisi” diyor.

Haberin Devamı

Yasemin Polat daha yeni köyde “Homeros Köftecisi”ni açmış.

Troya bir köyün kaderini nasıl değiştirdiTroya mönüsü hazırlayan şef Özlem Mekik

Prof. Aslan “Troya kazılarına yıllarca başkanlık yapan Prof. Manfred Osman Korfmann, 20 yıl önce köyde yetişen domatesi “Troya Domatesi” diye pazarlayın diyordu. Troya o kadar iyi bilinen bir marka ki” diyor.

2005 yılında aramızdan ayrılan Prof.Korfmann ne haklıymış.

Şimdi arkeo-köyün devreye girmesiyle birlikte köy meydanındaki kahvede “Akhilleus Salatası” ya da “Schliemann Tostu”nun satılmasını bekliyorum.

Bu arada bambaşka bir binaya dönüşen köyün düğün salonunda, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı’nın katılımıyla yediğimiz akşam yemeğinde şef Özlem Mekik’in menüsünde “Troya Tatlısı Globi” ile “Troya Şerbeti”ni tattık.

Haberin Devamı

Vali Tavlı, Troya Yılı kapsamında neler yapıldığını anlatırken, Öztürk’ten yine kazılara komşu olan beş köyü daha desteklemesini rica ediyor.

Tevfikiye Köyü rehabilitasyonu için şimdiye kadar 5 milyon lira harcamış olan Nurten Öztürk bu ricayı bir gülümsemeyle karşılıyor.

Sanırım Vali Tavlı’nın sözünü ettiği köylere de sıra gelecek.

Yazarın Tüm Yazıları