Kişisel ilkyardım pakedi

Beraberce yaşadığımız haklı hüzne, tam zamanlı endişeye teslim olmamak adına geliştirdiğim icatlar…

Haberin Devamı

Birincisi giderek daha kaderci birine dönüşmek; kaygılarıma iyi geliyor. Umutsuz bir cesaret, umursamazlık içeren bir ‘koy verme’ hali de değil… Saklanmaktan kaçınıyorum, eve kapanmaktan imtina ediyorum, o kadar. Hayatın da esasen sokakta yaşandığına inanıyorum; yakın arkadaşlarımın bana ‘günde 3 semt yapmazsa içi rahat etmez’ diye takılmaları bu yüzden…

Zaman içinde anladım ki manalı birşeyler yaptığımda kendimi daha ‘tam’ hissediyorum; birinci manalı bulduğum ailem ve sıcak dost meclisleri ise ikincisi de bir şeyler öğrenebildiğim ortamlarda bulunmak. Bilumum kurs&seminere katılarak…

2017’ye de uzayan ‘Klasik Sanat Dersleri’ geçen senenin yeni yıl planlarımdandı; her hafta Mim85’te keyifle devam ediyor. Daha önce birbirinin aynı gibi görüp bir süre sonra ilgimi yitirdiğim klasik eserlere bakışım, derslerin ardından nasıl da değişti! Bir öğretim yılı kadar uzun sürecek ve her salı devam eden derslerin hayatıma getirdiği disiplini de seviyorum. Bu arada Mim85 Kültür Sanat Platformu’nda sanatın farklı disiplinleri dışında konularda da iddialı dersler veriliyor. Erol Mütercimler’in de her salı yaptığı ‘Siyasetin Gündemi’ dersleri gördüğüm kadarıyla tıka basa dolu geçiyor.

Haberin Devamı

6 hafta sürecek ve henüz başlamış bir şahane program da Sakıp Sabancı Müzesi’nden… SSM Yetişkin Eğitimi Programları kapsamında Prof. Dr. Nurhan Atasoy tarafından verilen “Osmanlı Yaşamı” seminerleri bu duayen hocamızın anılarıyla da renklenen sohbetlere dönüşüyor. Sanat tarihi uzmanı Nurhan Atasoy’un seçtiği konular Osmanlı Bahçeleri’nden Osmanlı Çiçekleri ve Avrupa’ya; Süleyman Devri’nin İki Dev Sanatçısı tezhip ustası Kara Memi ve Matrakçı Nasuh’un hikayelerine ve hocanın uzun yıllar çalıştığı Topkapı Sarayı’na dek uzanıyor. Ecdadımızın özellikle Lale Devri’nde ne denli inceliklerle bezeli bir hayat sürdüğünü hayranlık ve özlemle dinliyoruz.

Kişisel ilkyardım pakedi

Nurhan Atasoy

Haberin Devamı

Bir de benim gibi Şehir Tiyatroları’nın repertuarına mesafeli grubu tiyatroya kazandıran yeni oluşumlar var. Toy İstanbul gibi… Ortalığın ayağa kalktığı, herkesin –nasıl olacaksa- mütemadiyen gitmekten bahsettiği bir dönemde bağımsız tiyatro ekiplerine bir yaratıcı ortam ve sahne sunarak işe başladılar. Şimdi belli aralıklarla değişen oyunları sayesinde hem yeni yazarları hem de yeni yüzleri tanıyoruz. Ticari kimliği geri planda kalan bu ‘vakıfvari’ yapıda bir de fatölye  programlarıyla senaristlikten oyunculuğa farklı dersler veriliyor. Merak edenler yeni sanat mekanını  bu gece ‘Kenardakiler’-Neva Tiyatro’nın sahneye koyduğu oyunla keşfedebilir.

Haberin Devamı

Kişisel ilkyardım pakedi

En kısa zamanda bu köşeye taşıyacağım ‘rehabilitasyon projelerim’ arasında bir de Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından yenilenen ve projesiyle ABD Mimarlar Odası’ndan ödül alan Beyazıt Kütüphanesi’ni gezmek var. Zira yine bir kişisel menkıbemi bulma projem olan ‘Müzecilik’ mastır tezimi oraya gitmeden bitirmeme imkan yok gibi görünüyor…

Yazarın Tüm Yazıları