Amerikalı zenginler “Bizim vergileri arttırın”

Geçtiğimiz günlerde, aralarında George Soros, Facebook’un kurucularında Chris Hughes, Hyatt otel zincirlerinin de sahibi olan Pritzker ailesi, Disney’in kurucusu Walt Disney’in yeğeni yönetmen Abigail Disney gibi isimlerin bulunduğu yirmiye yakın Amerikalı milyarder ilginç bir mektup kaleme almış.

ABD’nin 2020 başkan adaylarına hitaben yazılan mektupta, gelir uçurumuyla, iklim değişikliği ve sağlık sorunlarıyla mücadele için “varlık vergisi” çağrısında bulunuluyor.

“Servetlerimize ek vergi uygulanması ABD’nin ahlaki, etik ve ekonomik sorumluluğudur. Varlık vergisi Cumhuriyetin çıkarınadır” deniyor.

Varlık vergisiyle temiz enerji, çocuk bakımı, öğrenci kredisi, alt yapının iyileştirilmesi, düşük gelirli ailelerin vergi yükünün azaltılmasına yarayacağı vurgulanıyor.

Milyarderlere varlık vergisinin 10 yıl zarfında 3 trilyon dolarlık bir gelir getireceği de hesaplanmış.

Amerikalı milyarderlerin söz konusu mektubu başkanlık yarışının Demokrat adayları tarafından memnuniyetle karşılandığı belirtiliyor.

Vermont Senatörü, Demokrat başkan adayı Bernie Sander zenginlere ek vergiyi öteden beri savunuyor.

AMERİKALI 75 BİN AİLE

2020 başkanlık yarışında adaylığını açıklayan başka bir isim, Demokrat Senatör Elizabeth Warren daha önce 50 milyon dolar ve üzerindeki servetlerden yüzde 2 oranında vergi önermişti.

Warren 1 milyar doların üzerindeki servetler için ek yüzde 1’lik bir oran talep etmişti.

Senatör Warren’e göre, ABD’de bu vergiyi verecek 75 bin aile var.

Amerikan siyaset sahnesinin yükselen yıldızı olarak gösterilen, Temsilciler Meclisi üyesi Alexandra Ocasio-Cortez de daha önce en zengin Amerikalılardan yüzde 70 dolayında vergi alınmasını talep etmişti.

Dolayısıyla Amerikalı milyarderlerin “bizim vergileri arttırın” çağrısının Demokrat çevrelerde memnuniyet yaratmış olması son derece doğal.

Mektubun imzacıları arasında olan Abigail Disney bir süre önce Disney’in CEO’su Bob İger’in 66 milyon dolarlık maaş ve ikramiyesini eleştirmiş, bu meblağı “çılgınlık” olarak tanımlamıştı.

Öte yandan, yoksullukla ve iklimle mücadeleye CEO saflarından da bir isim katılmış durumda.

Unilever’in CEO’luk koltuğunda 10 yıldır oturduktan sonra görevini bu yılın başında Alan Jope’a devretmiş olan Paul Polman “İmagine” (Hayal et) adı altında yeni bir vakfın müjdesini verdi.

John Lennon’un şarkısından esinlenmiş olduğunu düşündüğüm Paul Polman, sürdürülebilir kalkınma hedefleri için dünyanın önde gelen şirketleriyle işbirliği yapacak.

Yüksek gelirli CEO’lar arasında gösterilen Polman kendi kişisel yatırımlarının bazılarını vakfa aktaracak.

Unilever dahil dünyanın önde gelen şirketlerinin ellerini taşın altına koyması çağrısında bulunan Polman “hızlı yol almak için dayanışma şart” diyor.

Öte yandan, Abd ekonomisi krizden bu yana 11 yılda istikrarlı bir şekilde büyüdüğü halde toplumun tüm kesimleri bundan yararlanmış değil.

Ekonominin toparlanması sadece zenginlerin servetine servet katmış.

Orta sınıf ekonomik olarak gerilemiş durumda.

Zira 2007 yılında başlayan kriz öncesine göre orta sınıf daha az emlak sahibi ve borsaya daha az yatırım yapıyor.

Krizde evlerini kaybedenlerin Amerikalıların sayısı 8 milyon.

Ev fiyatları özellikle şehirlerde sürekli arttığından bu insanların ev sahibi olmaları çok zor.

Kaliforniya Üniversitesi’nde gelir dağılımı konusunda uzman olan ekonomist Gabriel Zucman’a göre, Abd ekonomisindeki iyileşme eşitsizlik açısından tam bir hayal kırıklığı.