Çime niyet yola kısmet

Fıskiye... Göbek adı (*TDK’da) ‘fışkırık.’ Aman ha ‘fışkiye’ değil.

Haberin Devamı

Çime niyet yola kısmet

O zaman konu bambaşka bi yere gider:
‘Fışkiyeyi kim kırdı’ filan...
Zaten Ankaralının asıl derdi kırılanla değil, ‘ayarsız’ çalışanla.
*
Şöyle ki:
Yaz gelince, fıskiye sezonu açılır.
Termometredeki civa yükseldikçe, süs havuzlarındaki fıskiyeler de bi o kadar şahlanır.
Parkların sesi, serin nefesi...
Çocukların eğlencesi oluverir.
Buraya kadar tamam da...
Bi fıskiye türü daha var.
Sürücüler için baş belası...
Hatta trafik canavarı:
‘Çim ve ağaç yerine yolları sulayan fıskiyeler.’
*
Denetleyen mi yok, yoksa uyaran mı bilinmez...
Her yaz aynı manzara.
‘Çime niyet yola kısmet.’
Yolun tek şeridini kapatması...
Yağmur yağarken fazla mesai yapması da cabası.
*
Sözüm, Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına.
Özellikle araç hızının 90 km’ye çıktığı kentin ana arterlerinde...
Göz göre göre yola taşırdığınız su, olası kazada kana dönmesin.
*
Bu durumdan okurlar da muzdarip.
Mehmet Gürer, iletisinde şöyle diyor:

Haberin Devamı

SUYU AÇIK BIRAKAN GİDİYOR

Ankara’da havalar ısındı... Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ekipler, kentin ana arterleri boyunca uzanan (yol ortasındaki ve yol kenarındaki) yeşil alanları sularken, bir yandan da asfaltı ıslatma geleneğinden bir türlü vazgeçmiyor. Suyu açık bırakan gidiyor.
Mesela Ümitköy Köprüsü... Ne zaman geçsem, suyun asfalta aktığını görüyorum. Yol göl gibi. Ne demişler ‘Su akar Türk bakar.’ Ancak bu kadarı da fazla. Trafiğin en yoğun olduğu bölgede akan sular her an kazaya neden olabilir. Yetkililerimizi buradan uyarmak istiyoruz.

*Fıskiye: Suyu yukarıya doğru, türlü biçimlerde fışkırtan ağızlık, fışkırık.

ESAT’IN SORUNU KALDIRIMLA BİTMİYOR

Büyükşehir Belediyesi, Esat Caddesi’nde kaldırım çalışması yapıyor. Ama, bölgenin sorunları yalnızca kaldırımla bitmiyor.
Şöyle ki:
* Esat Caddesi’nde bir park düzeni yok. Bu da trafikte keşmekeş yaşanmasına neden oluyor.
* Cadde üzerindeki ‘yaya geçidi’ çizgileri silinmiş vaziyette. Geçen yıl bu sorunu Büyükşehir’e ilettiğimde, ‘çizgi yenileme çalışmalarının hava sıcaklıklarına bağlı olarak yaz aylarında uygulanmaya başlanacağı ve yatay çizgi işaretleme uygulamasının belli bir sıcaklık üzerinde yapılmakta olduğu’ belirtildi. Yaklaşık 10 yıldır yaşadığım Küçükesat’ta, bugüne kadar bir yaya geçidi çizgi uygulaması görmediğimi söylemeliyim. (Sanırım biz hiç yaz görmedik!)
* Cadde üzerinde yaya geçitlerinin belli olmadığı yerler var.
* Trafik lambaları da olsa yaya geçitleri araçların işgali altında.
* Esat Caddesi’nin, Abay Kunanbay Caddesi (eski Bilir Sokak) ile kesiştiği yerde yan yana 3 kebapçı var. Buranın önündeki yaya geçidinden geçmek olanaksız. Zira kebapçılara gelen müşterilerin araçları orayı kapatıyor. Bu konuda da Emniyet Müdürlüğü’nden gerekli duyarlı yaklaşımı görmediğimi de belirtmeliyim.
O. Erhan KESKİN-Bir Küçükesat semt sakini

Haberin Devamı

BOZUK YOL MAĞDURUYUZ

Çime niyet yola kısmet

Yaşamkent sakinleri olarak, ana caddemiz olan 3222 Cadde ile 3412 Sokak’ın bozuk yollarından çok mağduruz.
Kötü yoldan kaçan araçların birbirlerine çarpmaları, maalesef can ve mal kaybına yol açıyor. Ayrıca, düzgün bir yolu olmayan muhitimizdeki gereksiz kent estetiği çalışmaları da bizi derinden yaralıyor. Büyükşehir Belediyesinden istirhamımız bir an önce hepimize yakışan bir yola kavuşmak...
Prof. Dr. Ünsal SIĞRI-Başkent Üniversitesi

KISA... KISA...

* Ankaratoplu ulaşımında sayıları ve sefer aralıkları itibarıyla büyük önem arz eden özel halk otobüsleri, hem trafikte büyük tehlike yaratıyor, hem de birçoğu yakıt olarak yağ yakıyor. Kapkara çıkan dumandan, yanlarından geçerken önümü göremiyorum.
Evren E.

Haberin Devamı

* Elektrik kesintileri yine rutine bindi. Zamansız, habersiz elektrik kesilmesine alıştık ama tırlatmaya az kaldı. Öyle ki, jenaratörler bile bozulur oldu. Faturalar el yakarken bir de jenaratör mazotu gideri bütçelere eklendi. Özellikle Eryaman ve civarında kesinti çok fazla. EnerjiSA denen firma, işi eline yüzüne bulaştırdı. Hastası var, çocuğu var, asansörde kalanı var, jeneratörü olan var, olmayan var.
Metin ALTAY

Yazarın Tüm Yazıları