Eşitsizliğin anahtarı kadınların elinde

Dünyada zengin 85 kişinin mal varlığı 3.4 milyar kişinin mal varlığına eşit.

Haberin Devamı

Bu eşitsizliğin nasıl giderileceği Davos’ta konuşuldu. Christine Lagarde, Mark Carney, Winnie Byanyima, Klaus Kleinfeld, Sir Martin Sorrell gibi isimlerin katıldığı oturumda kadınlar müthiş fark attı.


DAVOS’ta bu yıl “eşitsizliğin” (85 kişinin mal varlığının 3.4 milyar kişinin mal varlığına eşit olması meselesinin) çok konuşulacağını yazmıştım.
Nitekim, katıldığım oturumlar içersinde en hoşuma gideni de konuyla ilgili “Kimin için daha zengin bir dünya” oturumu oldu.
IMF Başkanı Christine Lagarde, İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, Oxfam uluslararası direktörü Winnie Byanyima, Alcoa’nın CEO’su Klaus Kleinfeld, WPP CEO’su Sir Martin Sorrell gibi isimlerin katıldığı oturumda kadınlar müthiş fark attı.
Eşitsizliğe karşı pratik çözümleri rakamlarıyla ortaya koyarak.
Yukarıda saydığım isimler arasında erkeklerden eşitsizliği azaltmaya yönelik tek bir somut öneri gelmedi.
Aksine son yıllarda orta sınıfın büyüdüğünü söyleyerek hep savunmada kaldılar. Orta sınıfın büyümesi eşitsizlik uçurumunu ortadan kaldırmıyor ki?
Eşitsizliği ilk kez iki yıl önce Davos’ta gündeme getiren vurgu IMF Başkanı Lagarde sözünü ettiğim oturumda iki şeye vurgu yapıyor:
Aşırı eşitsizlik büyüme için iyi değil. Eşitsizlik de kadınlar için iyi değil.
Lagarde “Yoksulların gelirini arttırmak dünya ekonomisi için zenginlerin gelirini arttırmaktan daha iyidir” diyor.
Eşitsizliği IMF’nın “ana gündem maddelerinden” birine dönüştürmeyi başarmış olan Lagarde’ın pratik çözümüne gelirsek; Düşen petrol fiyatlarına değinerek “Bakın önümüzdeki bir fırsat penceresi var” diyor. “Dünyada enerji sübvansiyonuna ayrılmış 2 trilyon dolar var. Petrol fiyatları düştüğüne göre bu 2 trilyonun bir trilyonunu istihdama, diğer 1 trilyon doları kadınlara yoğunlaşmak üzere eğitime ayırmak gerek” diye devam ediyor. IMF Başkanı’nın 2 trilyon dolarlık formülü son derece mantıklı değil mi? Gelelim Winnie Byanyima’nın da çözümüne:
Küresel vergi reformu.
Oxfam’ın hesaplarına göre dünyada 18 milyar dolarlık kaçak vergi var.
Byanyima “Zenginlerin Davos’a özel uçakla gelmesinde gözümüz yok. Sadece herkesin zenginler gibi daha sağlıklı, daha mutlu yaşamlar yaşamasını istiyoruz” diyor. Dünyada hala 1 milyar insanın günde 1 dolardan daha az bir parayla yaşadığını söylüyor. Oxfom direktörünün eşitsizlikle ilgili vurguladığı önemli nokta şu:
“Ekonomik ve siyasi kararlar zenginlerin elinde. Sadece ABD’de finans lobilerin 2013 yılında 400 milyon dolar harcadığını biliyoruz.”
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun.
Böyle bir şeyi erkekler söyleyebilir mi?

Haberin Devamı

MERKEZ BANKASI’NIN ADIMI İSABETLİ DESTEKLİYORUZ

Haberin Devamı


MERKEZ Bankası’nın, ihracat reeskont kredilerinin kapsamını genişlettiğini duyurmasını değerlendiren Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bunların hepsinin Türkiye için gerekli ve isabetli adımlar olduğunu ve desteklediklerini anlattı. Babacan, “Önümüzde bir genel seçim var. Kamuoyu yoklamaları da oldukça iyi. Dolayısıyla 2015 yılının daha sakin bir yıl olmasını bekliyoruz” dedi.


ZAPSU’NUN YEMEĞİNE ROTHSCHİLD’LAR DA KATILDI

DAVOS’un müdavimlerinden iş insanı Cüneyd Zapsu’nun iki yıl önce bu ünlü kasabanın en ünlü otellerinden birini alan Fettah Tamince ile birlikte Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun onuruna verdiği yemek oldukça renkliydi. Fluela Rixos’taki akşam yemeği, belki ilk kez yerli yabancı siyasileri, iş insanlarını, akademisyenler, sivil toplum liderlerini buluşturan bir davetti.
Davos modeline uygun olarak her masanın bir ev sahibi vardı. Davos’a gelen bakanlar Ali Babacan, Volkan Bozkır, Beşir Atalay, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başcı, Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan, Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ev sahibi konumundaydı.
Vuslat Doğan Sabancı, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Mehmet Ali Yalçındağ, Güler Sabancı, Agah Uğur, Ferit Şahenk, Erdal Karamercan, Hüsnü Özyeğin, Ali Koç gibi Türk iş dünyasının isimlerinin yanı sıra yemeğe DEF’in patronu Klaus Schwab ve eşi de katıldı.
Başbakan Davutoğlu beklerken ayaküstü sohbet ettiğim kişilerden birinin Ariane de Rothschild olduğu fark ettim.
Vakıf ve şarapcılık işi nedeniyle Güler Sabancı’nın da yakın dostu olan Ariane de Rothschild bankacı Rothschild ailesinin İsviçre’deki kolunu temsil ediyor.

Yazarın Tüm Yazıları