Ruhsatsız işkence

Okurlar soruyor: “Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nin otoparkı ne zaman açılacak?”

Haberin Devamı

Ruhsatsız  işkence

Bi araştırma yapılsa...
Ankaralının google’da en çok aradığı kelimelerden biridir:
Otopark.
En nihayetinde, ‘otopark meselesi’ kentin sabıkalı sorunu.
Değnekçisi, otoparkçısı...
Hatta otopark için atılan kör kurşunu.
Ama mağdur olan hep aynı...
O da vatandaş.
*
Hacettepe’nin Sıhhiye Kampüsü’ndeki 5 no’lu açık otoparkı da, mağdur edenlerden.
Az değil...
Kapatılalı 108 gün oldu.
(Büyükşehir, ‘ruhsatsız’ diye kapatmıştı)
E haliyle de 3 ayı aşkın zamandır hasta ve hasta yakınları otopark işkencesi çekiyor.
Oğlu lösemi tedavisi gördüğü için her hafta hastaneye giden anne Eygü Aksaray, onlardan biri.
İletisi aynen şöyle:

ÜCRET ALMAYIP HALKA AÇILSAYDI

Büyükşehir Belediyesi, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nin otoparkını ‘ruhsatsız olduğu’ gerekçesiyle haziran ayında kapattı. Daha sonra Büyükşehir’den yapılan bir açıklamada, ‘otoparkın yeniden işletmeye açılacağı ve işletmeyi ANFA’nın yürüteceği’ belirtilmişti. Ancak hala otopark hizmete girmedi. Benim çocuğum lösemi tedavisi görüyor. Bu yüzden her hafta hastaneye gitmek zorundayız. Her gittiğimizde aynı dert. Dakikalarca park yeri ara.
Ruhsatlı veya ruhsatsız bir hizmet verilirken, ‘biz bunu kendimiz halledeceğiz’ deyip halkı mağdur etmeye kimsenin hakkının olmadığını düşünüyorum. Bari otoparkı yine işlettirmeyip, bir süre ücret almadan halka açık bıraksaydınız.
Ve buradan Büyükşehir yetkililerine soruyorum:
3 ayı geçti, neyi bekliyorsunuz.
Büyükşehir Belediyesi yetkilisi, Ankara Hürriyet’in 23 Haziran 2015 günü manşetten verdiği ‘Hastanede park krizi’ başlıklı haberde, şu açıklamayı yapmıştı: “...Otopark, önümüzdeki günlerde açılacak ve işletmesi, Büyükşehir Belediyesi firmalarından ANFA tarafından yapılacak.”

Haberin Devamı

DÜNYA KADAR SIKINTI ‘TELEDÜNYA’

Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Türksat’ın kablolu TV yayını yapan Teledünya abonesiyim. Üstelik 2 aboneliğim bulunuyor. Abone numaram da 1015025890. Ancak aylardır Türksat’ın Teledünya’sı burnumdan getiriyor. İki aboneliğimden birisi sürekli olarak yayını donduruyor.
444 0 126 no’lu çağrı merkezini 28 Eylül Pazartesi günü saat 17.00 sıralarında defalarca aradım. En az 5 kez çağrı merkezinde telefona çıkan görevlilere derdimi anlatıp adresler vermeye çalışırken telefon görüşmelerim yarıda kesildi. Daha sonra öğrendim ki arıza kaydı alacak çağrı merkezinin sistemi arızalıymış. Yani amiyane tabirle ‘kelin merhemi olsa başına sürermiş’ deyiminde olduğu gibi arızayı giderecek bölümün kendi sistemi arızalıymış. 1 haftadır gelen yok. Peki oradaki görevliler ilk telefon açıldığında “Sistemimiz çalışmıyor” deyip daha sonra aranmasını söyleyemezler mi? Her açtığımda karşıma çıkar görevliye en az 4-5 dakika sıkıntıyı anlattıktan sonra “Şimdi kayıt alamıyoruz” sözleriyle karşılaşmak ya da telefondaki mekanik sesin “Abone numaranızı girin” sözleri üzerine girdiğim numaraya her defasında “Girdiğiniz numara yanlış” sözleriyle adeta aptal yerine konulmanız bir kamu kurumu için ne kadar esef verici. Herhalde Teledünya görevlileri, “Biz devletiz, olsa da olur olmasa da” diye düşünüyorlar ki böyle vurdum duymaz davranıyorlar. Kusura bakmasınlar onlar böyle davrandıkça insanlar da başka seçenekleri tercih etmekte hiç tereddüt etmezler. Türksat’ta pastadaki payını kendi elleriyle ikram etmiş olur. ‘Acaba böyle kasıtlı davranılarak insanların özel sektöre yönlendiriliyor olması da gelmiyor değil” insanın aklına hani.
Avni KAVLAK

Ruhsatsız  işkence

METRO ALTI ÇÖPLÜĞÜ

Haberin Devamı

YER: Kızılay Metrosu
Okur Metin Altay, metronun -ve tabi Ankaray’ın- Kızılay istasyonunda karşılaştığı çöp manzarasını iletisinde şöyle aktarıyor:
“Akşam saatlerinde Kızılay metro istasyonunda karşılaştığım çöp manzarasını, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkantine yakıştıramadım. Ortalıkta tek bir temizlik görevlisi yok. Hatta güvenlik görevlisi bile yoktu. ‘Her yaptığı ile övünen Büyükşehir Belediyesi buna ne demeli’ diye düşündük. Utandık, üzüldük...

KISA... KISA...

* Çayyolu metrosunun, Koru istasyonu çıkışındaki otopark alanı her yağmur sonrası göle dönüyor. Sebebi ise eğim ve su giderin olmaması. 15 ila 20 gün boyunca kalan su birikintisi, araçlarını otoparka bırakmak isteyen vatandaşın kâbusu oluyor. Önümüz kış, haliyle de bu su buza dönecek. Yetkililerin bir an evvel önlem alması lazım.
M. F. ASYA

Haberin Devamı

* Sıhhiye’deki, Muzaffer Sarısözen Parkı’na yolu düştü. Bu park, ünlü müzik adamı Sarısözen’in adını ölümsüzleştirmek, anısına saygı göstermek için yapılmış. Ama, parkta ismi belirgin bir tabela yok. Bir heykel var ancak kimin heykeli olduğu belli değil. İsim yazılı olan levha da yakılmış. Sarısözen’in özgeçmişi yaldızlı bir levhayla oraya asılsın ki genç kuşaklar tanısın.
Umut ÖZKAN

Yazarın Tüm Yazıları