Bedri Rahmi hem İstanbul’un kedisi Hem Anadolu’nun kendisi

Karaköy’e her yolum düştüğünde şimdi bir muhallebiciye ev sahipliği yapan mekândaki Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun mozaik pano ve kolonuna mutlaka bir göz atarım.

Haberin Devamı

Aynı binanın ön cephesinde de süreli değişen ilanlara boğulmuş halde Bedri Rahmi’nin elinden çıkmış uzun bir duvar panosu vardır.

Geçen hafta aynı yerden geçtiğimde panonun son bölümü düşmüştü.

Bir keresinde 4.Levent’ten araçla geçerken 1947 ile 1957 yılları arasında Emlak Kredi Bankası’nın toplu konut olarak inşa ettirdiği bir evin cephesinde yine Bedri Rahmi’nin yaptığı mozaik bir panonun fotoğrafını çekmeyi başarmıştım.

Bedri Rahmi hem İstanbul’un kedisi Hem Anadolu’nun kendisi
4.Levent’teki binanın üzerinde Bedri Rahmi eseri

50’li 60’lı yıllar sanatçıların kamusal alanları, binaları, otelleri sipariş üzerine eserleriyle süsledikleri yıllar.

İstanbul’daki İMÇ başta bunun İstanbul ve Ankara’da pek çok örneği var.

Haberin Devamı

Bedri Rahmi ve Eren Eyüboğlu, Nurullah Berk, Sabri Berkel, Ferruh Başağa bu sanatçıların bazıları.

Karaköy’de sözünü ettiğim  muhallebicideki Kağnı adındaki eser 1965 tarihli örneğin.

Bedri Rahmi hem İstanbul’un kedisi Hem Anadolu’nun kendisi

Karaköy’deki muhallebicide görebileceğiniz 1965 tarihli mozaik pano ve kolon

Bedri Rahmi
’nin mozaiğe olan ilgisini salı günü sona erecek “Yalnızlığın Mis Kokmalı” Sergisi’ni birlikte gezme fırsatını bulduğumuz torunu Rahmi Eyüboğlu şöyle anlatıyor:

“Trabzon Lisesi’ndeki resim hocası Zeki Kocamemi’nin tavsiyesiyle resim eğitimi için 1928 yılında İstanbul’a gelen Bedri Rahmi ziyaret ettiği Kariye Müzesi’ndeki mozaiklere hayran oluyor. 1950’lerde mozaik sevdasını duvarlara işliyor.  Resmi mimarlık ile buluşturmanın gerekliliğine inanıyor”.
 

AİLE KOLEKSİYONU İLK KEZ 

Galeri Selvin ve Harmonyhip iş birliğiyle hayata geçen sergide Bedri Rahmi ve Eren Eyüboğlu çiftinin aile koleksiyonuna ait eserler ilk kez bir arada sergileniyor.

Bazıları ilk kez gün yüzüne çıkıyor.

Sergiyi Rahmi Eyüboğlu ile gezince her bir sanat eserinin hikâyesi elbet ayrı bir anlam kazanıyor.

Eserlerin hangi duygularla hayata geçtiklerini, dönemin arka planını, ressam çiftin birbirlerini nasıl beslediklerini daha iyi anlıyorsunuz.

Haberin Devamı

Tesadüf birkaç hafta önce Meksika’ya yaptığım ziyarette, yine ressam bir çiftin Frida Kahlo ile Diego Rivera’nın ilişkileri üzerine hayli okumuş, araştırmıştım.

Kahlo ve Rivera’nın sanatları, efsane birliktelikleri, Mexico City’deki müze evleri Casa Azul’de (Mavi Ev).

Biletlerin çok önceden satılmasına rağmen önünde uzun kuyrukların oluştuğu Mavi Ev tartışmasız Mexico City’nin en gözde yeri.

Keşke Bedri Rahmi ve Eren Eyüboğlu’nun birlikte ürettikleri Kalamış’taki evleri herkesin ziyaret edeceği bir müzeye dönüşse.

Rahmi Eyüboğlu, mimar Cengiz Bektaş’ın böyle bir müze için proje hazırladığını ancak çeşitli engeller nedeniyle bunun hayata geçmediğini, umudunun kırıldığını söylüyor.

Haberin Devamı

Kadıköy Belediyesi’nin bu işe el atmasını diliyorum.

Sergiye dönersem,  Trabzon doğumlu Bedri Rahmi ile Romanya doğumlu Eren Eyüboğlu’nun yolları Paris’te Andre Lhote Atölye’sinde kesişiyor. 


EREN DOĞUŞTAN BEN SONRADAN RESSAM

12 yaşında aldığı notlarda bir gün ressam olacağını yazan Bedri Rahmi’nin deyişiyle “Eren doğuştan, kendisi sonradan ressam”.

Rahmi Eyüboğlu büyükbabası ve babaannesinin ilişkileriyle ilgili “ Birbirlerini beslemişler. Hangisi hangisinden etkilenmiş bilmiyorum. Birbirlerini çok güzel eleştirmişler de. Her ikisinde de Anadolu sevgisi var. Eren’in ressamlığı, özellikle portreciliği daha güçlü.  Bir kareyi bir kere görmüş ise yeterli” diye anlatıyor.

Bedri Rahmi hem İstanbul’un kedisi Hem Anadolu’nun kendisi
Rahmi Eyüboğlu, babaannesi Eren Eyüboğlu’nun sırtında çocuğu ile Anadolulu kadın resmi önünde

Haberin Devamı

Çocukluğunun büyük bir bölümünü birlikte geçirdiği babaannesiyle ilgili “Eren Hanım çok oturaklı, çok güçlü ama kendi resimleriyle ilgili içinde hep kuşkuları var. Daha iyisini yapmak için sil baştan yaptığına çok tanık oldum” diyor.

Bedri Rahmi hem İstanbul’un kedisi Hem Anadolu’nun kendisi
Rahmi Eyüboğlu, Bedri Rahmi’nin ‘Hamam’ adlı eserini anlatırken.

Öte yandan Bedri Rahmi çok çalışkan, çok yaratıcı, çok vizyoner.

Akademiden ikincilikle mezun olmayı içine sindiremiyor, ertesi yıl daha çok çalışıp birincilikle mezun oluyor.

Burada İbrahim Çallı gibi hocalardan aldığı eğitimle Fransa’dan aldığı eğitimi güzel harmanlamayı başarmış torun Eyüboğlu’na göre.

1930’lu yılların sonundan itibaren Bedri Rahmi ile Eren Eyüboğlu Anadolu yollarına düşüyorlar.

Haberin Devamı

İktidardaki CHP 1938 ile 1946 yılları arasında Anadolu’ya sanatçıları yolluyor zira.

Sanatçıların dört resmini almayı da taahhüt ediyor ki Rahmi Eyüboğlu’na göre, Anadolu’ya gidip muhteşem işlerle dönen pek çok sanatçının eserleri bugün kayıp.

Ancak fotoğrafları kalmış geriye.
 

KÖY TÜRKÜSÜ DUYDUĞUMDA 

Bedri Rahmi de, Eren Hanım da bu topraklara da insanlarına da tutkun.

Yerel kültürün tüm motiflerini oya gibi işlemişler,Aşık Veysel’i, Yunus Emre’yi resmetmişler.

Bedri Rahmi hem İstanbul’un kedisi Hem Anadolu’nun kendisi

Eren Eyüboğlu’nun Aşık Veysel’i.

Ressamlığının yanı sıra öğretmen, yazar ve şair olan Bedri Rahmi “Ne zaman bir köy türküsü duysam şairliğimden utanırım” diyecek kadar alçak gönüllü.

Sadece öğretmenliğine laf kondurtmuyor.

“Bedri Rahmi şair arkadaşları için iyi bir ressam. Ressam arkadaşları için iyi şair. Kendisinin buna itirazı yok. Öğretmenliğime kimse bir şey diyemez iddiasında” diyor Rahmi Eyüboğlu.

Söylediğine göre,  Yaşar Kemal ise Bedri Rahmi’ye taktığı lakap “İstanbul’un Kedisi”.

Çünkü İstanbul’da girmediği, koklamadığı yer kalmamış.

Yaşar Kemal’e atfen Bedri Rahmi’yle ilgili “Anadolu’nun kendisidir” diye bir cümleye de rastladım.

Belki ikisini de söylemiştir bilemiyorum.

Şair Bedri Rahmi’nin İstanbul Destanı şiirinin ilk bölümüyle bitireyim:

İstanbul deyince aklıma martı gelir.

Yarısı gümüş, yarısı köpük

Yarısı balık, yarısı kuş.

İstanbul deyince aklıma bir masal gelir,

Bir varmış, bir yokmuş. 

Yazarın Tüm Yazıları